Ey sevgili! Nasıl ki bana yere düşen bir ekmeği öpüp düştüğü yerden kaldırmayı öğrettiyse anneciğim; bir gün gözümden düşsen bile yine kutsal bir emanet sayıp seni öpüp başıma tac etmemi emrediyor yüreğim...
Oldukça sıkıcı bir kitap 50 sayfa katlanabildim. Dili de konusu da çok sıradan. Canan Tan'ın da en çok aldığı eleştirilerden biri kendini yenileyememesi buna katılıyorum...
OKUYUN...Mutlaka okuyun. Hele de 15 Temmuz gibi bir felaketin eşığinden döndüğümüz şu günlerde nelerden kurtulmuş olduğumuzu anlamak ve kavramak için mutlaka okuyun.
Ama ben bir daha asla okuyamayacağım, yüreğim kaldırmaz çünkü...Asla unutamayacağım, çok yerde geçen bir ifade vardı kitapta "bir ulusu yok etmek istiyorsanız kadınlara ve çocuklara işkence ve tecavüz edin, bunu yapın ki asla normale dönemeyip üreyemesinler, işte o zaman o milletin kökünü kurutursunuz".Bir kadın olarak yıllardır yüreğimi dağlar bu söz. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Korusun , kollasın...
“En evvel bir kin gelip mıhlanmıştı yüreğime; nasıl olurdu, nasıl olurdu da anneciğim bu gencecik yaşında ve üstelik “bir tanem” dediği beni bırakıp gidebilirdi? Lakin anlam veremiyordum, kimeydi bu kinim? Beni bırakıp giden anneme mi? Beni bırakıp giden annemin hastalığını geç fark eden babama mı? Beni bırakıp giden annemin derdine deva bulamayan tabiplere mi? Beni bırakıp giden anneme bu yazgıyı takdir edene mi? Sonradan anladım ki, bu sorularımın hepsinde “beni bırakıp giden annem” diyordum; suçlu annemdi ve benim kinim annemeydi.” (MELEĞİN GÖZYAŞI-ARİFZADE)
“Neden sonra yatağıma geçip uzandım. Gözlerimi odamın beyaz boyalı tavanına diktim. Dedemin bana anlattıklarının nasıl da bir kere daha bir damla gözyaşından bana yaşatıldığını düşünmeye koyuldum. Öylece uyuya kaldım. Rüyamda annem gelip başucuma oturdu. Narin eliyle saçlarımı okşadı. “Anneciğim” diye bağırdım hüzünle, “Anneciğim!” “Yavrum?!” dedi sevecen sesiyle, “sen bugün ağlamayı öğrendin; şimdiye dek yaptığın sadece gözyaşı akıtmaktı, lakin bugün şu masanın başında ağladın oğlum. Unutma ki, esneyen ya da gülen bir insan da gözyaşı akıtır ama ona ağlama denmez. İşte sen de şimdi ağlamayı öğrenmiş oldun bir tanem; dünya üzerinde acı çekmeyen çocuk yoktur. Japonya’da, Afrika’da, İskandinavya’da, dünyanın her yerinde, her zaman çocuklar üzülür. Ama unutma, ağlamayı öğrenen çocuk mutlu olmanın yolunu da bulmuş olur!”
Bu benim son rüyamdı.” (MELEĞİN GÖZYAŞI-ARİFZADE)
Kırlangıç AğıdıEda Bildek · Nüve Kültür Merkezi · 20147 okunma
Canan Tan'ın ilk olarak "Yüreğim seni çok sevdi" kitabını okudum ve çok başarılı buldum fakat belki beklentim yüksekti bilemiyorum yazarın bu kitabından hiç etkilenmedim yazarın kesinlikle kendini yenilemesi gerek kesinlikle
PirayeCanan Tan · Altın Kitaplar · 201344,4bin okunma
Müsait zamanın olduğunda uğrayıver yüreğime,
Bir ara uzun uzun sev beni.
Gelmesen de olur ; Malum hayat işte...
Herkesin AŞK'ı başından AŞK'ın !!
Cemal Süreya
Yazar konusunda evet kendini tekrarlıyor.bu kitapta bence sıkıntı yurt dışında kaldığı zamanların fazla abartılarak uzamasıydı şahsen ben sıkıldım .konusu klasik bir konu sonuçta üstüne fazla konuşmaya gerek yok