Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
320 syf.
10/10 puan verdi
ÖMER FARUK İSPİR'İN "Kıyamete Son 99 Gün" İncelemesi
Bugün size yeni okuduğum bir kitaptan ve yazarından bahsetmek istiyorum.
Büyük bir heyecan ve zevkle okuduğum kitap Şair ve Yazar Sayın Polat Onat Beyefendi’nin Kıyamete Son 99 Gün isimli muhteşem eseridir.
Öncelikle söylemem gereken, okuduğum bu kitapta, Şuara ( Şairler) Suresinin tecellilerini görmenin mümkün olduğudur. Ayrıca yazarın edebi
240 syf.
·
Puan vermedi
Erbain: Hicri takvime göre 22 Aralıktan 31 Ocağa değin süren kırk günlük kış dönemi,
Şeb-i Erbain: ise Arapça kökeniyle kırkıncı manasına gelmektir.
Kelimelerin hissiyle kırk yaşına kadar toplamış ve doldurmuş olan şiirlerini bir araya getirip bizlere “Erbain” kitabını sunmuştur İsmet Özel.
Anlamını bilmediğim, manalarla cebelleştiğim, ve de kendime yüklemeye kalkıştığım kaç satır dolu kelam biriktirdim acaba? Her okuyuşta kendimi ve öz benliğimi zamana karşı yarışır hale getirip aslında namluyu gözlerimle değil beynimle çatışma sınırına getirip vurucu dizelerle savaştım. Kâh belirgin farklılıklarla biçim değiştirdim, kâh hiçliğin hakikat yolunda islam-i bütünlüğü anlamlandıracak tanımlarla karşı karşıya geldim. Yoruldum, yoğruldum, biraz tenkitleştirdim, çok da takdir ettim İsmet Özel’i.
Erbain!
Her satırda, her okuyuşta kelimeler dolu ölçütlerle zikredilen tefekkürler bırakıp, hürriyet peşkeşiyle dolu fikirsel mecralarla hem dil boyutu hem de dini bilinciyle hareket ettirdi.
Oysa attığım taş ürkütüğüm kuşa değsin diye okumayı kıblem yapıp ziyadesiyle yürüdüm hakka doğru. Ve kendimce yaratılış gayemle dağları naklettim, her cümleyi varoluş mücadelemle de gönülleri birleştirdim. Dünleri tükettim diye başlayıp, yarınlarımın üretimiyle de devam niteliğinde harelendirdi, hareketlendirdi.
Galiba Erbain, şimdi ki zamanın kıtlığıyla da ideolojik yapımı derin sözcüklere yapıştırıp aheste fikirlerime tank, yüreğime iz bıraktı…
#Okumaknimettir
Yalnızlığa bilim penceresinden bir bakış
Dr. Oğuz Tan, "bir hayat memat meselesi" olarak gördüğü Yalnızlık ve Aidiyet kitabını yedi bölüme ayırarak nüktedan ve bir o kadar da vurucu cümleleriyle anlatıyor. Maslow'un da ihtiyaçlar hiyerarşisinin temeline koyduğu sevgi ve ait olmanın bedenimize ve ruhumuza nasıl iyi geldiğini bilimsel açıdan da görebiliyoruz kitapta.
Bu
318 syf.
10/10 puan verdi
"Zamanın iki yüzü var, dedi kendi kendine Hayyam, iki boyutu;
Uzunluğunu güneşin seyri belirliyor, kalınlığını ise tutkular."
Hayyam'la lise yıllarımda tanıştığımı sanmış,rubailerini zevkle okumuş, hatta bazı (kendine ait olduğunu sandığım??!) dörtlüklerini ezberlemiştim.
Üniversite yıllarında bir gün AŞTİ'de beklerken bir kitapçıda
Dostoyevski'den bir öykü kitabı.
En bilinen ve konuşulan kitaba ismini veren hikâye, Beyaz Geceler. Dostoyevski'nin psikolojik tahlilleri ve realistliği ile yazılmış bir eser daha. Kitapta gerçekleşen olaylar ve hisler bana kalırsa çok gerçekçiydi. Olaylar tamam ancak hisleri bu kadar iyi anlatabilmek ve okuyucuya hissettirebilmek, ayrıca bunları düşünebilmek ve yazıya aktarabilmek de ayrı bir meziyet. Bu konuda çok başarılı gördüğüm bir kitap oldu.
Hikayenin konusu da kısaca anlatmam gerekirse; hikayeyi anlatan karakterimiz yalnız biri ve binaları, mekânları kendisine dost görmekte, hayallerle yaşamakta. Bir gece ağlayan bir genç kız görmesiyle hikayemizin ana konusu başlıyor, genç kızımız Nastenka da 1 yıldır sevgilisini bekleyen acılı biri. 4 gece süren buluşmalarında Nastyenka, o günlerde geleceğini söyleyen sevgilisini beklerken süregelen muhabbetleri sonucunda anlatıcımız ona aşık olur ve Nastyenka da onu seveceğini söyler, daha sonra ise genç kızın sevdiği çıkagelir... Özetlemek gerekirse bu şekilde anlatabilirim ancak olayların psikolojik boyutu kitabı önemli kılan nokta bu yüzden hikayeyi basit görmek olmaz diyorum.
Daha sonraki hikayelerde güzeldi, yine insana ve insana dair hisleri anlatan, okuyucuya tanıdık gelen, çevredeki insanlarla bağdaştıran ve bakış açılarını çoğaltan hikayelerdi ve çoğunluğunu sevdim. Yazım dili olarak garip gelen kısımlar olmadı değil, özellikle zamanın Petersburg insanını epey merak ettirdi.
Selam Dostlarım.Uzun zaman sonra yine rağbet görmeyen bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım.Nedendir bilmem,böyle kitapların incelemesini yapmak bana daha hoş geliyor.Bilinmeyen,karanlıkta kalmış bir şeyi aydınlığa kavuşturmak,onu belirgin hale getirmek gibi geliyor bana.
Öncelikle kitabın en dışından başlayacağım tanıtımına,incelemesine.Her ne
