Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

zeynep ece

zeynep ece
@zeceylan
Ankara Üniversitesi
Ankara
12 okur puanı
Şubat 2016 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Gönlü kırılmaya hazır kristal kase gibi olmayagörsün kimsenin. Aşığın ise gönlü tam da öyledir, tam bir çaresizlik ifadesi yani. İnsan başkalarından dayak yese üzülmez de sevdiği sertçe baksa paramparça olur. Rakibin attığı taş değil dostun gülü yaralar insanı.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
“Çünkü beden yasaktan kaçtıkça değil yasaklandıkça yanar”
Sayfa 44
zeynep ece
Bir kitabı yarım bıraktı
The Witcher - Son Dilek
The Witcher - Son DilekAndrzej Sapkowski
8.2/10 · 3.406 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...İnsanların saadet anlayışları da gariptir. Kitaplara bakarsanız, kendilerini dinlerseniz, insanoğlunun esas vasfı akıldır. Onun sayesinde diğer hayvanlardan ayrılır. Beylik sözüyle, hayata hükmeder. Fakat kendi hayatlarına teker teker bakarsanız bu yapıcı unsurun zerre kadar müdahalesini göremezsiniz. Bütün telakkileri, hususi bağlanışları hep bu aklın varlığını yalanlar...
Sayfa 82
Reklam
“Buna dayanamıyorum” dediğinizde, hissettiğiniz acıyı büyütüyorsunuz. Ona dayandığınız için büyütüyorsunuz; yani dayanabiliyorsanız dayanabiliyorsunuz demektir.
Sayfa 65
150 syf.
·
Puan vermedi
Suat’ın Mektubu
Suat’ın MektubuAhmet Hamdi Tanpınar
8.4/10 · 576 okunma
482 syf.
·
Puan vermedi
·
186 günde okudu
Türkiye'de Beş Yıl
Türkiye'de Beş YılLiman Von Sanders
8/10 · 136 okunma
Belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani hafızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbiriyle yaptığı terkiplerin bizi benimsemesidir.
Sayfa 54
Reklam
Bir ihtiras ne kadar masum olursa olsun yine tehlikeli bir şeydir. Bununla beraber mesut yaradılışım onun hayatımı büsbütün çığırından çıkarmasına mani oldu. Bilakis ona bir istikamet verdi. Yani hayatım onunla şekil aldı. Belki de bana hürriyetin kapısını o açtı.
Sayfa 23
Türk askerleri İngiliz ölülerinin ve esirlerinin çizmelerinin tabanına, taşlı dağlık arazide gürültü çıkarmaksızın hareket etmek için keçe tabanların çakılmış olduğunu görünce imrenmişlerdi. Kendilerinin ise çoğu kez ayakları paçavralarla sarılıydı veya en iyi halde olanı çarık giymiş, yani yüzülmüş hayvan derilerini iplerle bağlamışlardı. Çoğu kez subaylar da ayaklarına başka bir şey giyemiyorlardı. Çok sayıda askerin sıtmaya tutulmasından dolayı sahil kesimindeki mevzilerini Ağustos ayında 7.tümenin dağın Batı yakasındaki mevzileriyle değiştiren 19.tümenin piyade devriye kolları, sık sık bir netice elde edemeden ayakları kanlar içinde geri dönüyorlardı. Çünkü, sahil kesiminin kumlarında yürümeye ancak yeten zavallı ayakkabılarıyla, dağlardaki taşlı arazide hiç yürüyemiyorlardı.* *bütün bunlar maalesef hakikattir.
Sayfa 352Kitabı okudu
130 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.