Bu insanlar, hafif ve keyifli, sarışın başlarını sallıyor, hayatın içinde bir balo salonunda gibi salınıyorlardı. Bu gözlerin hiçbirinde kaygı yoktu, omuzların hiçbirinde yük. Bu şen gönüllerde belki tek üzüntü, belki tek gizli kahır yoktu. Ve ben genç ve çiçeği burnunda bu insanlarla yan yana yürüyordum. Mutluluk denen şeyi çoktan unutmuştum.