...en çok merak ettiğin organdır kalbim. Onun bana ait olduğunu söylüyorlar doktor. İşte buna dayanamıyorum. Ayrıca, bu kadar çok parça içinde artık 'Ben' diye bir şey söz konusu olabilir mi? Hepsi dışarıdan alınmadı mı bunların? Peki o halde ben kimim? Hangi parçanın esiriyim? Kalbimin esiri. Ha-ha.
Acı çeken bu insanları gördükçe, zihnimde yeni bir ışık yandı. Dehşete kapıldım, dünyada bu kadar acı çeken insan olduğunu bilmiyordum. Kendini küçük kabuğuna hapsetmiş bir salyangoz gibi, dışarıdaki kalabalık dünyayı yeni yeni görmeye başlıyordum.
Büyük bir ailenin içindeydim ama kendimi onların dışında hissediyordum. "Dış kapının garip mandalı" idim sanki. Onlara ulaşamıyordum, onları canlandıran ruhun içine giremiyordum.
Burhana dayalı nazar, şeriatın getirmiş olduğunu aykırı neticelere götürmez. Çünkü hakikat hakikate ters düşmez, aksine hakikat hakikate uygun olur ve onun lehine şehadette bulunur.
... varolanlar; ancak onun sanatını bilmek suretiyle varediciye delalet ederler. Onun sanatını bilmek ne kadar mükemmel olursa Sani'ını bilmek de mükemmel olur zaten Şeriat varolanları değerlendirmeyi mendup saymış ve bu hususta teşvik ettiğine göre - apaçıktır ki; bu lafzın delalet ettiği konunun bilinmesi şeriat bakımından vacip veya menduptur.