Oysa zeybek türkülerini söyleyen de bizim halkımızın kendisi. Bir zeybek için söylenmiş olsa bile, temelde halkın dertlerini, düşüncelerini dile getirir zeybekler. Örneğin, "İnce Memet" türküsünü alalım. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Denizli ile Isparta arasında yaşamış Koca Mustafa adlı bir eşkıyanın türküsüdür bu. Koca Mustafa'nın, kendisi hakkında böyle bir türkü söylendiğinden haberi bile olmamıştır. Türküye konu olan olay şöyle: Koca Mustafa'yı hükümet bir türlü ele geçiremez. En yakın arkadaşı olan İnce Memet eliyle pusuya düşürüp vururlar sonunda. İnce Memet'le Koca Mustafa öylesine yakın arkadaşmışlar ki, sonradan halk, Koca Mustafa'nın ağzından bu türküyü yaratmış:
"İnce Memet ne yaptıydım ben sana
İki kere everdiydim kesemden
Eğer yerlerime sen vurulaydın
Ölesiye yatamazdım tasamdan... "
İhanetin, dostluğa ve arkadaşlığa ihanetin kötülüğünü pek az söz bunca güzel anlatır. Yani demek istiyorum ki, "Zeybekler"de de, tıpkı "Semahlar"da, "Köroğlu"nda, "Pir Sultan"da olduğu gibi bizim halkın özlemi, dertleri, sorunları dile geliyor.
"Klasik Müziğimizin En Yaygın Türü Şarkılardır"
Konuşan: Onat Kutlar (Gösteri, 16, Mart 1982)