Geceleyin ışıkları söndürdüğün zaman
Benim şiir kitaplarından sızan aydınlık
Elinde uyuyakaldığın heyecanlı roman
Panjurların çarpıldığı lodos geceleri
Rüzgarın değil benim, pencerendeki ıslık
Akşam koridordaki ayak sesleri
Yanlış çaldığını zannettiğin telefon
Zeynep beni bekle mutlaka geleceğim
Hem bu ne ilk ayrılığımız ne de son
Gece ağaçlarına yağmur çiseliyorum
Cam tozu, su beyazı
Yalnızlığını mutlaka değiştireceğim
Bie yaprak halinde süzülüp saçlarına
Eski teşrinlerden, kederli kırmızı
Akşam koridordaki ayak sesleri
Yanlış çaldığını zannettiğin telefon
Zeynep beni bekle mutlaka geleceğim
Hem bu ne ilk ayrılığımız ne de son…
zeynep bekle beni
yalnızlığını mutlaka değiştireceğim
mutlaka döneceğim
söyle kim önleyebilir buluşmamızı..
geceleyin ışıkları söndürdüğün zaman ;
benim , şiir kitaplarından sızan aydınlık ,
elinde uyuyakaldığın heyecanlı roman,
pancurların çarpıldığı lodos geceleri
rüzgârın değil ,benim ..
pencerendeki ıslık her akşam
koridordaki ayak sesleri
yanlış çaldığını zannettiğin telefon
zeynep beni bekle
mutlaka geleceğim
hem bu ne ilk ayrılığımız ne de son
hayat akıp gidiyor
olsam da olmasam da
mektuplar birikmiş yine masamda
zeynep beni bekle mutlaka geleceğim
başladığımız filmi birlikte bitireceğiz
kim ne derse desin içimde delice bir his..
* Attilâ İlhan
“rüzgârın değil benim / pencerendeki ıslık
her akşam koridordaki ayak sesleri
yanlış çaldığını zannettiğin telefon
zeynep beni bekle mutlaka geleceğim
hem bu ne ilk ayrılığımız ne de son„
geceleyin ışıkları söndürdüğün zaman
benim şiir kitaplarından sızan aydınlık
elinde uyuyakaldığın heyecanlı roman
pancurların çarpıldığı lodos geceleri
rüzgârın değil benim / pencerendeki ıslık
her akşam koridordaki ayak sesleri
yanlış çaldığını zannettiğin telefon
zeynep beni bekle mutlaka geleceğim
hem bu ne ilk ayrılığımız ne de son
Kitap Zeynep adındaki kız karakterimizin yeni bir okula başlaması ve okulun ilk günü , okulun karantinaya alınmasıyla başlıyor. Bu da yetmezmiş gibi elektrikler kesiliyor ve koridorda Zeynep bir ceset görüyor olaylar tabi ki bununla sınırlı kalmayıp okulun sahibi Ender Zorlu'nun oğlu Onur zorlu ( bad boy'umuz olur kendisi ) ve iki