Zeynep Ezgi Yıldız

Lanet olsun bunu bana söyleyen dile: En sağlam yanını yıktı yüreğimin. Kimseler inanmasın o kalleş cadılara: Karışık sözlerle alaya alıyorlar bizi. Kulağımıza soktukları umudu Söküp alıyorlar yüreğimizden Dövüşmeyeceğim seninle.
Reklam
Siz sonsuzluğa kadar ayakta kalacak bir billur saraya, yani şöyle bütün gözlerden uzak, keyfinizce dil çıkarmaya veya nanik yapmaya imkan olmayan bir saraya inanmışsınız. Halbuki ben, belki billurdan olduğu, ebediyete kadar göçmeyeceği ve karşısına geçip gizlice de olsa dil çıkaramayacağım için ondan çekiniyorum.
...her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek tam manasıyla bir hastalık.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
—Hadi efendim, iş cetvelle aritmetiğe dayanınca, iki kere iki yalnızca dört ediyorsa, iradenin lafı mı kalır! İki kere iki, iradem karışmasa da dört edecek. İrade bu mudur!
İyiyi, “güzel ve yüksek şeyleri” ne kadar çok anladıysam, o kadar derinlere battım, sıkıştım kaldım içlerinde. Bundaki önemli nokta, bu halimin tesadüfi değil de, adeta kaçınılmaz bir nitelik taşımasıydı. Sanki bu hal bir hastalık, bir düzensizlik değil, benim doğal halimdi; sonunda buna karşı koyma isteğim bile kalmamıştı. Bu halin benim için doğal olduğuna neredeyse inanacaktım.
Geri118
275 öğeden 271 ile 275 arasındakiler gösteriliyor.