Ona dair hatıralarım ikinci eldi.Bodrum katında eşyaların arasında bulduğum resimlere dayanıyordu; annemle gösterileriyle ilgili gazete kupürleri dolu bir dosyaya, annemle Jadran'ın annattıklarına.
Doğa çocukların büyüyüp adam olmadan önce çocuk olmalarını istiyor. Bu düzeni bozmaya kalkarsak ne olgunluğu ne tadı olan ve çürümekte gecikmeyecek turfanda meyveler üretiriz.
kendisinin dünyaya bir iş için geldiğini müphem bir şekilde hissediyor fakat bu işin ne olduğunu bilmiyor ve etrafında kendisine "Bu benim işim!" dedirtecek bir şey göremüyordu.
Zaman zaman kendimi bir müze bekçisi olarak görüyorum, kimsenin uğramadığı devasa boş bir müze bu ve bu müzeye kimse için değil sadece kendim için bekçilik ediyorum.
Bir çocuk kendisini bir şeylere ne kadar yeterli olduğu konusunda ispata zorlandığında sonuç genelde facia olur.Çocuğun sevgiye, kabule ve anlayışa ihtiyacı vardır.Reddedilme, şüphe ve hiç bitmeyen sınavlarla yüz yüze kalırsa perişan olur.
Sınıfta rekabet ve ödül varsa, çocuk yargılanır ve kendisini değersiz hisseder .Özdeğerini korumak için de okulu önemsizleştirir.Deneyip başarısız olmaktansa, denemeyip başarısız olmayı tercih eder.Aileler ve sistem bu çocukları kaybeder.
YALNIZSIN
Bir akşam ışıkların dağlara güldüğünü
Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü
Görürsün hasretiyle sabah ezgilerinin
Bir akşam gözlerin ufka dalar pek derin
Kuşlar öter uçuşur, yeşil dallara konar
Umudun yaprak yaprak alevlenir de yanar
Son mutluluk sesleri dökülür dudaklardan
İnsanlar gölge gibi çekilir sokaklardan
Rüzgar okşamaktayken bir anne gibi teni
Gecenin kolları sessizce yakalar seni
Anlarsın gözlerinin dolup boşaldığını
Anlarsın yalnızlığı ve yalnız kaldığını...
Yola tek başına çıkan insan güne başlayabilir;ama başka biriyle seyahat ederse , o hazır oluncaya kadar beklemek zorundadır ve bu, işlerini oldukça geciktirebilir.
*HENRY DAVID THOREAU*