Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsmihan

Denemekten korktuğun için beni başarısızlığa sürükleyen, kafamın içindeki o huysuz cüceler olmadan ben kimdim?
Reklam
Radikal islam teknolojik ve ekonomik fırtınaların koptuğu bir denizde çapa görevi görmeyi sürdürebilir ancak fırtınada yönünüzü bulabilmek için bir çapadan daha fazlasına, bir haritaya ve dümene ihtiyacınız vardır. Bu yüzden radikal islam sadece hüküm sürdüğü coğrafyalarda doğmuş ve yetişmiş insanlara seslenebilir, ama işsiz İspanyol gençlerine yada endişeli Çinli milyarderlere sunabileceği pek bir şey yoktur.
Liberalizm soldan aldığı bu kroşeyle sendelerken evrimsel hümanistler sağdan vurdular. Irkçılar ve faşistler hem liberalizmi hem de sosyalizmi doğal seçilimi bozmak ve insan türünü yozlaştırmakla suçladılar. Herkesin eşit değere ve aynı üreme fırsatlarına sahip olduğu bu dünyada, doğal seçilim işlevini yerine getiremeyecektir. Koşullara en uygun, en güçlü insanlar sıradanlık okyanusunda boğulacak, bırakın süperinsanlarla evrimleşmeyi, insanlığın soyu tükenecektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nükteli bir şekilde ifade ettikleri gibi liberalizmde herkes açlıktan ölmekte özgürdür. Daha da kötüsü liberalizm insanları kendilerini özgür bireyler olarak görmeye teşvik ederek ait oldukları sınıftan ayırır ve kendilerine zulmeden bu sisteme karşı birleşmelerini engeller. Liberalizm eşitsizliği sürdürülerek kitleleri yoksulluğa, elitleri yabancılaşmaya mahkum eder.
Kiranı ödeyemediğinde özgürlüğün, harcını yatıramadığında eğitimin, bir otomobil bile alamadığında dilediğin yere gidebilme özgürlüğüne sahip olmanın ne faydası olabilir?
Reklam
Güzellik dinleyenin kulaklarındadır ve müşteri daima haklıdır. Kurda gelince, insan olmadığından deneyimleri diğerleri kadar el üstünde tutulamaz. Kurtların hayatı insanların bi kadar değerli değildir, bir insanı kurtarmak için bir kurdu öldürmekte hiçbir sakınca yoktur. Hepsinden önemlisi kurtlar ne güzellik yarışmalarına katılır ne de yanlarında kredi kartı taşırlar.
Liberal siyasette seçmen en iyisini bilir ve liberal ekonomide müşteri daima haklıdır. Sosyalist siyasetteyse en iyisini parti bilirken, ekonomide de sendika her zaman haklıdır. Anlam ve otorite, kaynağını yine insanda bulur.
Hassasiyetiniz olmayan bir konuyu deneyimleyemezsiniz tıpkı uzun bir deneyimleme sürecinden geçmeden hassasiyet geliştiremeyeceğiniz gibi.
Sayfa 251 - buKitabı okuyor
Bizi bağlayan bir senaryo ya da amaç yoksa ve ‘böyle şeyler oluyorsa’ insanlar önceden belirlenmiş hiç bir rolle sınırlandırılamaz. Dilediğimiz her şeyi yapabiliriz. Cehaletimiz dışında hiçbir şey bizi engelleyemez. Salgın ve kuraklıkların kozmik bir anlamı yoktur ve ikisini de ortadan kaldırabiliriz. Savaşlar daha iyi bir gelecek uğruna katlanmamız gereken kaçınılmaz felaketler değildir, savaşları durdurabiliriz. Ölümden sonra bizi bekleyen bir cennet de yoktur ve cennetti dünyada yaratıp, birkaç teknik zorluğu aşmayı başarırsak sonsuza dek bu cennette yaşayabiliriz.
Ortada bir senaryo ve insanların rol alacağı büyük bir trajedi olmadığından başımıza felaketler de gelse hiçbir güç bizi kurtarıp acılarımıza anlam katamıyor. Mutlu ya da kötü bir son yok; hatta hiçbir son yok. Olaylar birbiri ardına sadece olageliyor. Modern dünya bir amaca inanmıyor, sadece nedenleri umursuyor. Modernitenin bir sloganı varsa o da şu olmalı: ‘Olur böyle şeyler.’
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Bilimsel bilgilerimiz ışığında söyleyeceğimiz tek şey, evrenin hengameden ibaret ama hiçbir anlam taşımayan amaçsız bir süreç olduğudur. Minicik bir gezegendeki kısacık varlığımızla, o veya bu şekilde böbürlenip söylenir, sonra da Göçer gideriz.
Tanrının aksine, antibiyotikler kendilerine iman etmeyenlere de fayda sağlar. Antibiyotiklere inansanız da inanmasanız da enfeksiyonlarınızı onlar iyileştireceklerdir.
“Şirket için çok para kazanmak” ya da “ulusal değerlerimizi korumak” gibi çatışmaların içine düşeriz. Şirket, para ve ulus sadece hayalimizde var olabilir. Hepsini kendimize hizmet etmek için yaratmışken, neden onlar uğruna kendi hayatlarımızı feda edelim?
İnsanlar Zeus’un tapınaklarını yaktığında Zeus acı çekmez. Euro değer kaybettiğinde Euro kederlenmez. Bankalar battığında banka mağdur olmaz. Bir devlet savaş kaybettiğinde devlet ıstırap çekmez, bankalar ve devletler metaforlardan ibarettir. Fakat savaşta yaralanan bir askerin acısı gerçektir. Yiyecek tek lokması olmayan yoksul bir köylü gerçekten eziyet çeker. Annesinden ayrılan yeni doğmuş bir buzağı gerçekten ıstırap duyar. Gerçeklik budur.
Vergi kurumları, eğitim sistemleri ya da herhangi bir bürokratik durumla muhattap olmuş herkesin bildiği gibi gerçekler bir şeyi değiştirmez. Belirleyici olan her zaman elinizdeki formlarda yazanlardır.
148 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.