Her şeyin bir vakti vardı; doğumun, ölümün, sevişmenin, tohumlamanın, sulamanın, hasadın, hayvanların çiftleşmesinin, yavrulamanın. Dünya bir düzen içinde akar gider, doğa durmadan kendini yeniler, ölenin yerine yenisini koyardı..
…keşmekeş içinde kalanlara ne demeli?Bunlarda hem akıl vardır hem şehvet.Bu yüzden de sürekli üzüntü,kuşku,keder,vesvese içinde yaşarlar ve hiçbir şeyden hoşnut kalmazlar.
Evet sevgili okur, nedense kadın ile erkek baş başa kalınca kendi aralarında, bayağılaşmayı göze alarak her türlü beylik sözü çekinmeden, utanmadan tekrarlamaktan zevk alır ama bunu başkalarının bilmesinden çok utanırlar. Duygu sınırlarıyla birlikte, entelektüel duvarların da yıkılabileceğini vurgulayan gözü pek bir paylaşma denemesidir bu, yeni bir mahremiyet boyutudur.
Türkiye'de ve dünyada çok şey değişti ama gözlemlerime göre "orta zekâlı" ların iktidar alanı daha da genişledi, neredeyse başa çıkılamaz bir ortak paydaya dönüştü. Toplum kaliteyi - deyim yerindeyse- kusmaya başladı; iyiliğin yerini kötülük, temizliğin yerini pislik, hakkın yerini haksızlık, kibarlığın yerini kabalık, ahlakın yerini ahlaksızlık alma yolunda epey ileri gidildi.