Her şeyi kafamızda kuruyoruz
İnsan kendini mutsuz olduğuna inandırdığı kadar mutsuzdur.
Doğal arzular sınırlıdır; yanlış görüşlerden kaynaklanan arzular dur durak bilmez. Zira hatanın son durağı yoktur.
Reklam
Birey topluma tabiidir ve bu tabiiyet onun özgürlük koşuludur. İnsan için özgürlük, kör, düşünceden yoksun maddi güçlerden kurtuluşa dayanır; bunu, koruması altına sığındığı toplumun büyük, anlayışlı gücüyle bu maddi güçlere karşı koyarak elde eder. Kendisini toplumun kanatları altına yerleştirerek, belli bir ölçüde, kendini topluma bağımlı kılar. Ancak bu özgürleştirici bir bağımlılıktır.
Son derece boş ve kısa olan bireysel hazlarımızın değeri nedir ki?
Seneca
Asil bir zihin asla kararlarında sendelemez, asla kendini hor görmez, yaşamında kusursuz olan bir şeyi asla değiştirmez.
Mutluluk gözden kaybolmaksızın insanlardan uzaklaşan bir özelliktir ve uzaklaştıkça insanları peşinden sürüklemek için el eder. Onu yakalayacaklarını düşündükleri her an, parmaklarının arasından kayıp gider.
De Tocqueville
Reklam
Mutluluğu, mutluluk yaratması beklenen meta alışverişiyle özdeşleştirmenin en önemli sonuçlarından biri de, mutluluk arayışının gün gelip duracağı olasılığına şans tanımamaktır. Mutluluk arayışı asla sona ermeyecektir –arayışın sonu bizatihi mutluluğun sonu anlamına gelecektir. Emniyetli mutluluk durumu erişilebilir olmadığı için, arayışta olanları (bir dereceye kadar da olsa) mutlu tutabilen tek şey, elden sürekli kayıp giden bu zor hedefin takibidir. Mutluluğa giden bu yolda bitiş çizgisi yoktur.
Yaşamın kıymetini artıran şeyler parasal olmayan alandan meta piyasasına geçmeye başladığında, artık bunları hiçbir şey durduramaz; hareket bizatihi momentum kazanır ve kendi kendine ilerleyip hızlanır ve doğaları gereği ancak kişisel olarak üretilebilen, yalnızca yoğun ve içten insan ilişkileri koşullarında gelişebilen şeylerin arzını fazlasıyla azaltır.
Ne olursa olsun beklemek sıkıcı ve berbat birşey bence
“Bekleme”nin kirli bir kelime haline geldiği bir çağda yaşıyoruz. Giderek herhangi bir şey için bekleme zorunluluğunu (olabildiğince) yitirdik ve yeni, favori sıfatımız “hemen” oldu. Artık bir tencere pirinci kaynatmak için on iki dakika bile ayıramıyoruz, bu yüzden zaman kazandırıcı, iki dakikada pişiren mikrodalga modeli yaratıldı. Bay veya Bayan Doğru’nun ortaya çıkmasını bekleyerek canımızı sıkamayız, bu yüzden flörtlere hız veriyoruz… Görünen o ki, zamanla yarıştığımız yaşamlarımızda, yirmi birinci yüzyıl İngilizlerinin artık hiçbir şeyi beklemeye vakti yok.
Şu epeyce muhtemeldir ki yitirilenler kazanılanları çoğu kez geçer ve mutluluk yaratmak üzere artan gelir kapasitesinin yerini, “paranın satın alamayacağı” şeylere erişimin azalmasının neden olduğu mutsuzluk alır.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.