mor elbisesi vardı annemin,üzerinde altın kemer takılı.
öldü.
yerine 14yaşında bi çocuğu getirdiler, "anneniz" dediler.
ablam,abilerim demediler "anne"
ben küçüktüm "annem gelmiş" dedm gezindim peşisıra...
hatırlıyorum!
annemin mor elbisesini giyer gezerdi.
teyzelerim bakar bakar ağlardı.
Dostoyevski Dostoyevski de Oğuz Atay gibi bir mühendistir ancak bu işi bir yıl bile yapmaya katlanamaz. ilk romanı insancıklar'ı yazar. bunun yayımlanış öyküsü pek meşhurdur. Dostoyevski, insancıklar'ın müsveddelerini şair dostu nekrasov'a okuması için gönderir. aynı gece nekrasov ağlayarak Dostoyevski'nin kapısını çalar ve muhteşem bir eser yazdığını, bunu mutlaka Belinski'nin görmesi gerektiğini belirtir. Belinski ise ülkesinin en saygın eleştirmenidir. eğer Belinski eseri beğenirse tüm rusya da beğenecek demektir. nekrasov eseri Belinski'ye takdim ederken o kadar heyecanlanır ki " yeni bir gogol doğdu" der. malumunuz gogol, o döneme kadarki en büyük rus yazarıydı. Belinski buna sinirlenir ve alaycı bir dille "size kalsa gogol'ler bir mantar gibi yerden biter" der. ama yıllar sonra lafını yutmak zorunda kalacaktır. *