Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşegül Bıçak

Ayşegül Bıçak
@Aysegulbicak
İnstagram: @aysegul_bicakk
191 syf.
7/10 puan verdi
Her gün bir şeyler için koştururken, yürümenin erdemlerini anlamaya çalıştığım anlarla doldum. Evet, yürümek eşittir yavaşlık. Evet, yürümek eşittir derinleşmek. Evet, yürümek eşittir azalmak. Sevdiğim yazarların eserlerinin, yürümek eylemi ile doğduğunu öğrendim. Elbette bilim insanları bunun açıklamasını yapacaktır ancak üretmek durmamak değil midir ? Masa başında insan ne kadar hareket edebilir? Yürürken bilinçli ya da bilinçsiz bir çiçeği bir çocuğu gören göz, zihni de canlı tutar. Ve yürümek aynı zamanda şiddetsiz eylemdir.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,9bin okunma
Reklam
88 syf.
7/10 puan verdi
Hayatı yaşamaya dair sezgileri olmayan biri Aziz Bey. Uzaklardaki bi kadının “gel” demesinin içtenlikli bir “gel” olup olmadığını anlayamadı, göklere çıkarıldığı meyhanede artık havanın başka yönden estiğini bilemedi. Hayatı yaşamak da bir yetenektir ya, Aziz Bey tatlı canım isterse öyle yaşarım diye diretti. Kaybetmenin, hayal kırıklıklarının kahramanı Aziz Bey. Bunu kendisinin kocaman yaşamında yalnızca bir kez , şu söz ile fark etti : “beni sevdiğine pişman oldu mu?” Oysa artık, tüm hayatı boyunca ona aşık olmasına beklemiş “Vuslat” gitmişti. Yalnızlık insanın aklını başına getirir diye biliriz… Bu sefer yanıldık. Yaşamın akışına , aşkın sıcaklığına, dostluğun iyileştirici haline direnen bir adama biz üzülebildik mi? Bilmiyorum. Empati kuramadığım nadir karakterlerden Aziz Bey. Böyleleri de var diye hatırlamak için.
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,4bin okunma
240 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bence bu kitap hakkında en kötü olan şey ismi. “Bir genç kızın gizli defteri “ der gibi oysa yazar bize bambaşka dünyalar anlatmış. Entellektüel bir zihinden avucumuza düşen inciler… Çokça bilgiye boğulmamış, üstünkörü denmeyecek derinlikte, bir kahvenin yanında duygusal zekası yüksek bir dostla sohbet eder gibi. Üzerine düşüneceğim sorular bıraktı geriye. Birçok alandan aktardığı bilgiyi kibirle değil de insan olma hali çerçevesinde anlatması beni etkiledi. Psikoloji alanında deneyimli olan insanlar kitap yazınca , damıtılmış hayatları okuduğumu fark ediyorum. Aynı zamanda yazar bize bilgileri demleyip sunuyor. Çok kıymetli. Diğer kitaplarını da okuyacağım
Bir Terapistin Arka Bahçesi
Bir Terapistin Arka BahçesiAlper Hasanoğlu · Pinhan Yayıncılık · 055 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
240 syf.
8/10 puan verdi
Var olduğumuzu düşündüren şeyler nedir? Bir yazarın fantezi dünyasından kağıtlara taşan karakter, o karakterin fantezi dünyasında yarattığı bir kadın. Kitap bu iki dünya arasındaki döngüden oluşuyor. Nasıl ki yazar kendi heybesindeki bilgi ve istekler ile bir karakter kurgularsa insan da kendi beklentileri ve arzuları ile karşısındaki kişiye aşık olup onu “ideal” sevgili olarak tanımlar. Karakterimiz Agusto da bu sebepten, bir gün evden çıkar ve gördüğü ilk kadına aşık oluverir. İnsan sevmeyi aklına koydu ise karşı taraf bir özne değil nesne olur. Neye göre aşık oluruz diye düşündüğüm zamanlarda önüme düşen bu kitap bana iyi geldi. Bazı tümevarımlar, edebi eser olduğu için kabul edilebilir. Kitabın ismi ise en büyük iddiayı destekliyor. Sis, her şeyi bulanıklaştıran, görüş açısını azaltan tabaka. Emin olma durumunu belirsizliğe yaklaştıran. Var olma halimizden emin miyiz sahi?
Sis
SisMiguel de Unamuno · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20234,862 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
En yoğun yaşadığımız duygulardan biri olan Aşk, üzerine düşünülmeyi hak ediyor. Romantik partnerlerimizi neye göre seçiyoruz? İlişkiler sonrasında nasıl devam ediyor veya neden bitiyor? Kitabın temel soruları bunlar olsa da ilişkiler hakkında toplumsal, psikolojik ve genetik etkiler üzerinde de uzunca durulmuş. Çarpıcı deneyler, ilk önce “yok artık” dedirtip sonra “ olabilir aslında” cümlesine dönüyor Yazar 20 yıldır ilişki terapisti olarak çalıştığı için her söyleminin arkasından örnekler veriyor. Böylece çevremizdeki tuhaf ilişkileri bile bir zemine oturtabiliyoruz. Zor kavramları anlayabiliyoruz. Benim için birçok zihin açıcı ve öğretici ifadenin ötesinde, sağlıklı ilişkilerde bireylerin “psikolojik olgunluk” konusunda da benzerlik taşıması gerektiği fikri üzerine uzun uzun düşündürdü. Özetlemek gerekirse, sağlıklı bir ilişki için: Kişinin ne istediğini bilmesi, Özgüven sahibi hini olması/kendini gerçekleştirmiş olması Önyargı ve önkabullerini fark etmesi Bağlanma stilini öğrenmesi Annesi ve Babası arasındaki ilişkiyi çözümlemesi Romantik ilişkilerin sorumluluğu üzerine kafa yorması gereklidir. Okuması oldukça kolay ufuk açıcı bir eserdi, tavsiyedir.
Aşık Olmak
Aşık OlmakAyala Malach Pines · İletişim Yayıncılık · 2020277 okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Her ilişki tam olma hali değildir. Bazı ilişkiler sadece yalnızlığın miktarını azaltmak için kurulur. İkili romantik ilişkilerde “ya hep ya hiç” tavrını sergileyenler ile “biraz biz, çokça ben” tavrını sergileyenler de vardır. Örneğin kitaptaki gibi bir sahne yıldızı olma hayali kuran kadın karakterin “ya hep ya hiç” tarzı ilişkiye sıcak bakması olanaksızdır. Kitap bizi ilişki biçimleri, yalnızlık ve idealimizdeki o sevgili konularında düşündürmeyi başarıyor. Bir paragrafta erkek karakter şöyle diyor, “güzel ile çirkin masalındaki karakterler gibiydik, yalnızca masallarda çirkinler prense dönüşür” Çocukken, hayatı keşfederken kullanacağımız o yolları inşa ederken yani, dinlediğimiz masallar, aşık olduğumuz kişiyi seçerken bizi yönlendiriyor olabilir mi? Masallar, filmler, hikayeler… Benim için, İlişkilerimiz, varoluş amacımıza ne kadar hizmet ederse onlara o kadar kendimizi teslim ederiz.
Duyguların Arşivi
Duyguların ArşiviPeter Stamm · DeliDolu · 202381 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
Aynadaki kim? Bir sabah aynadaki adamla kendi arasında yabancılık hissine uyan karakter, kitap boyunca var olma hali üzerine bizi düşündürür. Gördüğümüz gerçek mi? Peki göründüğümüz? Annemin gözünde, iş arkadaşımın gözünde, arkadaşımın gözünde, her gün alışveriş yaptığım bakkalın gözünde nasıl biriyim? Karakterimize göre hepsini kabataslak saysak en az sekiz kişi olarak yaşıyoruz bu hayatı “Sen onu bir de benim gözümden gör” cümlesi vardır ki, benim en sevdiğim İçimdeki ben’leri tanımaya çalışırken, şu trenin camına yansıyan ben’i fark ettiren bir kitap oldu. Şehirlerarası yolculukta, yalnız kalmamak adına , varolduğunuz sekiz kişi ile okunacak bir eserdir. Kafası karışıklara tavsiye değildir.
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, BinlercesiLuigi Pirandello · İthaki Yayınları · 20214,084 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
Herkes normal ben neden bu kadar anormalim. Depresyondaki birey için dünya böyle görünebilir. Çevremiz bizi antidepresanlara yönlendirebilir. Alınan ilaçların dozu yetmedikçe daha da anormal hissedip ilaca bağımlı olabiliriz. Oysa depresyon sadece bireyin üzerine yüklenmemesi gereken Bu kitabı okumaya başladığımda, ben de yine bireye sorumluluk
Kaybolan Bağlar
Kaybolan BağlarJohann Hari · Metis Yayınları · 2019657 okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sonların Belirsizliği Yolda Olmak Deniz Avuntusu Benim için bu kitap üç imge demek. Bir hikaye dışında , hiçbir hikayede karakterlerin isminin olmadığı ancak her hikayede deniz avuntusunun olduğu, imgeler toplamı Bilge Karasu eserleri seveninin gerçekten sevdiği ve zihninde derin bir haz bıraktığı diğer taraftan ise “bu adam ne anlatıyor yahu”
Göçmüş Kediler Bahçesi
Göçmüş Kediler BahçesiBilge Karasu · Metis Yayınları · 20171,189 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Ölmeye Yatmak… Bir otel odasına gidip, kendisiyle, ailesiyle, toplumla hesaplaşmanın eylemi. Aysel, O güne kadar bir ülküyü giyinmiş kadın olarak, o otel odasında çırılçıplak kalır ve aynada gördüğü ile barışır. Kendini doğurmak için eskiyi öldürmesi gerekir. Bu toplumda antidepresan kullanmamayı başaran her kadın gibi. Kitabın geri kalanında , otel odasına kadar olan hikayeyi her açıdan okuyoruz, yazarın ilmek ilmek ördüğü bir kurgu temposunu hiç düşürmüyor. Bu kitabı her okuduğumda Aysel’de farklı şeyler bulacağım kesin. Diğer karakterler de bir o kadar bam teline dokunuyor insanın. Bir “Aydın” var ki… Bazı insanlar ne yapsa olmaz ya, olmuyor işte. Devlet, toplum, birey üçgenindeki tarihi anlatan müthiş bir kitaptı. @elifthebulut ile üzerine uzun uzun konuştuk. Alanın uzmanından kahve , tatlı eşliğinde kitabı, karakterleri, dönemi dinlemişim benden iyisi var mı Eleştirel tarih okuması, birey odaklı romanlar sevenlere tavsiyemdir. Herkese göre değildir
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20194,243 okunma
Reklam
372 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Savaşın ve devrimin bellekleri kör edişi… Tek bir gerçek , tek bir travma olarak savaş. Gelecek İnsanın elinde değildir. Oysa geçmiş öyle midir? Bilmeyenlere istediğimiz gibi anlatırız. Olayın kahramanları da ortada yoksa ben ne dersem gerçek odur. Yukarı mahallede anlattığına aşağı mahallede inanmak diye bir sözümüz bile yok mu? Sadece, Savaşın ve iyilik getirmeyen devrimin travmasından emin olduğumuz bir kitapta, okuyucu olarak biz de neye inanmak istiyorsak ona inanıyoruz . Son zamanlarda okuduğum en farklı kurguya sahip kitaptı. Hani bazı sorular vardır, cevapları sorudadır, öyle bir kitap. Betimleme yapmak yasak olduğunda, iyi ve güzel gibi yorum yapmadan, gerçek nasıl çarpıtılır düşüncesinin uygulanması gibiydi. Başka arkadaşlar da okusa da kimin daha çok eminliği var diye yarışa girsek
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,158 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yara” derinin bütünlüğünü bozan, bazen pansuman yapılması gereken, varlığı unutulan bir anda acıyan, gittikçe küçülüp kaybolan ama izi de kalan. Fazlalıklarımız ve eksiklerimiz ile var olmaya çalışırken, kendimizi “öteki” üzerinden tanımlıyoruz. Ona göre belim daha kalın, ona göre boyum daha kısa, ona göre daha az maaş alıyorum, evimin konumu, arabamın markası, tatil için gittiğim otel… Zannediliyor ki tüm bunlara sahip olunca “tamam” olacağız. Oysa “ideal” olan her zaman değişir, biz yaklaştıkça biraz daha uzaklaşır. Aradaki mesafe kırılganlığı yaratır. Bu kırılganlık ile sınanır dururuz. Kendi yarattığımız statüler, beden algıları, başarı tanımlamaları bizi acıtır, yaralar iyileşmez. Kapitalist sistem ise tüketme temelli olması sebebiyle bu yaraları kaşır durur. “Şu kahveciye gidersen onlar gibi olacaksın “ Gibi işte , onlar olmayacaksın çünkü onlar da tam olarak ne olduklarını bilmiyorlar ki. Yapay ideallere sahici tutunuyoruz. Farklı sınıflardan, yaşlardan insanların hikayeleri ile kırılganlığın çeşitlerini, kaynaklarını ve boyutlarını anlatan bir kitap . Kendime ve diğerlerine yaşattığım kırılganlık durumlarını fark ettirdi. Mutlaka tavsiye ediyorum.
Vulnus
VulnusGamze Hakverdi · Metis Yayınları · 202168 okunma
259 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kendimize doğru ya da başka kıtalara çıktığımız yolculuklar… İki tür seyahatte de yanımızda yazarlar ve onların kitapları olur ise o seyahatten keyif almamak mümkün değil. Örneğin bir reklam broşüründe gördüğüm deniz, kum , güneş manzarası, ona kavuştuğumda 1 dakikalık keyfin ötesine geçemez. Öte yandan her şeye yakından bakmak lazım diyen bir yazarın kitabını okuduysam, her zaman üzerinde hayallere daldığım koltuğum bile bana egzotik gelmeye başlar. Bu nesne, bu manzara, bu kişi , bu ülke bana ne çağrıştırıyor? Bu soru tüm seyahatleri kendimleştiriyor. Anlam dünyamın kelimeleri ile yeni izler takip ediyorum , maceralarım bazen içimde bazen uzak bir ülkede. Her zaman merkezde, ben. Anneme , biraz farklı şehirlere git diye öğüt verdiğimde, bana şöyle der: Gittiğim yere kafamdakiler de geliyor :) Kafamızdakiler… Onları çöpe atmak zor ama yanlarına bize daha iyi hissettirecek eşlikçiler bulması kolay. Yeni öğrenilmiş bir kelime, yeni tadına bakılmış bir yemek, farklı biri ile tanışmak… Kafamdakileri renklendirmek için en güzel yol. Yazar kitapta egzotik olanı , bizim gib olanı aşmak olarak tanımlıyor. Belki baharat bahçelerine gidemem ama mutfağımdaki yemeğe farklı bir baharat koymak elimde. Sence de her hafta yediğim yemeği “bir de böyle yemek” anlam dünyamda yeni bir yolculuk demek değil midir?
Seyahat Sanatı
Seyahat SanatıAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2021352 okunma
195 syf.
·
Puan vermedi
kitap yorumu
Zaman akıp giderken, bir çırağın usta, bir çocuğun adam, bir ülkenin cehennem olmasının hikayesi. Toplum dönüşürken bireyleri de dönüştürür, bireylerdir toplumu dönüştüren sarmalının sade anlatımını okuyoruz. Aşkın mantıksızlığı ile bir lidere militanca bağlanmanın saçmalığı arasında paralellikler olması bence yazarın bize fark ettirmek istediği asıl şey. Genel mesajların yanında, karakterin annesi ile olan mektuplaşmaları, rüyaları ve son bölümdeki tiradı eseri edebi bir hale sokuyor. Fark ettirmeden aydınlatan kitaplar vardır, gece lambası gibi yeterince ışık verirler, tütüncü çırağı öyle bir kitap
Tütüncü Çırağı
Tütüncü ÇırağıRobert Seethaler · Jaguar Kitap · 20211,175 okunma
452 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Olay gerçekleşir, ve olay üzerine düşünceler zihnimizden geçer, o düşünceler beynimizde çeşitli kimyasalları tetikler ve duygular oluşur. Duygularımız ise davranışlarımızı tetikler. Burada önemli nokta şudur: düşüncelerimizi yani bakış açımızı değiştirirsek tüm akışı değiştirebiliriz. Düşüncelerimizi tetikleyen, otomatik düşünceler çocukluk döneminde oluşur. Bu kalıplaşmış düşüncelere şema denir. Kitap bu şemaları fark etmemizi sağlıyor. Pratik çalışmalar sayesinde ise nasıl değişebiliriz onu gösteriyor. Farkındalık, istikrar ve cesaret ile şemalardan çıkmak mümkün. Tekrar tekrar okunacak bir kitap. Tavsiyedir.
Hayatı Yeniden Keşfedin
Hayatı Yeniden KeşfedinJeffrey Young · Psikonet Yayıncılık · 20203,736 okunma
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.