Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

@dileksmrcrl

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ah, Marquez sen benim için büyük bir aşksın! Kelimelere sığmayan, anlatılması zor ve vazgeçilmesi imkânsız... Tıpkı Florentino Ariza’nınki gibi… Florentino Ariza, Fermina Daza’yı ilk gördüğü an hayatının tamamını ona adaması gerektiğine karar vermiştir. Yaşamasının tek amacı o olmuştur artık. Onun peşinde koşmak, onu görebilmek için günlerce bir bankta beklemek, sayfalar dolusu mektup yazmak, hiçbir şey düşünememek… Duyguları karşılıksız değildir. Lakin sevgilisine kavuşamaz, Fermina Daza’yı bir anda kaybeder. Sonrası bir yıkımdır onun için. Günlerini nasıl geçireceğini bilemez, ağlar, uyur, oradan oraya sürüklenir amaçsızca. Yıllar böyle akıp gider. Fakat yaşananlar Florantino Ariza’yı yıldırmaz, evlilik öncesi bekleyişinden sonra kendine yeni bir hedef belirlemiştir. Artık Fermina Daza’nın kocasının ölmesini bekleyecektir. Bu amacı uğruna tam elli üç yıl, yedi ay, on bir gün bekler. Yüzüne gülmeyen hayat sonunda Floratino Ariza’ya beklediği haberi getirir. Zavallı doktor papağanı yakalamaya çalışırken merdivenden düşerek ölmüştür. Fermina Daza’ya kavuşmasının önündeki engel ortadan kalkmıştır artık. Marquez okuma listelerinin olmazsa olmazı bence, Kolera Günlerinde Aşk da listenin ilk sıralarında. Her daim…
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Ali Lidar’ın büyük kederlerini küçük öykülere sığdırdığı son kitabı. Yirmi küçük öykü içinde birbirinden farklı pek çok duygu içten, zorlamadan uzak, kolay okunabilen aynı zamanda hırçın bir deniz gibi fırtınalı bir anlatım ile yazılmış. Yazar bilhassa kendi hayatından izler taşıyan- ya da benim taşıdığını düşündüğüm - öykülerinde samimi bir üsluba sahip. Okul yılları, aşk, yazar olmak, ev, mutsuzluk, öğretmek, yalnızlık gibi temler öykülerin sayfalarında yer bulmuş.
Büyük Kederler Küçük Öyküler
Büyük Kederler Küçük ÖykülerAli Lidar · İthaki Yayınları · 20191,585 okunma
251 syf.
7/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Calvino bir üst kurmaca metin olarak tasarlamış Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu’yu. Kitabın başlangıcında okuyucuya okuma tavsiyelerinde bulunuyor yazar. Romanın içinde on iki bölüm yer alıyor, bu bölümlerin arasında her biri farklı bir giriş ile değişik roman başlangıçları oluşturulmuş. On iki bölümde ise erkek okur ile kadın okurun tanışmaları ve en sonunda evlenmeleri yer alıyor. Böyle bir romanı okumak oldukça farklı bir deneyim. Romanı takip etmek ve kaçırmamak sizin elinizde. Yazarın anlatımsal başarısı kesinlikle alkışı hak ediyor. Kitabın on birinci bölümünde erkek okurla bir araya gelen yedi okur romandan ne beklediklerini tek tek sıralıyorlar, bu sıralamalar belki de kitabın yazılış amacı. Binbir Gece Masalları, Halife Harun el Reşid’in ve cariyenin etrafındaki yedi dinleyici ile Calvino okurları eşleştiriyor. Her okur farklı farklı fikirler sunuyor. Kimi kitabını etrafı seyredip okuyor, bir diğeri okumayı sürekli olmayan ve parça parça bir işlem olarak görüyor, bazısı yeniden okuyor kitabı, diğeri her okunan kitap tek bir kitaba çıkar diyor , sonraki okur ise önemli olanın okumadan önce gelen an olduğunu söylüyor. Calvino eskiden romanların iki sonu olduğunu söylüyor. Erkek ve kadın kahraman ya evlenir ya ölür. Kitabın özeti belki de bu cümle: “Siz her öykünün bir başı ve sonu olması gerektiğine mi inanıyorsunuz?” Belki de bu kitabında bir başı ve sonu yok…
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
Bir Kış Gecesi Eğer Bir YolcuItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 20222,785 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
100 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
On bir öyküden oluşan Gecegezen Kızlar geçmişten günümüze gelebilme kalıcılığını gösteren kahramanlar ile dolu. Roman karakterleri, dizi oyuncuları oluşturuldukları tarihten koparak sayfalarda hikaye kahramanı oluveriyor. Tanıdık isimlerin büründüğü yeni roller öykünün seyrine renk katmış. Tomris’in sımsıcak dili ile zamansız bir kitap. Kısacık,çok ince ve duygulu.
Gecegezen Kızlar
Gecegezen KızlarTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 2018574 okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Leyla Erbil, Zihin Kuşları denemelerden oluşmuş bir eser. İçinde çeşitli başlıklarda denemeler mevcut. Birinci deneme Vinteuil’in Sonat Andantesi ismi ile yazılmış. Bu denemede yazar Proust’un Kayıp Zamanın İzinde serisinden Vinteuil’in müziğinin gerçek yaşamda peşine düşüp onu bulmaya çalışıyor. Borges’in Kibrinde ise yazarın taklitçilerine bakış açısını biraz kibir karışmış bulduğunu söylese de Borges’ in büyüklüğünden bahsetmeden geçmiyor. Sonraki sayfalarda Sait Faik’ e dair hatıralar ve incelemeler mevcut. Çerkez Ethem, Orhan Pamuk, Tezer Özlü ve daha pek çok isim ve konu denemelerde işlenmiş. Leyla Erbil döneme, siyasilere, yazarlara eleştirilerini hiç sakınmadan sunmuş. Kim üzülür kim küser diye hiç dert edinmiyor.
Zihin Kuşları
Zihin KuşlarıLeyla Erbil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2010109 okunma
Reklam
223 syf.
·
Puan vermedi
Altı öyküden oluşan Gogol’un Bir Delinin Anı Defteri normal akıl algısı ile yazılmamış çok daha üst seviyede düşünülmüş bir kitap. Gogol öykülerin hepsinde mizahi bir üslup ile büyülü gerçekçilik izlerini kullanmış. Kitaptaki öykülerin en etkileyicisi Palto. Akaki Akakiyeviç kendi halinde bir memurdur. St. Petersburg’da yürürken üşüdüğünü fark eder. Emektar paltosu eprimiştir, hemen terziye tamir ettirmeye koşar. Lakin paltosu tamir tutmaz. Fakirlik yeni palto diktirmek için önünde büyük bir engeldir. Büyük planlar yapar karanlıkta çalışır, az yer ve para biriktirir. Sonrasında paltosunu alır ama zor bir sınav onu beklemektedir. Aynı zamanda dönemin yanlış işleyen yönlerinin de eleştirildiği kitap oldukça akıcı ve çok eğlenceli.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,6bin okunma
278 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Kahveler Kitabı Salah Birsel’ in beş ciltten oluşan Salah Bey Tarihi’nin ilk kitabı. Kitap 1590’larla başlayıp 1957’lere kadar geçen zamanı işliyor. Salah Birsel kahveleri anlatıyor tek tek, yorulmadan.Kahvelerin isimleri, nerede oldukları, iç mekan ayrıntıları, yenilen ve içilenleri, müdavimleri isim isim sıralanmış. Muazzam bir bilgi kaynağı. Kahveler gözümüzün önünde en ince ayrıntısına kadar canlanıyor. Toplum hayatında kahvenin yerini, kahvedeki nadide sohbetleri, adeta insanlar için bir yaşam kaynağı oluşunu gözler önüne seriyor. Kitabı bitirmeye yakın artık ister istemez okuyucu da bir ‘kahve sever’ kıvamına geliyor. Sempati duymaya başlıyor kahvelere. Tüm edebiyat camiasına dair dedikoduları da kitaptan keyifle öğreniyoruz. Eğlenceli anektodlar sayfalar arasında. Deneme böyle mi güzel yazılır dedirten Salah Bey’in üslubu çifte kavrulmuş lokum tadında.Keyifle okuyucularını bekliyor.️
Kahveler Kitabı
Kahveler KitabıSalâh Birsel · Sel Yayıncılık · 2003155 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Sinemaya uyarlanmış bir kitabın ilk önce filmi mi izlenmeli yoksa kitabı mı okunmalı? Ben ilk önce filmi izleyip kitabı sonrasında okudum. Hanna adındaki genç ve güzel bir kadının kendisinden yaşça oldukça küçük liseli Michael ile yaşadığı aşk öyküsüyle başlıyor kitap. Tesadüfen tanışan ikili kısa zamanda yakınlaşıp vakit geçirmeye başlıyorlar. Güzel anılarla süslü birinci bölüm Hanna’ nın birdenbire ortadan kaybolmasıyla bitiyor. İkinci bölümde birbirlerinden uzak düşen ikili Hanna'nın sanık kürsüsünde olduğu mahkeme salonunda tekrar karşılaşıyor. Burada bir grup Yahudi'nin ölümüyle yargılanan Hanna ve onu gizliden izleyen öğrenci Michael’ ın serüveni devam ediyor. Son bölümde de Hanna'nın ceza günleri, Michael'in hayatını değerlendirmesi bir türlü aradığı huzuru bulamaması. Hanna'nın en büyük özlemi ve eksikliği okuyamadığı satırlar... Hızlı okunabilen kitapta Hanna'nın gaddarca ve dört elle hayata tutunması karşısında Michael'in hayata tutunamayışı ikili arasındaki belki de en somut en derin uçurum. Not: İlk önce kitabı okumalı
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,220 okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İnsanın ilk gençliğinden beri hayalini kurup ulaşmak istediği mi yoksa kaderin insanı getirip bıraktığı yer mi hayat? Giovanni Drago, subay olarak Tatar Çölü'ndeki Bastiani Kalesi'ne atanır. Her insan gibi büyük hayalleri vardır. Kaleye gidip hemen geri dönecektir. Lakin yıllar birbirini kovalar zaman geçer, düşman gelmez, savaş çıkmaz. Hayatın tekdüzeliği içinde kalede geçer günler. Hayatındaki herkes yaşantısına devam eder. Droga 'da kaledeki döngünün içinde yerini alır. Bir askerin öyküsü olan kitap sakinliğin hakim olduğu olay örgüsüne sahip. Sonunda zaman Drago'yu da kendi değirmeninde öğütmüştür.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
164 syf.
8/10 puan verdi
Ruhu, yaşantısı, algısı ile günümüzden çok çok uzaklarda kalmış bir isim Tahir Sami Bey. Oldukça nahif, çokça suskun, kendi halinde belki de kimsesiz. Hayatını kitap biriktirmeye adamış. Öykü isminden de anlaşıldığı gibi Tahir Sami Bey'in Özel Hayatı'nı anlatıyor. İlk önce ailesini tanıyoruz annesini, babasını sonra kardeşlerini sonra da Tahir Sami Bey'i. Yıllar günümüzdeki gibi hızlıca geçiyor ve kahramanın hayatı da su gibi akıp gidiyor. Bir günde bitirilebilecek bu öykü ihtiras, hırs, kin, para, yalan,zulümden uzak sımsıcak bir durak niteliğinde.
Tahir Sami Bey'in Özel Hayatı
Tahir Sami Bey'in Özel HayatıMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20122,376 okunma
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
"... peki kimsin o zaman? -İlelebet şer isteyen ve ilelebet hayır işleyen o gücün parçasıyım ben."Goethe. Faust. Başyapıt niteliğindeki eser oldukça akıcı. İnsanın içini ısıtan bir anlatım ve kahramanlar ile zenginleştirilmiş. 1930’lu yıllarda şeytanın da bir roman kahramanı olarak karşımıza çıktığı metin oldukça gerçeklik dışı. Woland (şeytan) maiyeti ile Moskava’ya gelir ve akla gelmez türlü işler ortaya çıkmaya başlar. Trajik ölümler, birdenbire ortadan kaybolmalar, yangınlar, önceden verilen ölüm haberleri, delirenler, uçabilen insanlar, partiler… Şeytanın yardımcılarından olan – konuşabilen, arka ayakları üzerinde yürüyebilen ve zaman zaman insan biçimine bürünebilen devasa kara kedi – kara kedi de romanın çeşitli yerlerinde roman kahramanları tarafından şaşkınlıkla takip ediliyor. Tramvaya binip bilet uzatması da büyülü gerçekçiliğin zirvelerinden. Hacimli olmasına karşın oldukça keyifli giden roman, fonda Stalin rejiminin hakim olduğu Rusya, Usta’nın yazmış olduğu ve romanla paralel ilerleyen romanı ve romanın sonlarına doğru artarak okuyucuya sunulan Margarita ve Usta’nın romantik aşkı. Yazarın ömrünün yetmeyip tam anlamıyla son noktayı koyamadığı romanı şeytana, ölümlere, kötülüklere rağmen okuyucunun yüzünde tebessümü daimi kılıyor.
Usta ve Margarita
Usta ve MargaritaMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20207,1bin okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
Berlin’in soğuk yalnızlığı ve kimsesizliğinde yaşlılığın kenara itilmişliğiyle kuşatılmış bir kadın Frau Lemmer. Tek başına dört duvar evinin içinde küçük kuşuyla yaşamaya çalışırken birdenbire hayatına giren gurbetçi aile Korkmaz çifti çocuklarıyla yaşlı kadına az da olsa bir nefes olabilirler. Öncesinde kurallarından çok kopamayan kadın, zaman içerisinde içine düştüğü yalnızlık buhranını bu aile ile kırmaya başlar, günler geçtikçe onlara fazlaca alışır. Hiç tatmadığı torun sevgisini en küçük bebeğe bakarak giderir. Bir süre sonra artık her gün görüşmeye başlar komşularıyla. İki farklı kültürün bakış açısı ile toplumsal ve en özelinde yaşamsal farklılıkları yazar oldukça başarılı olarak verir. Yaşlılık, yalnızlık, kimsesizlik, ilgisizlik, hastalık, vefasızlık ile mücadele eden Lemmer görmüş olduğu sevgi ve ilgiye ilk başlarda direnmeye çalışsa da bir süre sonra aileden kopamaz olur. Aynı zaman sayfalar arasında Frou Lemmer’in gençliği, evliliği, savaş, yoksulluk gibi ayrıntılar okuyucuyla buluşur.
Berlin'in Nar Çiçeği
Berlin'in Nar ÇiçeğiFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2019207 okunma
69 syf.
10/10 puan verdi
Marquez'in minicik ama adeta ben çok büyük bir yazarım dediği kitabı Albaya Mektup Yok. Can yayınlarından çıkan kitabın kapak tasarımı da gayet hoş. Yazarın komiklik boyutuna ulaşmış betimlemelerine sanki yayın evi de horoz üzerindeki albay ile gönderme yapmış. Kitabı okurken zavallı albay ve karısı diye iç geçiriyor insan . Fakirlik bir yandan bir yandan hastalık albayın evini ve karısını kuşatmış durumda. Bir türlü alamadığı emekli aylığının peşinde koşan albay,bir yandan da oğlundan yadigar kalan horoza bakmak zorunda. Karısının öksürük nöbetleri, uzayan evliliklerin monotonluğu, yoksulluğun ve açlığın zorluğu,rutubet, soğuk havalar sayfalar arasında... Marquez'i tanımayanlar, tanımak isteyenler için oldukça ideal bir başlangıç.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,5bin okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
35 günde okudu
Issız akşamlarında beni okumuş olanlara... Yazarı çok sevdiğim için mi yoksa kitabın içindeki diğer roman karakterlerini tanıdığım için mi bilemiyorum ama romanı çokça hissedebildim ve oldukça beğendim. Roman adeta tanımadığımız bir şehirde yürürken kendimizi yalnız hissettiğimiz bir anda rastladığımız tanıdık bir yüzün mutluluğunu sağlamak adına
Sona Ermek
Sona ErmekSelim İleri · Everest Yayınları · 2017133 okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Kayıp Zamanın İzinde serisinin 4. cildini bitirmişken Proust'tan uzak kalmama adına alıp okuduğum Üst Kat Komşusuna Mektuplar yazara dair ayrıntılar içermesi açısından oldukça keyifli. Mektuplar sadece Proust' a ait, yazarın kendi yazısı ile orijinal metinler de mektupların arasında yer alıyor ; lakin mektupların cevapları yani Üst Kat Komşusunun Mektupları (ki bence asıl merak edilen bir başka kısım) kitabın içinde yok. Hatta ön sözde bu mektupların henüz bulunamadığı bilgisine de değinilmiş. Mektuplarda Proust'un ses takıntısının ne kadar ileri düzeyde olduğu dikkat çekici.Mektupların çoğu gelen sesten duyulan rahatsızlık ve yapılacak gürültülerin zamanlarının Proust'un istediği saate göre düzenlemesi şeklinde. Çoğu zaman da yazar hastalığından , iyileşmediğinden bahsediyor. Mektuplarda yazarın gönderdiği metin parçaları ve dergiler de Marcel'in komşusunun edebiyat ile ilgisinin göstergesi. Kitapta mektupların yazıldığı apartman resmi ve planı, özel koleksiyondan alınmış Proust ve komşusunun fotoğrafları da mevcut.
Üst Kat Komşusuna Mektuplar
Üst Kat Komşusuna MektuplarMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 2016465 okunma
199 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Roman 1975’li yıllarda Filiz adlı bir kadının üç çocuğu ile hayata tutunmasını anlatıyor. Evliliğinden memnun olmayan Filiz kendisine bir yasak aşk bulur. Yasak aşk ekseninde kocası, çocukları, İstanbul, Boğaz anlatılır. Oktay Rıfat’ın üslubu oldukça başarılı, cümle kuruluşları, betimlemeler, tasvirler yerinde. Sadece kitabı okurken Filiz’ in yasak aşkı pek bi zorlama duruyor. Bu yüzden romandaki aşk biraz etkisini yitirmiş. Yazarın ev içine ve eşyaya aynı zamanda Boğaz’a bakışı oldukça farklı ve güzel. Kitap sakin bir sonbahar akşamı dinginliğine. Durağan şekilde ilerleyip beklenmedik bir şekilde bitiyor.
Bir Kadının Penceresinden
Bir Kadının PenceresindenOktay Rifat · Yapı Kredi Yayınları · 2019720 okunma
Reklam
252 syf.
·
Puan vermedi
Günümüz evliliklerinden, ilişkilerinden oldukça uzak bir kitap. Yazıldığı dönem itibariyle anlatım ve davranışlar oldukça nahif. İmkansız bir aşk tasavvuru. Bir tarafta evli, hasta bir karısı olan orta yaşlarında bir erkek diğer tarafta henüz çocukluktan yeni çıkmış bir genç kız. Tavırları ile öğretmeninin dikkatini çeken Ruth artık onun gözde öğrencisi olur ve evlerinde yaşamaya başlar. Zihinsel düşüncelerin hayranlıklara dönüştüğü kitapta aşk bir süre sonra önüne geçilemez bir hal alır.
Ruth
RuthLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,195 okunma
298 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Kitabın birinci sayfasında karşımıza Leman Korkut çıkıyor. Oldukça güzel, ilgi çekici, alımlı, merak uyandıran fena halde Leman... İzmir günleri ardından Paris Leman'ın hayatıyla birlikte kitapta görsel olarak yer buluyor. Leman oldukça farklı bir karakter, hayatında değişik tercihleri olan. Romanın başında bu tercihler bir zorlama gibi gösterilse de ilerleyen bölümlerde aslında Leman'ın da bu tercihlere eğilimi olduğunu görüyoruz. Şahıs kadrosu da oldukça tenha. Kocasının hayatına giren kişileri sırası ile yazar Leman'ın hayatına da sokuyor. Böylece çeşit çeşit ilişkiler yaşanıyor. Geriye dönük anlatımlarda da Leman'ın farklı tercihlerine şahit oluyoruz. Bazı karakterler okuyucuda sempati uyandırırken bazıları da oldukça itici tasvir edilmiş. Olay örgüsünün çok durağan olduğu kitapta sadece ilişkiler var hem de çeşit çeşit. Anlatımı son derece sıcak ve başarılı olan romanda her cümle beğeni uyandırıyor."Tafrasından yanına varılmayan heybetli bulutlar... gibi benzetmeler ile anlatılan dış dünya şair Attila İlhan'ın şiir tadındaki üslubuna güzel bir örnek.
Fena Halde Leman
Fena Halde LemanAttila İlhan · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2009378 okunma
99 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça kısa ve bol resimli bu kitap insanın içini ısıtıyor. Mehmet Çelebi’nin yorumları oldukça sempatik. Kitabı okurken benzetme ve deyişler Çelebi’nin zarif biri olduğu izlenimini uyandırıyor.Kitapta dönemin Fransa’sına dair bir sürü örnek gözler önünde. En çok hoşuma giden de Fransız kadınlarının Çelebi ve heyetini sürekli izlemek istemeleri ve heyetİn buna izin vermesi oldu. Çelebi ve yanındakileri iftar yemeğinde teravih namazını kılarken mücevherlerini takmış hanımlar izlemeye geliyor. :) Özellikle saraylardaki bahçe düzenlemesine ben de Çelebi gibi hayran kaldım. Şevket Rado‘nun yayına hazırladığı kitap okunacaklar listesinde.
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Paris'te Bir Osmanlı SefiriYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023698 okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanın hayata bakışını, karakterin insan ilişkilerini etkileyişini, merhamet ile başlayan ev paylaşımının devamında bir sorumluluk halini aldığı zaman insanları nasıl yorduğunu gösteren güzel bir kesit.Yazarın üslubu gerçekten oldukça başarılı. Kitap bittiği zaman Iza ya oldukça sinirleniyor insan.Bencillik insanın hayatına ne zaman giriyor? Ebeveynler hayatımızın ne kadarında?Ailemiz için fedakarlık sınırımız nedir? Sorularını kitap düşündürüyor insana.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Kanat Kitap · 20083,451 okunma