Alma ve yedi canavar
Aslında herkesin canavarları vardır belki yediden fazla belki daha az ama kimse canavarım yok diyemez.
Bu kitapta da onlardan bahsediliyor. Aslında canavar dediği şey duygularımız. Alma'yı ele geçirin yedi canavar yedi duygu.
Duygularımız canavarlarımız olabilir stres, uyku, ayıplanma, ağlama isteği, vb herkesin canavarıdır. Bunlarla başa çıkamadiğımız hepsinin üst üste bize saldırdıkları bizi bunalttıkları zaman olabilir ben de tam da o duyguların üst üste geldiği bir dönemde bu kitabı okudum. İç tasarımı ilgimi çektiği için başladım kitaba ama kitapta Almayı değil kendimi okudum o yüzden baya etkilendim.
Baktıkça aslında bizi hayattan soğutan ya da hayata bağlayan bir sürü gerekçe varmış bununda farkına vardım her duygu birbirini tamamlıyor canavarlar arada arkadaşımız olabilir onlara da ihtiyaç var ama bütünüyle benliğimizi ele geçirirlerse o zaman hayatı biz değil onlar yaşar onların yaşamasıda bizim bu hayattan kopukluğumuz ve yaşamamamızdır.
Hiçbir duygu doruğunda yaşanmamalı ne sevinç ne üzüntü hepsi bir gün gelip geçiyor sevincin kedere dönüştüğü veya üzüntünün sevince dönüşebileceğini bilmeliyiz.
Herkesin bir canavarı var ama onlarla mesafeyi ne kadar güzel korursak hayatımızda o kadar dengede olur.
Sizde bu kitabı okuyabilirsiniz hem basit bir okunuşu var hem de anlamlı anlatımı var güzel tavsiye ederim.