Dudu

Dudu
@Insan00
Matematik öğretmeni
Lisans
59 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkes'in kitap okumakta bir amacı mutlaka vardır, benim düşünceme göre en gerekli ve en okunması gereken kitaplar bunlardır. Elbette ki 'Sefiller'i, 'Yüzyıllık Yalnızlık'ı da zevkle okurum, ancak hiçbiri benim milli ve fikri değerlerime bu kitaplar kadar katkı sağlamamıştır. Bu sebeple bana göre Türk gençliğinin en başta okuması lazım gelen kitaplardan birisi de budur. Eğer gerçekten Türk milletinin yeniden cihangir bir millet olmasını istiyorsak bu çok elzemdir. * Kitabımızın ana teması Türkçülüğün ve Türk milletinin asrın gerektirdiği medeniyet çizgisine ulaşabilmesi için sosyolojik filolojik iktisadi gibi konularda nasıl bir yol izlemesi gerektiği olarak karşımıza çıkıyor. Ben bizzat yazarın fikir dünyasına hayran kaldım. Fikirleri tamamen anlaşılır uygulanabilir ve gerçekten çok faydalı fikirlerdi ve zaten anlaşılıyor ki Cumhuriyet döneminde kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birçok konuda anlaşmış ve fikir alışverişi yapmışlardır. Tarihteki atalarımız ile ilgili de çok dikkat çekici ve konuları pekiştirici örneklerle doluydu. Onların sosyal yaşantıları, inanç sistemleri, ahlâk ve aile yapıları hakkında bilgiler verilmişti. Dilimizin şu anki durumu, buna sebep olan şeyler ve problemleri nasıl aşabileceğimiz konusunda çok güzel bilgiler ve öneriler vardı. Bazı kelimelerin anlamlarına alttan bakmak okuma hızını azaltsa da kitabın değerini hiç de azaltmıyor.
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün EsaslarıZiya Gökalp · Karbon Kitaplar · 20186,1bin okunma
Reklam
84 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yarım günde rahatlıkla bitebilecek kısa ama etkili bir hikaye ile karşınızdayım. * Yapayalnız ve sadece hayallerle yaşayan bir insan olan hikayeyi bize birinci ağızdan anlatan kahramanımız, ıssız bir gece yine Petersburg sokaklarında yapayalnız gezinirken ağlayan bir kızla karşılaşır. Bu karşılaşma 4 gece sürecek ve çok acıklı bir sabaha çıkacak olan ilginç bir olaya sebep olur. * Olaylardan çok duygulara yer verilen bu kısa romanımızda Dostoyevski yine kaleminin ustalığını okuyucuya çok iyi hissettirmiş. Kitabı okurken Stefan Zweig'ın kısa hikayelerine çok benzettim. Ben çok beğendim, sizlere de tavsiye ederim.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 201775bin okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
En meşhur tiyatro yazarlarından biri olan Shakespeare'in en çok perdeye uyarlanan eseri olan Macbeth hakkında fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. * Shakespeare'in daha önce okuduğum tüm eserleri gibi bu da oldukça etkileyiciydi. Aslında bir fetih yaparak kral tarafından çok yüce bir makama getirilen İskoç kumandan Macbeth'in kral olma hırsı yüzünden başına gelenler konu edilmişti. Kitabın arka yüzündeki özete göz atalım ; " Tragedyanın kahramanı İskoç Kumandan Macbeth, karşılaştığı üç cadı kardeşin kehaneti üzerine bir gün iskoçya kralı olacağına inanır. içindeki güç hirsı ve karısının teşvikleriyle Kral Duncan'1 öldürerek tahta geçer. Yakalanma korkusuyla her geçen gün daha da tedirginleşen Macbeth, elini kana bulamaya devam ederken bir yandan vicdanının sesini susturmaya çalışır. Lakin kehanetin krallk mevkisine ulaştıracağı tek isim kendisi değildir." * Ben kitabı çok beğendim, tiyatroda izlemeyi çok isterdim. Üslubu o kadar güzel ki insanın gözünde canlanıyor tüm sahneler. Tiyatro türünde kitapları sevenler eminim ki beğeneceklerdir.
Macbeth
MacbethWilliam Shakespeare · Karbon Kitaplar · 201822,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kadınları yüzyıllar boyunca ezilmesi, fakir kalması, özgürlüklerinin kısıtlanması üzerine yazılmış cok güzel bir deneme. Romanlarında bilinç akışı kullandığı söylendiği için başlamadan önce korkmuştum ancak sohbet tarzında yazıldığı için oldukça anlaşılır bir eser olmuş. * Yazarımız kitapta genel olarak kadınlara hitap ediyor. Kadınların yaşamda etkin rol almasını tarihsel bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Kitabın yazıldığı sene olan 1929 yılına kadar kazanılmış ve kazanılmayı bekleyen haklar çok güzel ifade edilmiş. Kadınların örneğin neden 18 yüzyılda hiç kitap yazmadığını, konumunun neden erkeklere göre aşağıda varsayıldığını sebepleriyle açıklarken, son bölümde de kadınlara yönelik önerilerde bulunmuş. Son dönemde kadınların yazdığı (Gurur Ve Önyargı gibi) kitapların kadın gözüyle ayrıntılı bir şekilde analizleri de yapılmış. * Ben eseri çok beğendim ve yazarla bir çok konuda hemfikir olduğumu farkettim. Malesef ülkemizde belli bölgelerde saydığı problemlerin halen daha yaşandığını görerek üzüldüm açıkçası.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kapra Yayıncılık · 202038,2bin okunma
640 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Murat Bardakçı'nın bir programdaki tavsiyesi üzerine alarak uzun zamandır vaktini beklediğim ve sonunda planladığımdan daha kısa sürede bitirdiğim yazarının tek romanı olan Üç İstanbul hakkındaki fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. * Romanımız; 93 harbinde Rusların Osmanlıyı yenerek müslüman Türkleri Balkanlardan göçe zorladığı o dönemde
Üç İstanbul (Midi Özel Baskı)
Üç İstanbul (Midi Özel Baskı)Mithat Cemal Kuntay · Everest Yayınları · 20232,461 okunma
Reklam
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Türk edebiyat tarihinin ilklerin biri olan, çok bilinen fakat az okunan bir kitapla karşınızdayım. * Bu dönem (Osmanlı sonu ve Cumhuriyet başı) edebiyatını çok beğenen birisi olarak uzun zaman önce almış olduğum seriyi bitirmiş oldum. * Kitabımız bir aşk hikayesi içerisinde aslında Osmanlı döneminde kadınlara yönelik baskıcı tutumun en somut halini dile getiriyor. Tam 7 sene boyunca kapının önüne dahi çıkmamış 15 yaşında bir genç kız olan Fitnat, evinin cumbasından görerek aşık olduğu ve Fitnata ulaşabilmek için kadın kılığına girmek zorunda kalan Talat... Ve elbette bu hikayelerin olmazsa olmazı, Fitnat'ı ondan habersiz 45 yaşındaki Ali Bey'le nikahlayan öz babası olmayan, onu gezmeye dahi çıkarmayan Hacı Mustafa.. Ancak hikayemiz içerisinde ilginç bir gizem taşıyor. Onu da okuyacak olanların nazarına bırakıyorum. Bunun dışında da ikinci bir aşk hikayesi olarak Talat'ın anne ve babasının evlilik hikayesini okumuş oluyoruz. * Hikayemiz çok klişe olsa da o dönemin cümle tarzını ben çok beğeniyorum. Kitabın ilk romanlarımızdan olması sebebiyle diğerlerinin Şemseddin beyden esinlendiğini düşünüyorum. Kitaptaki bir eksiklik de dönemin sosyolojik yapısını aktarması ile birlikte biraz da memleketin genel siyasi durumuna da deĝinse hiç fena olmazdı. 'Sefiller'i okurken fakirlik ve sefaletle birlikte Waterloo savaşını ayrıntılarıyla okuyoruz. Savaş ve Barış'ı okurken savaşın dışında bir çok ilişkiyi de okuyoruz. Ancak bizim romanlarımız malesef tek bir konuya odaklanıyorlar. Bu da genel anlamda o dönemin eksiklerinden sanırım. Üç İstanbul romanı azıcık da olsa bunlardan farklıydı.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · The Kitap Yayınları · 202229bin okunma
308 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
* Beni ters köşe yapan, okuduğum en ilginç romanlardan biri olarak yerini almış olan Ruh Adam kitabı ile beraberiz. * Hemen her kitapta olduğu gibi öncesinde hiçbir malumat almadan başladığım bu kitap, yazıldığı dönemin oldukça ilerisinde kaleme alınmış. Okurken biraz Oğuz Atay, biraz Bulgakov hissi verdi bana. Çok geniş bir hayal dünyası ile yazılmış olan romanın hikayesi Cumhuriyet döneminde geçmiş olsa da hikayeye Mete Hanlar, Attilalar, Yıldırım Bayezidler serpiştirilmiş. * Kralcı olması sebebiyle ordudan ihraç edilen Yüzbaşı Pusat'ın yargılanması ile başlayıp ortadan kaybolmasına kadar geçen sürede Pusat'ın ve ailesinin başına gelenleri anlatan hikayenin başinda bir Uygur masalı, sonunda da bununla ilintili kısa bir hikaye devam etmekte. Hikayemizde (bana göre) bolca halüsinasyonlar ve sanrılar yer almakta. Zira kahramanımız, ordudan atılmanın ve iki sene tutuklu kalmanın getirdiği psikolojik bunalımla kendini içkiye vermiş, üstüne üstlük eski bir subay olan evli çocuklu bir adama yakışmayacak şekilde aşık olmaya başlamıştır. Bunların dışında yaşanan, iki bin yıl öncesine gidip gelmeler, prensesler, iblisler muhtemelen psikolojik bir bunalımın getirdiği durumlardır. * Romanda çok fazla kurgu vardı ancak merak ve heyecan duygusu insanı sürekli okumaya ve devamını öğrenmeye sevk ediyor. Yazıldığı dönemi de göz önüne alarak (1972) oldukça ilginç bir roman olduğunu söyleyebilirim.
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202127,1bin okunma
163 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
* Hikayemiz, "Golyadkin" isimli, ilginç bir devlet memurunun bir gece kendisine çok benzeyen adı ve soyadı kendisiyle birebir aynı, ve hatta kendi işyerinde işe başlayan bir adamla karşılaşarak hayatının alt üst oluşunu konu edinen psikolojik yönü ağır, akıcılığı zayıf, anlaşılması da bir miktar zor bir romandı. * Kahramanımız bir taraftan kendini 'maske takmayan, olduğu gibi görünen, insanların arkalarından konuşmayan' biri gibi zannederken, diğer taraftan bu yanlışların hepsini de yapıyor. Karşılaştığı ikizi, Golyadkin'den adeta bir kimlik hırsızlığı yaparak onun adına bu suçları işlemeye başlıyor. Gerçek Golyadkin ise kendinin suçsuz olduğu ispat etmeye çalışsa da buna vakıf olamıyor. Çünkü aslında insanların yüzlerine gülüp arkalarından kötü konuşan bir insandır kendisi. * Bu konuda bir açıklama yapılmamış ancak benim anladığım kadarıyla aslında ikinci bir Golyadkin diye biri yok. Kahramanımız kendi yaptığı yanlışları ötekileştirmeye, sanki başka biri yapıyormuş gibi kendine kabul ettirmeye çalışıyor. Bu onun kötü tarafını temsil eden kişiliği Golyadkin'in sonunu getiriyor. * Bir taraftan çok tuhaf hisler bırakan, bir çok soru işaretiyle birlikte son verdiğim kitabın Dostoyevski tarafından yazılmış olması da oldukça ilginç gelen durumlardan birisi. Kitap üzerine oturulup pek çok farklı fikir ve sonuç çıkarılabilecek türde pek çok boşluk bırakılmış bir ederdi.
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 201722,3bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
[  ] 16. Yüzyılın en ünlü yazarlarından olan Shakespeare'in kaleme aldığı Hamlet, Romeo ve Juliet kadar olmasa da William Shakespeare'e yakışır bir tiyatro oyunu olan Othello hakkındaki fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. [  ] Öncelikle gayet anlaşılır akıcı bir hikayesi olan kitabımız ahlak ve namus konularını içeren 5 perdeden oluşan bir tiyatro gösterisi olarak kaleme alınmıştır. Kahramanımız; kitabı adını veren Othello, Venedik ülkesinde yiğitliği ve kahramanlıklarıyla nam salmış ancak Mağribi (kuzey Afrika ülkelerinden) olan esmer tenli bir komutandır. Babasının esmer tenli bir Mağribi'ye kızını vermek istememesine rağmen Otello Destemona'yı kaçırır. Destemona'yı seven ve onun Otello ile evlenmesini kabullenemeyen Rodrigo Otello'nun çavuşu olan Iago dan Yardım ister Iago'da Otello ile karısının arasının arasını açmak amacıyla son derece namuslu ve eşine sadık olan Destemona'ya çok çirkin bir iftira atar ve onun başka erkeklerle düşüp kalktığını Othello'ya bir şekilde inandırır. Maalesef bu yalanlara inanan komutan Othello için olayların sonu hiç iyi bitmeyecektir. [  ] Aslında kitap oldukça Akıcı anlaşılır sade bir dille yazılmış güzel bir eserdi Ancak daha önce okuduğum Romeo ve Juliet ile Hamlet eserlerine göre birazcık sönük kalmış yine de okunması gereken eserlerden biri olmuş.
Othello
OthelloWilliam Shakespeare · Karbon Kitaplar · 201820,6bin okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Uzun zaman önce okumayı hayal ettiğim, satın aldıktan sonra dahi başlamaya bir süre korktuğum bir serinin Kayıp Zamanın İzinde romanının birinci kitabı olan Swannların Tarafı ile karşınızdayım. * Başlamadan önce hiçbiryerde bulamadığım şu bilgiyi aktarayım ki kitaplar birbirinin devamı şeklinde, yani başladıysanız 7 kitabın tamamını bitirmenizde
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,261 okunma
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
*Kitaplarını okurken müthiş zevk aldığım, bir çoğunu anlayamasam dahi elde edebildiklerimden çok güzel bambaşka manalar yakaladığım değerli yazar Nietzsche'nin bir başka kitabıyla karşınızdayım. * Kitap baştan sona, ahlâk, evlilik, kültür, devlet, din gibi konularda birbirinden bağımsız irili ufaklı 658 adet aforizmadan oluşmaktadır. Felsefi dil bazı yerlerde epey ağır olmakla birlikte anlam ipinin ucunu da pek kaçırmıyorsunuz okurken. Hiç tahmin edemediğiniz yorumlar fikirler ileri sürüyor. Normal insanlar için çok aykırı şeyler ancak okuyunca hak vermeden edemiyorsunuz. Nietzsche kadar ilginç bir yaşam öyküsü olan, "Böyle Söyledi Zerdüşt" gibi inanılmaz aykırı bir esere imza atmış bir yazar daha tanımıyorum. Kitaplarını ilerleyen zamanlarda tekrar okuyacağıma eminim.
İnsanca, Pek İnsanca 1. Kitap
İnsanca, Pek İnsanca 1. KitapFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 20102,884 okunma
704 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Çok uzun zamandır okumam gereken -aslında her Türk insanının okuması gereken- ancak sürekli ertelediğim muhteşem bir yapıt ile karşınızdayım. Bugün bitirdiğim kitap, ülkemizin düşmanlardan kurtulup bağımsız bir ülke olmasında önderlik yapan Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı 19 Mayıs 1919 yılı ile başlayıp, gençliğe hitabe ile sona erdirdiği kurtuluşun destanı " NUTUK " . * Her bölümünde Atatürk'ün farklı bir özelliğini tespit ettiğiniz bu özel kitapta, Atatürk'ün Samsuna çıkışından itibaren gerçekleştirdiği kongreler, toplantılar, yolculuklar, meclisin açılışı, Kurtuluş Savaşı'nın başlaması, İstanbul hükümeti ile olan ilişkiler, daha sonra savaşın kazanılması, Lozan anlaşması, cumhuriyetin kurulması ve ardından yapılan yenilikler birçok ayrıntıları ve telgraf yazıları ile güzel bir biçimde okuyuculara aktarılmış. Hem meclis açılırken hem cumhuriyet kurulurken karşısına çılan büyük zorluklar, Nurettin Paşanın ve Rauf beyin yaptığı yanlışlar, Etem ve kardeşlerinin karşı cepheye geçmeleri, halife destekçilerinin ve basının yazdıkları, o döneme ait hemen her şey bulunuyor. * Mustafa Kemal Atatük'ün, o kadar güzel ve akıcı hitap şekli var ki okurken asla sıkılmadım. Zaten kitap olarak değil de karşısındaki ile sohbet edercesine anlatım yapılmış. O kadar çarpıcı analizleri ve tespitleri var ki hayran olmadan okuyamadım. Bir çok olayı önceden tespit ederek ona göre vaziyet alması, her durum hakkında yapılabilecek en uygun şekilde davranması, onun ne kadar dahî bir siyasetçi olduğu gösteriyor. Daha önce okumadığım için çok pişmanım.
Nutuk
NutukMustafa Kemal Atatürk · Say Yayınları · 201727,7bin okunma
134 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Nobel ödüllü yazar Samuel Beckett tarafından kaleme alınan Godot'yu Beklerken, iki perdeden oluşan bir tiyatro oyunu olarak yazılmıştır. *"Godot" adında bir kimseyi bekleyen ve iki arkadaş olan Estragon ve Vladimir ile yolları kesişen Pozzo ile kölesi Lucky, tuhaf bir biçimde belleklerini kaybetmektedir. Bu karşılaşmaların yaşandığı ve iletişim sorunlarının bolca mevcut olduğu Godot'nun beklendiği ardışık iki gün hikaye edilmiştir. Ancak ikinci gün, bir önceki gün olanların hiçbirini Vladimir dışında kimse hatırlamamaktadır. İkinci gün Pozzo bir anda kör, Lucky ise dilsiz oluvermişlerdir (!). Okuyucu olarak Godot kimdir, Vladimir ve Estragon neden onu beklemektedir, Godot neden her gün ulak gönderip "bugün gelemeyeceğim yarın bekleyin" deyip hiçbir zaman gelmemektedir, bu soruların cevaplarını kitapta bulamıyoruz. Estragon fazlaca unutkan, kendini savunamayan saf bir karakter iken, Vladimir ise daha gözü açık, varoluşu ve ölümü sorgulayan, biraz da huysuz bir karakterdir. * Yazar bana bu karakterlerle gerçek hayattaki bazı kimseleri simgelemeye çalışmış gibi geldi ama tam da emin olamadım. Tuhaf bir durumsa, Godot'yu beklerken canları sıkılınca "hadi intihar edelim" deyip sonra da muvaffak olamadan bu planı ertesi güne bırakmaları. * Hissettiğim kadarıyla, bu eser ya benim algılayamayacağım kadar ulvî ve derin anlamlar metaforlar içeren bir eser, ya da hiç kimse benim gibi buna bir anlam verebilmiş değil Hangisi bilemiyorum. Yüzyılın yüz temel eseri içine girmesi de bir o kadar ilginç.
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınları · 20218,1bin okunma
356 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
* Şuna eminim ki, eğer yeni neslimizden bir beklentimiz olacaksa, bu kitapları onlara mutlaka okutmamız gerekir. Okumalılar ki, vatan toprağına ayak basarken, bu toprakları kimler nasıl kazanmış, onlar ne kalitede insanlarmış, iyi bilsinler ve örnek alsınlar. * Osmancık'tan Osman Gazi'ye, Osman Gazi'den de Osman Gazi Han'a dönüşümün, bıyıkları terleyen henüz 19-20 yaşındaki bir yiğidin küçük bir boyu nasıl bir devlet haline getirişinin hikayesi.. Dil muhteşem, kullanılan Türkçe muazzam, konuşmaların ahengi ve 13.asrın Oğuzlarını okuyucuya hissetirilişi inanılmaz. Tekfurlara yapılan akınlarda kullanılan taktikler her ayrıntısı ile hayranlık verici. * Her Türk evladının okuması gereken bir baş yapıt, okunmalı, okutturulmalı...
Osmancık
OsmancıkTarık Buğra · Ötüken Neşriyat · 201816bin okunma
616 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tiyatro oyunu olarak yazılmış olan Goethe'nin neredeyse tüm yaşamı boyunca yazarak tamamladığı bir eser olan Faust hakkındaki fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. * Öncelikle belirtmek gerekir ki gerçekten okuması, anlaması, olayların takibi çok zor olan bir kitap. Gerek yazım esnasında uzun senelere yayılmış olması, içeriğinde çok fazla Yunan
Faust
FaustJohann Wolfgang Von Goethe · Kapra Yayıncılık · 202313,7bin okunma
44 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.