Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eylem U.K.

151 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
1975 yılında basılmış olan bu kitapta toplam 5 öykü bulunmakta. Dizge, Benlem, Giz, İkilem, Dönüşüm... Bu öyküler daha sonra basılmış olan "Ben ve Öteki" adlı kitabında da yer almaktadır. Tabi o kitapta farklı öyküleri de var, ama ben bu eski baskıyı okudum ve hayran kaldım diyebilirim. Tüm öykülerde baş karakter gibi görünen bir Memedali var, Her öykü birbirinden farklı ama Memedali bir değişmez olarak sürekli Ötegeçe de yaşıyor ve her öykünün bir bileni, tanıyanı olarak karşınıza çıkıyor. Genel olarak öykülerde bir cenaze ile başlıyor her şey, ölen kişilerin hayatı, gizemi ve başlarına gelenleri sonradan öğreniyorsunuz. "Bu kişi öldü ama bakın daha öncesi var, neler neler oldu dinleyin" der gibi anlatıyor her şeyi anlatıcı... Bu anlatıcı da zaman zaman Ötegeçe den biri gibi karşınıza çıkıyor, o da orada yaşayanlardan biri ama bir adı sanı yok. Sanki sizde onlarla birlikte Ötegeçe de yaşıyor gibi hissediyorsunuz kendinizi. Özellikle son öyküde, yani "dönüşüm" öyküsünde, anlatıcı ya da kahramanlarımız "dokuzuncu" dedikçe, senfoniyi açıp dinleyesi geliyor insanın. Öyle güzel betimlemeler var ki, anlatmak için bile Tahsin Yücel gibi usta olmak gerekiyor. Kısacası, okuyun ama bu baskıyı bulamayacaksınız muhtemelen, o yüzden "Ben ve Öteki" kitabını alabilirsiniz, aynı öyküler orada da karşınıza çıkacak. "dokuzuncu" demişken bende açıp senfoniyi dinleyeyim bari : ))
Dönüşüm
DönüşümTahsin Yücel · Bilgi Yayınevi · 197515 okunma
Reklam
215 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Su, "Benimle temizlenme!” derse sana, "Zaten kirli değilim," diye karşılık ver. Ruanda atasözü Kitap gibi, ben de Ruanda atasözü ile başlayayım dedim yorumlamaya. Bir soykırımı anlatmaya insan nereden, nasıl başlayabilir ki? Nisan 1994 de yani çok yakın bir zamanda, belki bir kısmımızın, belki de hiç birimizin duymadığı bir
Ölüm Beni İstemiyor
Ölüm Beni İstemiyorYolande Mukagasana · Varlık Yayınları · 199844 okunma
291 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Geçenlerde çok beğenerek okuduğum "Gece Kelebeği" kitabının arkasında ki bir yazı dikkatimi çekmişti. Gün Zileli şöyle diyordu; "Hayatta beni üç roman ağlattı. Biri, 1965 yılında, on dokuz yaşındayken okuduğum, John Steinbeck’in Gazap Üzümleri romanı; ikincisi, dört-beş yıl önce okuduğum ve tanıtımını yaptığım, Robert Sabatier’in
İsveç Kibritleri
İsveç KibritleriRobert Sabatier · Milliyet Yayınları · 197246 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
364 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Şimdi siz diyeceksiniz ki böyle iğrenç konusu olan bir kitap ne kadar güzel olabilir ki? Tavsiye edilemez ki...Ama ediyorum efendim.Konuyu gözardı edip okuyun diyorum, çünkü gerçekten bir edebiyat şöleni diyebilirim bu kitap için. Okurken iğrendiğim, yeri geldiğinde güldüğüm, hatta inanmayacaksınız ama, bu pedofili sapığa acıdığım yerler bile oldu dersem yalan olmaz galiba. Demem o ki bir pedofilinin gözünden olayları görebilir, ona acıyabilir hatta bazen sevebilirsiniz bile. Tabi ki bu duyguları size hissettiren yazarın olağanüstü anlatımı diyebilirim. Bir cümle okumuştum yazar için, aynen şöyle diyor ; “Kafası İngilizce, kalbi Rusça, kulağı Fransızca” diyen, üç dilde de - sövmek ne ki – harikalar yaratan, birinden diğerine balet zarafetinde geçen, üç dili de yazmak, çevirmek, okumak, ders vermek için kullanan bir dahi var karşımızda." Konusundan dolayı çok tepki alan, hatta çoğu yayınevi tarafından basılmak istenmeyen, yasaklanan ve her bünyenin kaldırmadığı ya da okumak istemeyeceği bir kitap "lolita"... Ön yargılı olmayın ve okuyun, pişman olmayacaksınız. Ya da ön yargılarınız ile yaşamaya devam edin, okumayın, boş verin.
Lolita
LolitaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 20192,763 okunma
460 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Ve yine dayanamayıp ara ara tüm ay içine yayarak okuduğum Pdf kitabımın sonuna geldim. (Kitap olarak 460 sayfa, Pdf olarak ise 627 sayfacık olan muhteşem kitabı, ay bitmeden bitirmeyi başardığım için kendimi tebrik etmeliyim.) Ne denir ki bu kitaba, hiç bilmiyorum. Yer yer çok kızdığım, hatta Nazım Hikmet den soğuma noktasına dahi geldiğim bir
Bahtiyar Ol Nazım
Bahtiyar Ol NazımVera Tulyakova Hikmet · Yapı Kredi Yayınları · 200897 okunma
Reklam
168 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Kitabı bir kaç gün önce bitirdim ,bir iki kelime dahi olsa bir şeyler yazmak istiyorum. Benim 2. okuduğum kitap, yazarın ise ilk yazdığı kitabıymış. İlk okuduğum kitap olan Uyku'nun tadı damağımda kaldı dersem yanlış olmaz galiba. Hani onun üzerine bu kitap biraz yavan kaldı. Zaten yazarın da ilk kitabı olduğu için, çok da iyi bir şey beklememek lazımdı. Kötü değildi tabi ki, yazarın üslubu çok iyi, kendini mutlaka okutuyor. Konusu bana göre sıradan ama anlatımı güzeldi. Diğer kitaplarını da mutlaka okumaya çalışacağım. Roman kahramanının hayatından bir kesit okumuş olacaksınız, okurken de rüzgarın şarkısını dinleyeceksiniz. Ben şahsen yabancı müzik hiç sevmem, dinlemem. ( Etnik müzikler hariç tabi ki. Anlamadığım bir etnik müzik dahi olsa, keyifle dinlerim.) Ama bu kitabı okurken bazı şarkıları merak edip açıp dinlediğimi de söylemeden edemeyeceğim. Çok fazla anlatılacak bir kitap değil ama okumanızı tavsiye ederim.
Rüzgarın Şarkısını Dinle
Rüzgarın Şarkısını DinleHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20205,3bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kızılderililer Türk müdür? bilmem ama Sunay Akın'ın bu kitabında bol bol devrik cümleler olduğunu söyleyebilirim. Çoğu anlatıların sonu bir şekilde kızılderililere bağlanmış. Bazı anlatılar da ise, dönemin olaylarına da değinmeden edememiş. Susurluk, deprem..v.s. Aslında diğer kitabını ve genel anlatılarını dinleyen biri olarak, bu kitabı çok fazla sevdiğimi söyleyemem. Ha okunur mu? Tabi ki okunur. Kendini okutan bir üsluba sahip yazarımız. Mutlaka okumaya da devam edeceğim tabiki ama bu kitap yer yer beni sıktı, pek bir katkısı olduğunu söyleyemeyeceğim. Kırdığımız oyuncaklar adlı kitabında ki bağlantılar çok şaşırtmıştı beni, bu kitabında ise alakasız yerlere bağlanmış geneli, yani o kadar da başarılı bulmadım maalesef.
Onlar Hep Oradaydı
Onlar Hep OradaydıSunay Akın · Çınar Yayınları · 20021,199 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Buyurun size bittiğinde ağladığım bir kitap daha. (Ve tabi ki en iyilerim arasında yerini de almış oldu.) Nasıl güzel bir kitaptı anlatamam, merakımdan bir an önce okuyayım diye her türlü fırsatı değerlendirdim ve bir günde bitirdim diyebilirim. Daha doğrusu işe gidip gelirken yolda okuduğum 10 ar dakikalar harici, bir gece de bitirdim. Kitap bitene kadar mideme sinirden kramplar girdi resmen. "Yok artık bu kadar da değildir?" demekten kendimi alamadım. Özellikle eski kelimelerin olması daha da keyifle okumama neden oldu diyebilirim. Babasının ailesine yaşattıkları yüzünden, acıma duygusu hiç olmayan, babasını öldü sayan, hiç görmek istemeyen, katı kuralları olan bir öğretmenin, yıllar sonra babasının hatıra defterini bulması ile gelişen duygularına tanık olacaksınız. Uzun bir ömrün kısa filmini izledim. Yalan, iftira, dedikodu, sahtekarlık, ne ararsan bulabilirsin bu kitapta. Bu kadar güzel Türk klasikleri varken önceliklerimize bu kitapları almalıyız, geç kalmadan. Okuma alışkanlığı olmayan arkadaşlarınıza da hiç tereddütsüz tavsiye edeceğiniz bir kitap. Böyle güzel eserleri anlatabilmek de çok zor, o nedenle mutlaka okuyun, okutun.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,5bin okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Çok uzun uzadıya anlatılacak/yorumlanacak bir kitap okudum, fakat o kadar uzun cümleler kurabilecek kabiliyette biri değilim maalesef. Yazarın Fareler Ve İnsanlar ile İnci den sonra okuduğum 3. kitabı oldu. Hepsini de ayrı ayrı çok beğendim demeliyim. 1930 lu yıllarda yaşanan ekonomik kriz sonrası ABD de büyük bir göç başlar, bir çok aile ekmek savaşı için yollara düşer. Aslında sizde onlarla yollara düşüp "bugün ne yiyeceğiz" derdine düşeceksiniz, peşin peşin belirtmek isterim. Siz hiç göçe zorlandınız mı? Evinizden, yurdunuzdan oldunuz mu? Ne çok sorular geçiyor insanın aklından, ne çok şükredilesi sonuç çıkıyor şu kitaptan. "Biz olsak, bizim ülkemizde olsa" diye, sürekli bir karşılaştırma haline bile düşüyorsunuz. Onca yokluğa rağmen insanlar ne çok güven dolu, ne çok yardımsever, ne çok...çok...Çok şeyi sorgulayıp sonunda halinize binlerce kez şükredeceksiniz. Kapitalizm nedir? soracak olanınız varsa, buyrun bu kitap size çok güzel anlatıyor. Çok şey var yazacak aslında, ama o kelimeleri yazmak, bulmak zor geldi nedense bana. Biz türkler mutlu sonları severiz, hani yokluktan sonra rahata erilsin deriz, aşk acısı bitsin insanlar mutlu olsun bekleriz, hastalık var ise, yokluk var ise, refaha çıkılsın da bir oh be diyelim isteriz. Yani demem o ki, hani kitabın sonu farklı olaydı, bir sonu olaydı, ne güzel olurdu.... Bir sonu yok mu? Var tabi ki, hem de çok şaşırtıcı bir son. Ama olsun, yine de bu sefalet bu yokluk, bu göçler, bu zorluklar, bu açlıklar... bitmeli...bitmeliydi.... En iyisi sizler mutlaka okuyun, okutun.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Remzi Kitabevi · 201435,5bin okunma
182 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sevgili Sunay Akın'ın bir çok anlatısını dinlemişimdir mest olarak, ama ilk defa bir kitabını okudum ve "neden bu kadar geç kaldım" dedim. Kitabı okurken o kadar çok şaşırdığım bilgiler öğrendim ki. İnsan, bunlar kurgu mu? yoksa gerçek mi? demeden edemiyor. Bir çok ünlü kişinin çocukluğunda ki oyuncaklar ile bağlantılarını anlatıyor, siz dinliyorsunuz. Öyle güzel bir şekilde sonuca getiriyor ki sizi, "aa yok artık? bu çocuk bu kişi miymiş?" diyorsunuz bazen. Kitabı okurken önerdiği kitapları araştırmaya başlamış, hatta almak için sipariş verirken bulabilirsiniz kendinizi. Bazen verdiği bilgileri de internetten araştırmak isteyebilir, bu nedenle kitapla çok oyalanmış ve okuma sürenizi uzatmış bile olabilirsiniz. Yani demem o ki, gerçekten keyif alarak, şaşırarak, sonunda "vay be çok güzeldi" diyerek bitireceksiniz kitabı. Geçmişte yaşanan bir çok olayın da bazı bilinmeyenlerini sayesinde öğrendim dersem, yalan olmaz galiba. Geç kalmış olsam da, geri kalan kitaplarını da mutlaka kısa sürede okuyacağım. Geçen sene kendisi ile yakından tanışmış ve bu okuduğum kitabı ile birlikte bir iki kitabını daha imzalattırmıştım. O kadar içten, o kadar bizden biri ki. Sanki aile büyüklerinizden hayran kaldığınız biri, ailenin gençlerini, çocuklarını, kadınlarını toplamış da bir şeyler anlatıyor gibi keyifle dinliyorsunuz. Hep yazsın ve hep var olsun, çocuklarımız da mutlaka tanısın. Geç kalanlar varsa eğer; mutlaka okumalısınız.
Kırdığımız Oyuncaklar
Kırdığımız OyuncaklarSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,322 okunma
Reklam
251 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
En iyilerimin arasına giren muhteşem bir kitap okudum dersem yalan olmaz galiba. Roman Çin'de bir köyde geçiyor ama ben sanki Anadolu'da bir köyde yaşananları okumuş gibi hissettim kendimi. Doğuda bu analarımızdan halen var ve ne yazık ki var olacak da. Çin köylüsünün yaşadığı açlık,yokluk ve sefalete tanık oluyorsunuz kitabı okurken. Düzene karşı çıkanın sonunun ne olduğunu da kitap da görecek ama şaşırmayacaksınız, çünkü ülkemizde ki düzenle o kadar çok benzettim ki ben bu kitabı, çoğu yerde söylediğim gibi sanki bizim köylerimizi, bizim insanımızın yokluğunu hissettim. Bu da galiba yazarın anlatımından kaynaklı olabilir, özellikle karakterlerin hiç birinin ismi yok. Ana, yenge, emmioğlu, büyük oğlan, gelin kız...v.b. tabirler kullanılmış. Aslında çok kızdığım noktalar da var ama bunları söylemek kitap konusunda bir çok bilgi vermek gibi geldiği için yazamıyorum. Kendiniz okuyup benimle birlikte kızabilirsiniz ; baba karakterine, Ana'nın peşinden yollarını gözlemesine, çocuklar arasında ki bölünmelere, köyde ki yaşama, ağalık sistemine, yokluğa, sağlık konusunda ki duyarsızlığa, mevcut düzene... kısaca her şeye... Okuyunuz efenim, mutlaka.
Ana
AnaPearl S. Buck · Remzi Kitabevi · 2006780 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
“Sevgili Okurlarım Bu dizide topladığım yazılar hikaye değildir. Hikayede de az çok yazarın kendisi, kişiliği bulunur elbet. Ama bu kitapta okuyacaklarınız gerçek yaşamımdan bir bölüm olan benim sürgün anılarımdır. Size o günlerin acı, çok acı olduğunu söylemeyeceğim. En acı günler bile üzerinden yıllar geçtikten sonra, dalında dura dura ballanan
Bir Sürgünün Anıları
Bir Sürgünün AnılarıAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20171,281 okunma
247 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Yöneticilerin en kötüsü seni sopalayan değil, seni kendi kendini sopalamaya zorlayanıdır.” Kitapta bulunan en anlamlı cümleyi alıntı yaparak yoruma başlamış olayım dedim. Yazar ile ilk tanışma kitabım oldu ve iyi ki de bu kitabı seçmişim dedim. Çok beğenerek ve merakla okudum diyebilirim. Kitap Tanios Kayası efsanesinin arkasındaki gerçekleri anlatıyor. O dönemin siyasi olaylarına da fazlası ile değiniyor. Osmanlılar, İngilizler ve Fransızlar.. Ve Şeyhler, Emirler... Kfaryabda adında bir dağ ve oranın halkının yaşadıklarını, o dönemlerin yaşayan tek tanığından dinliyoruz. Tabi bu tanık direk bize değil de, kitapta ki anlatıcı olan kişiye aktarıyor ve anlatıcımız da kendinden eklemeler yaparak bize aktarıyor. "Eskilerden kalan bir dedemizin anlattığı destanı dinliyor gibi, merakla kitabı okudum" dersem, yalan olmaz galiba. Bu arada arka kapak ya da kitap tanıtım yazısına aldanmamak lazım, zira anlatıldığı gibi bir aşk hikayesi göremeyeceksiniz, bunu da belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Tamamiyle o dönemlerde yaşanan siyasi çalkantıları okuyacaksınız. Yazarın osmanlı konusunda düşmanlığını da iliklerinizde hissedebilirsiniz. Kitabın en sonunda belirtildiği gibi bu eser 19. yüzyılda yaşanan bir efsaneden yola çıkarak yazılmış ve ben de galiba bu nedenle daha da çok beğendim kitabı. Oldum olası biyografi ve yaşanmış olaylar üzerine olan romanları seven biriyimdir çünkü.
Tanios Kayası
Tanios KayasıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20216,4bin okunma
103 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Daha önce Gavur Mahallesini okumuştum ve beğenmiştim, bu kitabı daha da çok beğendim dersem yalan olmaz galiba. Kitap ilk olarak, Margosyan'ın ustam diye hitap ettiği Hagop Mıntzuri'ye cevap niteliğindeki yazısı ile başlıyor. "Margosyan'ın Diyarbakır yöresini anlattığı ilk öykülerinden "Halil İbrahim"i okuyan Erzincanlı Ermeni
Biletimiz İstanbul'a Kesildi
Biletimiz İstanbul'a KesildiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2020112 okunma
528 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yazarın okuduğum 3. Kitabı ve meşhur Baş komiser karakteriyle de tanıştığım ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Gerçi çok fazla yoktu ama yine de tanışmış olduk. Fatih ve Fetih hakkında birçok tarihi bilgiyi barındırıyor ve ben pek fazla tarih okumadığım için ara ara sıkılmış olabilirim. Tabi bu kitabı beğenmediğim anlamına gelmiyor, tam tersi çok beğenerek okudum. Özellikle Müştak karakteri muhteşemdi. Yazar bu kitabında birçok bilgiyi barındırdığı için çok titiz çalışmış, özellikle psikolojik bir rahatsızlık üzerine bizlerde bilgi sahibi olduk sayesinde. 21 yıl önce çekip giden sevdiği kadının bir gün ortaya çıkması ve ölü olarak bulunması ile başlayan olaylar, gerçekten merak uyandırıcı idi. Ve ben şunu da söylemeliyim ki, patasana kitabında ki gibi katili bu sefer tahmin bile edemedim. Başarılı bir kurgu ile karşı karşıya geldim, sonunda aa yok artık dedim. Yer yer beni güldürdü Müştak Hoca… Yer yer onun adına üzüldüğümü de söylemeden geçemeyeceğim tabi ki. Ve benim aklıma takılan tüm soruları sanki görmüş gibi tek tek cevapladı kitap. Her şeyin gizemi tek tek çözüldü sonlarda. Kurgulama dediğim gibi çok iyiydi. Tarih, polisiye, aşk, psikoloji… ne ararsan harmanlanmış romanda. Ben keyifle ve merakla okudum, sizlerde aynı keyfi alırsınız gibime geliyor. Tavsiye ederiz efenim.
Sultanı Öldürmek
Sultanı ÖldürmekAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201920,6bin okunma
49 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.