Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nihan Tuğba Akcebe

"İnsanın hakikati olduğu gibi kabul edecek cesareti olmalıdır.Bu cesaret olmazsa hayatın da anlamı kalmaz.Bize en fazla kötülük edenler, gerçeği bizden saklamaya çalışanlardır.
Reklam
Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.
Prens -...Şu bizim düşmanlar nerede?Capulet! Montegue! Görün işte nasıl bir cezaya uğradı nefretiniz, Tanrı hayatınızın mutluluğunu sevgi ile öldürdü! Ben de göz yumduğum için kavganıza.İki hısımdan birden oldum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir.
“Kadınların saygı gördükleri yerde ilahî varlıklar sevinir; hor görüldükleri yerdeyse Tanrı’ya dua etmek yararsızdır.”
Sayfa 288Kitabı okudu
Reklam
Dünya'da tüm insanlar birbirine güvense polise, mahkemelere, hapishanelere ve hatta...paraya gerek kalmaz.
İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır.
Korku cezadan çok daha beterdir,çünkü ceza bellidir,ağır da olsa,hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Hayat mucizeleri sevse de, gerçek mucizeler konusunda cimri davranır.
Elbette, bir kadının herhangi bir evlenme önerisini geri çevirebilecek kadar gözüpek olabileceğini erkeklerin aklı hiç almaz, öyle değil mi? Siz erkeklere göre her kadın, kendisini istemek büyüklüğünde bulunan bir erkeğe hemen varmalıdır.
Sayfa 50 - İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Demek ki düşünmemek unutmak demek değilmiş. Aslında unuttuğu için değil, istemediği için düşünmüyordu geçmişini.
"Bizim mahkemelerimizde, beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası karşı karşıya geldiğinde, her zaman beyaz adam kazanır. Bu ne kadar çirkin olursa olsun hayatın bir gerçeği." Bir adamın rengi ne olursa olsun, kendisine adil davranılması gereken tek yer mahkeme salonudur ama insanlar kendi hınçlarını jüri locasına taşımanın bir yolunu buluyor. Yaşın büyüdüğü zaman hayatının her gününde beyaz adamların siyah adamları aldattığını göreceksin ama sana bir şey söyleyeyim ve bu söyleyeceğim seyi hiç unutma; beyaz bir adam siyah bir adamı aldattığı zaman, o beyaz adam kim olursa ve ne kadar zengin olursa olsun, ne kadar iyi bir aileden gelirse gelsin, beş para etmezin tekidir."
Sayfa 181Kitabı okudu
Bahtiyar Köpek
"Ah,ben hayvanları çok severim.Bütün canlı mahlukları,hayatı,güzelliği,saadeti severim.Bahtiyar bir köpek bile benim içimi sevinçle dolduruyorçBen karanlık şeylerden bahsetmek için dünyaya gelmemişim.İçim tatlı,sıcak,neşeli şeyler anlatmak isteğiyle yanıyor. Hele cümle alem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!"
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Beni hiç bu kadar sık çağırmamıştı yanına; bana hiç bu kadar kibar davranmamıştı. Ve ben onu hiç bu kadar sevmemiştim.
Sayfa 360 - KoridorKitabı okudu
Şimdi ben sana yalnız şunu söyleyebilirim: "Çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin. İşte beni teselli eden de budur. Bir şimşek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktın ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedîdir. İşte budur beni teselli eden. Bir başka tesellim daha var: İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen de var olacaktır. şey Sana, senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum: "Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!"
Sayfa 162Kitabı okudu
Birden aklına çocukken sirke gidip de filleri ilk gördüğü gün geldi. Üç tane fil vardı ve bu altı tonluk canlıların kaçmaması için ayaklarına ince birer halat bağlamışlardı sadece. Nava'nın aKIi karışmıştı. Babasına neden hayvanların ipleri koparmadıklarıni sorduğunu hatırlıyordu. "Bu koşullanmaları ile ilgili bir şey," diye açıkladı babası. "Filler daha bebekken kalın demir zincirlerle bağlanırlar. O ilk aylar boyunca da ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, bu zincirleri kıramadıklarını görürler."Ama ipler zincirlerden daha ince," dedi Nava. "Filler ipleri koparabilir." "Evet. Ama eğiticiler filler zincirleri kıramayacaklarını öğrenene kadar ip kullanmazlar. Bak Nava, aslında o filleri orada tutan ipler değil, kendi akıllarındaki koşullanma. İşte bu yüzden bilgi önemlidir. Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü denemezsin bile yapmayı."
Sayfa 324Kitabı okudu
Reklam
İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir.Tesadüfen ele geçen bir şey değildir.İnsan iyiliği ancak başka insandan öğrenir.
Sayfa 68 - TolgonayKitabı okudu
Damla ne kadar damla olsa da,ne kadar küçük,ne kadar önemsiz olsa da,okyanus onu önemser.
Sayfa 192 - ArtemisKitabı okudu
"Zaman ileriye doğru akıp gittiği sürece,büyülendiğimiz 'gelecek'el değmemiş 'geçmiş'ten başka bir şey değildir."
Sayfa 81 - MathiasKitabı okudu
"Bu dünyada korkunç şeyler oluyor. İnsanlığın yaşadığı trajedi, Tanrı'nın aynı anda hem her şeye gücü yeten, hem de iyi kalpli olmadığının ispatı gibi. Bizi seviyor ve durumu değiştirecek gücü var. O zaman acıyı önlerdi, öyle değil mi?" Camerlengo kaşlarını çatmıştı. "Öyle mi?" Chartrand tedirgin olmuştu. Acaba sınırını aşmış
Sayfa 369Kitabı okudu
Büyükler rakamlara bayılırlar.Diyelim yeni arkadaşınızdan söz ettiniz;asla işin özünü merak etmezler.Örneğin "Ses tonu nasıl? "Hangi oyunları seviyor?Kelebek koleksiyonu var mı?" diye sormazlar asla.Onun yerine ,"Kaç yaşında? Kaç kardeşi var?Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?derler.Onu ancak bu şekilde tanıyacaklarını sanırlar.
Reklam
Sanırım bulutlar biz ne görmek istiyorsak onu gösteriyor.
Sahte bir tebessümle yanmak yerine gerçek bir yoklukla karlar yağsın yüreğime.
Sayfa 125Kitabı okudu
Zihinsel telepati
Zihinsel telepati; evet,insanlar aslında bu yöntemle iletişim kurmalıydılar.Telepatiyle konuşabildikleri zaman,değişik diller ve alfabeler gibi engeller söz konusu olmaz.Ne var ki,ben biraz düşününce bizim dünyamızda bunun asla işlemeyeceğine karar verdim,çünkü bizler için şirketten çalmak, vergi kaçırmak, her türlü dalevereyi çevirmek sıradan olaylar halindedir.Bu dünyanın insanları asla 'açık zihinli'olmaya yanaşmazlar.Saklanacak o kadar çok hile,o kadar çok kırgınlık vardır ki!
Sayfa 87 - Klan yayınlarıKitabı okudu
"Yol karardığında elveda diyen kişi haindir. Tolkien "
Sayfa 225 - MartıKitabı okudu
"Hayattaki düzensizliklerin en önemli nedenlerinden birisi şudur:Herkes,hayatında sadece ve sadece refaha kavuşmayı arzular.Ancak hiç kimse hayatı yükseltmek için çabalamaz ve çalışarak hayatı daha iyi bir hale getirme ihtiyacı duymaz. Lev Tolstoy"
Sayfa 54 - Anonim Yayıncılık
Aşk önce kişinin kendisine duyduğu hayranlığın ifadesi miydi yüreklerde? Yoksa bizler mi oluşturduk abartılı ifadelerimizle bazılarının akla hayale sığmayan hayranlıklarına göz kırpışlarını?