M İkbal

..."Peki, Nazım Hikmet'i nasıl buluyorsunuz? "Şahsı sempatik..."
Reklam
...O akşam sordum: "Sen zencileri mi savunuyorsun, Atticus?" "Elbette savunuyorum. Zenci deme, Scout. Bu kabalıktır." "Okulda herkes öyle diyor" "Bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek..."
...Ede Balı da onu bağrına basıyor; omuzlarından öpüyor ve kulağına fısıldıyor: "Hey oğul; sana öğüdüm ve vasiyetimdir; Hutbe'den sonra kimsenin ve benim dahi, elini öpmeyesin ve Orhan'a dahi öğütleyip vasiyet edesin ki, hânlık kendisine müyesser olursa, kimsenin ve senin dahi, anasının dahi elini öpmeye..."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...Ve, sesinde saygı ile hoşgörmeye yanaşmayan kararlılık, aynı güçle iç içe idi: "Baba, dedi, beğ sen isen, buyur ki uyalım. Yok beğ ben isem baba, oğlunun beğliğini bereleme..."
...Fakat şahısların ölmesinden ne çıkardı? Fikirler yaşıyordu ya...
Reklam
"Bir günde tam kırk dört kere gün batımını izlediğim oldu," demiştin bana. Hemen ardından da eklemiştin: "Biliyor musun... insan çok üzgün olduğunda gün batımını izlemeyi daha çok seviyor." Bunun üzerine sordum: "O, gün batımını kırk dört kez izlediğin gün çok mu üzgündün?" Ancak Küçük Prens yanıt vermedi.
"Ey kudretli Bavbedin, kurtar beni, sana yedi kurban sunacağım!" diyordu Bazarbay. Çobanların kendisine doğru koştuklarını görünce, "Ah, nihayet kurtuldum!" dedi kendi kendine. Tabii, bütün vaadlerini, adaklarını, daha bir saat geçmeden unutacaktı. İnsanoğlu böyleydi işte...
Her yüzyıla özgü dogmaların ötesinde sürekli olarak geleceğe uzanan ve ulaşan tek şey müziktir... Kelimelerle ifade edemediğimizi onun duyurabilmesi de bundandır.
Müthiş ağırlığı altında ruhumu deviren korkudan kurtulmak için, felaketin üstüne yürümek istiyorum. Istıraptan korkmamanın tek ilacı ıstıraptır. Bu ateşi o ateş söndürür.
Üstad'dan Betimleme Dersleri
Beklemek azabının bitmesiyle odaya girmek korkusunun başlaması arasında şaşıran hasta çocuk, babasının koluna dayanarak içeri girerken, dışarıya ısınmış bir ilaç ve bozuk bir kan kokusu çıkar, bekleyenlerin hisli genizlerini hafifçe ürpertir ve renksiz bir badana gibi, görünmeden, uzun koridorun yüksek, çıplak duvarlarına sıvanır.
Reklam
''İnsanların bir delilik nöbeti sırasında ne yaptıklarını bilmediklerini söylemeleri saçmadır, yalandır. Her şeyi biliyordum ve bir saniye bile kendimi kaybetmedim. İçimdeki hiddet buharlarını kızıştırdıkça, içimdeki bilinç ışıkları da öyle bir parlıyordu ki, yaptıklarımı görmemem olanaksızdı."
"Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum,şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum." "Aslında," dedi Mustafa Mond, "Siz mutsuz olma hakkını istiyorsunuz." "Öyle olsun," dedi Vahşi meydan okurcasına, "Mutsuz olma hakkını istiyorum."
''Gerçekler bazen öyle absürttür ki, kurguda bile öyle çılgınca şeyler hayal edemez insan.''
Elinde avucunda bir varlık olmayan yoksul bir derviş belki de zoraki derviştir.Böyle dervişlik,olsa olsa miskinliğe giydirilmiş bir teselli maskesidir. Züğürdün kendini manen zengin hissetmesi gibi bir şey...
Snowball,"Bak,yoldaş," demişti."Senin onsuz edemediğin kurdele,köleliğin simgesidir.Özgürlüğün kurdelelerden çok daha değerli olduğunu kafan almıyor mu?"
Geri14
75 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.