Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sezer Akın

99 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bitirgen, “Pala Hayriye” serisinin ilk kitabı. Giriş kitabını ve diğer iki kitabı, geçen yıl okuyup şok beğenmiştim. Özellikle son iki kitap, beni canevimden vurmuştu. Bitirgen, “küçük ve tatlı” kayısı anlamına geliyormuş. Bu bilgiyi yazar satır arasında size veriyor. Ana karakterin, (Hayriye) tuttuğu günlüğüne verdiği isim, aynı zamanda babasının kendisine sesleniş şekli “Bitirgen.” Figen Şakacı’yı ilk kez okumuştum bu kitapla, o kadar sevdim ki çocuk dilini, seriyi bekletmeden okumuş, bu yıl ise ikinci kez okuyorum. O denli sevdim, etkilendim. Ana karakterimiz, ergenlik çağında, bol soru soran, meraklı ve kalabalık bir ailede kendisinin unutulup değersizleştiğini hisseden çok özel ve güzel yazılmış, incelikli bir genç kız. Bitirgen’in annesiyle olan ilişkileri, babasına olan düşkünlüğü ve çoğunlukla sevmediği ablası ve ağabeyi. Yazlık zamanında yaşadığı umutsuzluk, aşk sancıları ve güven problemleri üzerine, arka planda da 12 Eylül’ün gölgesinde (1980 Darbesi) yaşam mücadelesi veren siyasi ve toplumsal Türkiye panoramasını bir çocuğun gözüyle ancak anlayabileceği kadar silik (iyi anlamda) bir şekilde veriyor, bu da oldukça etkileyici doğrusu. Özellikle finale doğru karakterin geçirdiği evrim, çocukluğa veda eden düşünce yapısını, yazar çok iyi hissettiriyor cümlelerde. Figen Şakacı’nın serisini üst üste okuyunca, tam manasıyla çok iyi bir tek kitap okumuş gibi hissediyorsunuz. Çocukluğun sonu temalı kitaplar arasında benim favorilerime rahatlıkla girdi, üstelik serinin diğer kitaplarında üstüne koyarak ilerlemesi, okumak için müthiş bir bahane. Kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum. Okuyun, okutun.
Bitirgen
BitirgenFigen Şakacı · İletişim Yayıncılık · 2018264 okunma
Reklam
288 syf.
7/10 puan verdi
Amerikalı yazar William Gay’in 58 yaşında yayımladığı ve kısa sürede büyük bir başarı yakalayan ilk romanı Ebedi Ev, “Güneyli Gotiği”ne çeviriyor rotasını. Ebedi Ev’i kısaca özetlersek; babası korkunç biçimde öldürülen Nathan Winer’ın, içki kaçakçısı Dallas Hardin’in ve olan biteni ormandaki kulübesinden sessizce izleyen William Tell Oliver’ın
Ebedi Ev
Ebedi EvWilliam Gay · Holden Kitap · 202323 okunma
250 syf.
6/10 puan verdi
Thomas Wolfe’yi ilk kez okuyorum. Holden Kitap’ın #Kuytu etiketiyle, “kıyıda köşede kalmış” kitapları günyüzüne çıkarma gayesi güden bir seri. Açıkçası “Yalnızlığın Anatomisi”mi okumaya başlarken, arka kapak yazısını okumadan kitaba başladım ve öykü kitabı olduğunu o an fark ettim. Küçük çaplı bir şaşkınlıktan sonra -tamamen benim dağınıklığımdan
Yalnızlığın Anatomisi
Yalnızlığın AnatomisiThomas Wolfe · Storyside · 202348 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
288 syf.
8/10 puan verdi
“Evrim Ağacı”ndan tanıdığım ve yazılarını çok beğendiğim Teknolog ve Bilim İnsanı olan Çağrı Mert Bakırcı, “evrim” ve “evrim hakkında merak edilen 50 soruyu” gündeme taşıyor. Bakırcı, homo sapienslerin, 200.000 - 300.000 yıl önce evrimleşmeye başladığını bizlere söylemekle başlıyor. Elbette, öncesinde evrim konusunda açıklamalar ve Darwin’in
50 Soruda Evrim
50 Soruda EvrimÇağrı Mert Bakırcı · Bilim ve Gelecek · 2020371 okunma
129 syf.
6/10 puan verdi
“Bu Hikaye Senden Uzun Osman”, "Osman" isimli karakterle yaşadığı ayrılıktan sonra, bir kadının, ayrılık sonrası girdiği farklı ruh halleriyle ona, yani Osman’a ithafen yazmış olduğu yazılardan oluşuyor. Aylin Balboa, yazılarının birçoğu 2017-2022 yılları arasında “Kafa Dergisi”nde yayımlanmış. Bir ara bu derginin sıkı okuru olsam da,
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,167 okunma
Reklam
656 syf.
5/10 puan verdi
Lontano, yaptığım derin araştırmalar sonucu Grangé’ın, kötü giden kariyerini kurtaran kitaplarından biri imiş. Türün alıcı olmadığımı sanırım defalarca sizlere belirttim bu mecrada, ama uyumadan önce okumak/dinlemek kafa dinlendiriyor, düşünmeyi gerektirmeyen okumalar (o ne demekse artık?) Lontano, ikisi erkek, birinin ise kız olduğu üç farklı karakterdeki kardeşin, polis babanları tarafından etkisiz hale getirilen bir seri katilden yıllar sonra kopya cinayetlerin tekrar günyüzüne çıkışı ve Belçika, Afrika ve Fransa’ya uzanan oldukça çetrefilli bir okuma vaat ediyor okura. Grangé’ın kurguları, okuduğum birkaç kitabıyla, sürekli uluslararası ve şehir şehir dolaşan dinamik yapısıyla okuru diri tutma çabası gözle görülüyor derecede ayırt edici. Açıkçası aksiyom anlamında kitaba hareketlilik katsa da, beni oldukça yoruyor. Uzun, yorucu bir yolculuğuma çıkmışım gibi hissettiriyor, o yüzden sevemiyorum bu anlatım tarzını. Yazarın korku ve polisiye konularının yanında, muhakkak bilimkurgu sosu da mutlaka oluyor. Lontano da bu konudan nasiplenen bir başka romanı. Ben bayılmadım, lakin okurken sıkıldığım yer de çok fazla değildi. Sadece kardeşlerin babası oldukça sinir bozucu bir karakter. Finali de fena değildi. Polisiye seviyorsanız şans verebilirsiniz elbette, devam kitabı da varmış. Artık onu da ölmeden bir ara kafama eserse okurum. Kısmet.
Lontano
LontanoJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20163,969 okunma
416 syf.
4/10 puan verdi
İskandinav polisiye dizileri ve kitapları oldukça meşhur sanatseverler arasında. Açıkçası ben de türü, okunmaktan çok izlemeyi seviyorum. Storytel sayesinde dinlerken de izlemiş gibi hissediyorum. Kurt Wallander serisinin ilk kitabı “Karanlık Yüz”le başladım. Polisiye konusunda çok bilgili değilim ve analiz kabiliyetim de yok, ama deneyeyim. Wallander, boşanmış ve bir kızı olan bir dedektif. Ayrıca birazcık sa başbelası olan bir babaya sahip. Kitap, çok esrarengiz bir girişe sahip kesinlikle. Olaya “Arjantin düğümü” de girince, nereye bağlanacağı konusunda merak sardı, lakin yazar bir noktadan sonra, bürün bu gizemleri bir köşeye bırakıp, “katil kim?” sorusunu sürüncemede bırakıyor, “katil bu” deyip, uzun uzadıya sakız misali uzatıyor ve bu da okuru düşürüyor kanımca. Mankell’ın “göçmenlik sorunları” ve “anti faşizm” konusundaki keskin ve net tavırları beni tav etti diyebilirim. Açıkçası beni serüvende diri tutan önemli bir nokta idi bu sosyolojik ve çözüm odaklı lafını esirgemeyen kısımlar. Wallander serisine devam edeceğim, sanıyorum ki TV dizisi de mevcut serinin. Bir ara vakit bulursam izlemeyi düşünüyorum. Bakalım ikinci kitapta bizi neler bekliyor? Umuyorum ki, bu acemilik ve heyecansızlık, yazarın giriş kitabına mahsustur, yoksa erken veda edeceğiz kendisiyle. Üzgünüm.
Karanlık Yüz
Karanlık YüzHenning Mankell · Ayrıksı Kitap Yayınları · 2021173 okunma
392 syf.
5/10 puan verdi
Jo Nesbø’dan okuduğum ikinci kitap. Açıkçası, bu seriyi, çok övüldüğü için ve en çok merak ettiğim “Kardan Adam” kitabını okumakta istediğimden başladım. Maalesef seri kitaplarda da ortadan başlayamayacağıma göre, bu uzun seriye giriştim. Zaman zaman pişman etse de, kolay okunuyor olması zaman harcatmıyor neyseki. Yarasa ile başlayan Harry
Hamamböcekleri
HamamböcekleriJo Nesbo · Doğan Kitap · 2017713 okunma
328 syf.
5/10 puan verdi
Kötü bir polisiye okuru olduğum, sanıyorum ki verdiğim puanlardan da anlaşılıyordur. Kızıl Nehirler’i yıllar önce filmini izlemiş ve beğenmemiştim. Figen’e yıllar sonra Storytel’de karşıma çıktı ve “deneyeyim,” dedim. Küçük bir kasaba olan Guerneon’da yaşanan cinayet ve bu karambolü çözeceklerine inandıkları çok başarılı -zaten hep öyle olur-
Kızıl Nehirler
Kızıl NehirlerJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202114,9bin okunma
552 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Boncuk Oyunu, analiz işine girişmeden evvel, bolca bilgi verilmesi gereken ve hatta konusunun ezberlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Neden mi? Kitabın özellikle düğüm kısmında, özeti kendinize hatırlattığınızda ne okuduğunuzun güncellemesini yapmak, okur olarak sizi rahatlatacaktır. Hesse, 1943 yılında, tüm dünyanın savaş cehennemini yaşadığı
Boncuk Oyunu
Boncuk OyunuHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 2020696 okunma
Reklam
196 syf.
7/10 puan verdi
Kadının Adı Yok
Kadının Adı Yok
”tan iki yıl sonra, yani 1989’da Aslında Aşk da Yok’u yazmış Duygu Asena. Feminist anlatıları gerçekten çok önemli buluyor, önemsiyorum. Feminizm artık bir moda ve gerçek feministleri ayırt etmek giderek zorlaşıyor, gerçi yazma ve konuşma tarzından bile kendini ele verebiliyorlar neyseki. Konumuza dönelim. Kitap, Kadının Adı Yok’un devamı. İsimsiz kahramanımız, kaldığı yerden devam ediyor hayatına. Üstelik bu sefer Adnan isimli biri de var hayatında. Kitap biraz da Amerika’da geçiyor, sonra Türkiye’ye dönüyor. İsimsiz karakterin toplumsal cinsiyet rollerinde “evlilik” ve gene bizim topluma göre sadece evlilik ürünü olabilecek “bebek” faktörü de ekleniyor. Kadının olmanın bir diğer kutsal etmeni de “annelik.” Sanırım toplumsal cinsiyet eşitliğinin en zor kısmı, “kadının olmanın şartının anne olmaktan geçme” meselesinin çözülememesi. Margaret Atwood, “
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın Öyküsü
”sünde halbuki bu konuyu çok iyi işleyip duyarlı bir şekilde anlatmıştır. Ama Türkiye toplumunda hiçbir gelişmenin kayda alınmaması sinir bozucu ne yazık ki. Duygu Asena, “annelik,” “evlilik”, “iş hayatı,” ve “ev kadınlığı” üzerinden Türkiye’nin panoramasını çizmeye çalışıyor. Kadının Adı Yok’a göre bir tık daha az beğendim, çünkü sürekli şikayet eden karakterin hiçbir çözüm üretmemesi sinir bozuyor bir süre sonra. Belki de ataerkil düzenin amacı budur; kadınların sürekli bir kafese konmaya çalışması ve sürekli şikayet eden bir insanın dinlenmek istememesi amacı güdüyordur. Öyle ise başarılı olmuş demektir, “kadının gerçekten adı yok ve aslında aşk da yok.”
Aslında Aşk da Yok
Aslında Aşk da YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 20081,015 okunma
484 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
8 Mart “Dünya Kadınlar Günü”ne yetişsin diye bulduğum her vakitte “çok severek” okudum. 2019’da Bernardine Evaristo, Margaret Atwood’un “Ahitler” kitabıyla ile “Booker Ödülü”mi paylaşmışlar. Evaristo’nun sekizinci romanı olmasına rağmen, ödül alınca görünür olup bizde çevirilebilmiş anca. “Kız, Kadın, Öteki” yazarın farklı bir imla kullanım
Kız, Kadın, Öteki
Kız, Kadın, ÖtekiBernardine Evaristo · Doğan Kitap · 2020189 okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
Feminist bir insan olarak, 1987’de yazılmış bu metni bu kadar geç okumak, kendime hakaret sayıyorum, efesle kınıyorum kendimi, belirtmeseydim içimde kalırdı. Kadının Adı Yok, Duygu Asena’nın 1987’de yayımlanan ilk romanı. Yayımlandığından da fırtınalar kopararak yayılmış! Immanuel Wallerstein’ın “Bağımlılık Okulu”nun “merkez-çevre-yarı çevre”
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 06,4bin okunma
326 syf.
8/10 puan verdi
Alejandro Zambra, sevdiğim Latin Amerika’lı yazarlardan sadece biri. Latin Amerika edebiyatını gene anlamıyla okumak, büyük bir zevk. Zambra, “Okumamak” isimli “nonfiction” (kurgudışı) eserinde, kitaplar hakkında görüşleri ve memleketlisi veya aynı dili paylaştığı yazarlar hakkında kısa bilgiler ve romanları hakkında bilgi vermeyi amaç edinmiş, şahane bir eleştiri kitabı. “Okumamak”ta, bölümler sayfa sayısı oldukça kısa tutulduğundan okumayı kolaylaştırsa da, ben, “keşke daha uzun tutulsa idi,” dediğim bölümler oldu. Özellikle “Valeria Lusseli”, “Julio Cortazar” ve “Juan Carlos Onetti” gibi yazarlar hakkında bilgiler ve okuma kılavuzunu daha bir pür-dikkat okudum, özümseye çabaladım açıkçası. Öte yandan Latin Amerika’nın ekonomik çıkması hakkında da ister istemez bilgilendiriyor bizi yazar, çünkü öğrencilik ve çocukluk dönemlerinde kitap edinmenin sıkıntısı, kitap fiyatları hakkında da söylemlerini okuyoruz. Teknoloji çağı olduğundan, binlerce kitabı çok hafif olan bir cihazda taşımının şahaneliğinden söz etmesi, özellikle sevindirdi beni. Zira, çoğu yazar ve okur, kâğıt kitap güzellemesi yapıp, kitap kokusu ve “elle tutulmadan kitap okunmaz,” gibi romantizm kokan, show amaçlı sözleri asla kalemine almıyor. Okumamak, reading-slump’a yakalanmış okurların da derdine derman olacağı kanısındayım, hatta kitabı bitirirken, Türkçeye çevrilmemiş, adını duymadığınız yazarları da okuyacaksınız. Yüksek ihtimalle epey kabarık bir liste yapıp, kitaba veda edeceksiniz. Keyifli okumalar.
Okumamak
OkumamakAlejandro Zambra · Notos Kitap · 2022124 okunma
376 syf.
6/10 puan verdi
2024’te bol bol ilk kez okuyacağım yazarları seçme konusunda kararlı olduğumu yanılmıyorsam belirtmiştim. Hikmet Hükümenoğlu’nu ilk kez okudum, “
Körburun
Körburun
” bu kadar övülmese, muhtemelen son okumam olacak derdim. Sanatsal ve edebi zevklerine güvendiğim insanlar okumam gerektiği konusunda ısrarcı, bakalım. “Harika Bir Hayat,” 1919-1950’li yıllara
Harika Bir Hayat
Harika Bir HayatHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 2023866 okunma
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.