Başlarken nasıl bitecek acaba diyerek, umarım günler sürmez bitmesi diye düşünüp yarım günde bitirmek. Polisiye, macera, ters köşe... Hepsinin bir arada bulunduğu, her eklenen karakterde acaba bu nasıl etkileyecek olayları diye düşünerek okunulan muhteşem bir kitap. Yazarın anlatımının akıcılığı ve uyandırdığı merak ise paha biçilemez. Kesinlikle diğer kitabını da almayı düşündürten bir tarzı var. Eğer polisiye ise bana uymaz diyorsanız emin olun yanıldığınızı göreceksiniz. Benden söylemesi.
İlk "Başucumda Müzik" ile tanıştım Kürşat Başar ile sonra "Konuştuğumuz Gibi Uzaklara" kitabını okudum. Yıllar sonra da "Yaz" geldi. Yine içine alan, elinden bırakmak istemediğin her duyguyu içinde yaşatan bir kitap olmuş. Her kitabında ayrı bir keyif aldığım yazarın bu kitabını seveceğinizi düşünüyorum.
Farklı ve düşündüren bir kitap. İnsanlığı, yaşamı ve kendi yaşamınızı sorgulatan, içsel bir yolculuğa çıkaran kısa ama uzun bir kitap. Okurken acaba insanlar gerçekten böyle mi dedirten bir tarzı var.
Bu zamana kadar izlediğim Yahudi soykırımı ile ilgili filmlerden görüntülerle birleşen yazılanlar bambaşka hislerle kitabı bitirmeme sebep oldu. Nasıl bir vahşet ve acımasızlık yaşanmış hayal etmesi bile imkansız bence. Ve her şeye rağmen bitmeyen umut ve yaşama azmi insana yeniden hayata bakışını değerlendirme imkanı sunuyor. İnsanlığı ve hayatı sorgulatan bir kitap.
84 sayfalık minicik, incecik bir kitap görüntüde ama içinde birden fazla koca koca hayatlar,dağılan bir aile ve bambaşka irili ufaklı duygular var. Arkadaşım tavsiye etmişti şiddetle, üstüne kuzenim tesadüf okuyup tavsiyede ısrar niteliğinde konuşunca okumak iki kez farz oldu. Kitap boyunca halden hale giren duygular ve bitişinde bıraktığı gözleri dolduran tatlı bir tebessüm. Az,öz,etkileyici bir kitap.
İnsanın nesiller boyunca bildiği ama kendine bile itiraf edemediği, şuursuzca şakşakcılık yaptığı olayları bir bir yüzüne vuran bu anlamda sarsıcı bir kitap. Kitap boyunca yazar kendi düşüncesini söylemekten aciz olan insanların hep birilerinin güdümü, kararları ile pasif kalarak adına yaşamak dediği hayatın aslında kendi düşüncelerini söylediğinde fark yaratıp, çok daha güzel bir dünya yaratacağını farklı anlatım şekilleriyle bu büyük olan küçük adam ve kadınlara anlatıyor.Bence durup düşünmemiz ve gerçek anlamda uygulamamız için okunması gereken güzel bir kitap.
Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen akıcı, sürükleyici ve ayrıntılara boğmayan bir anlatımı var. Bir senaryo havasında bir sonrasını merak ederek okuyorsunuz. Kısa, öz ama sürükleyiciydi.
Ceviz Adam GittiOnur Birgül · Potkal Kitap Yayınları · 202022 okunma
İlk kez tanıştığım ve okuduğum bir yazar olmasına karşın kitabı okuduğum süre boyunca sanki karşımdaydı ve bir kahve eşliğinde bana anlatıyordu her şeyi. Dili, anlatımı o kadar samimi ve içtendi ki..Yazarın diğer kitaplarını da merak edip, okuma isteği doğurdu bende. Ve en güzeli de diğer kitapların nasıl ve hangi duygularla yazıldığını bilerek okuyacak olmam.
Önyargıyla başladığım ama bir solukta okuduğum bir kitap oldu. Aslında hepimizin karşılaştığı, farkına varmadığı kişilerin öyküleri ve hepimizin aklından geçen cümleler. Hayatın içindeyken arka fonda bizimle olan düşüncelerin vücut büküp, kitaplaşmış hali. Bence insanın kendisini hatırlaması için bile okunmalı.
DefoHakan Kurtaş · Doğan Kitap Yayınları · 201964 okunma
Ve dörtleme bitti. Her kitapta bir bakış açısı, bir umut, bir hüzün, bir aşk, bir yeniden doğuş vardı. Tüm seriyi severek ve bir nefeste okusam da en iyileri ilk ikisi idi. Böyle akıcı bir dille yazılmış olması da bu nefesi tükettiren en önemli sebepti.
Vee “Bir Cihan Kafes” ile başlayan yolcuğun bambaşka bir köşesi ile devam ettiğimi son bölüme kadar anlayamasamda anladığım andan sonrasında dedim kendime..”insanların hayatları bir şekilde birbiri ile kesişiyor. Kimimiz tesadüf kimimiz mucize kimimiz de hak edilmiş buluşma desek de oluyor bu kesişme” Üçüncü kitapta da bu kez mutluluktan ağlattı beni İclal Aydın.
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209,5bin okunma
Muhteşem...tıpkı ilk kitap olan “Bir Cihan Kafes” gibi bir solukta okuduğum, her kelimesinde içime kadar işleyen, gözlerim dolu hatta ağlayarak bitirdiğim bir kitaptı. Yazılanlardan hayatıma ışık tuttuğum, bakışımı değiştiren muhteşem bir kitap.
Unutursunİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20191,609 okunma
İclal Aydın’ ın okuduğum ilk kitabıydı ve son olmayacağı da kesin. İnsanı içine alan, her karakteri farklı ama her farklılıkta kendinizi bulduğunuz, kendi hayatlarınızı sorguladığınız, nerede yanlış yaptık dediğimizde aslında nerede olduğunu bildiğimiz gerçeklerle yüzleşmemizin gerektiğini farkettiren harika, akıcı bir kitap.
Bir Cihan Kafesİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20202,103 okunma
Yıllar önce Instagram reklamlarında görüp aldığım, vaktinin şimdilerde gelip okuduğum, bittiğinde gerçek bir olaydan yola çıkıldığını öğrendiğim ve yazarın diğer kitaplarını da merak ettiren, akıcı, sürükleyici, keyifli, heyecanlı bir kitap.
AgafyaErtürk Akşun · Destek Yayınları · 2014817 okunma
Asi, çılgın, fütursuz ama bir o kadar zeki ve keyifli yazılar, şiirler yazan bir adamın nasıl bu kadar asi ve küfürbaz olduğunu, bilmediğimiz yönü olan en sevgi dolu adam olduğunu sürükleyici bir dille anlatan harika bir kitap.
Öncelikle kişisel gelişim kitaplarından farklı, eğer gerçekten okursanız kesinlikle farkı anlar ve yaşamda kimseye söylemediğiniz ama aklınıza takılan soruların cevapları ile karşılaşabilirsiniz.
“Rab mahirdir ama zalim değildir. Doğa sırlarını sinsiliğinden değil özündeki yüceliğinden dolayı saklar.” Albert Einstein
Sessizliğin sonunda cevap,
Günlerimizin sonunda ölüm vardır.
Hayatımızın sonunda ise yeni bir başlangıç.
-Laozi-
Düşündüren, meraklandıran, farklı ve okunulası bir kitap...
Bir intihar, bir akıl hastanesi, hayatı sorgulama, ölüm korkusunun hayata bağlayışı, ertelenen yaşamların ve hayallerin aslında cesaretsizlikten kaynaklanması, bazen ailemizin ve sevdiklerimizin isteklerine karşı gelmemiz gerektiği..Tüm bunlar o kadar güzel işlenmiş ki kitapta. Arada bir okuyup hayallerimizden vazgeçmememiz gerektiğini hatırlamalıyız.
Sade bir anlatımla, olayların ayrıntısı ile sıkmadan anlatan tarih ve aşkı güzel bir şekilde harmanlamış. Kitap boyunca ne olacağını merak ettiren ama gereksiz ayrıntılardan kaçan hoş ve güzel bir kitap.
Muhteşem bir yol hikayesi..her karakterde kendinizden parçalar bulduğunuz, her yaşanılan olayda ben olsam ne yapardım dediğiniz, derin derin düşündüğünüz muhteşem bir kitap.
Tüm kitabın özeti belki de bu cümle idi...”Yazdıklarım senin hakkındaydı, orada tek yaptığım senin omzuna yaslanıp içimi dökemediklerimi yazıya dökmekti.”
Babaya MektupFranz Kafka · Panama Yayıncılık · 201740,5bin okunma
Biraz ütopik bir dünyadan bahsediyor gibi görünsede aslında teknoloji çağında hiç de olmayacak bir dünya değil. Siyasetin hangi çağda yada ülkede yaşanırsa yaşansın benzer olduğunu yer yer kafa karıştırıcı gibi anlatsa da genelinde akıcı bir dille anlatmış, okunması keyifli bir kitap.
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166,1bin okunma
Kitabın çevirmeni Celâl Üster’ in sonunda yaptığı yorum yazısında da dediği gibi “Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağırdır. Özgürlük, değerli olduğu ölçüde kırılgandır da...” bu kitap bir özgürlük sevdası, buna karşı yapılan savaş ama bu savaşın arkasında duramayanların farklı bir dille anlatıldığı siyasi ama siyasi olduğunu göze sokmadan benzer iktidarların ortak özelliklerinin anlatıldığı bir kitaptır. Bence akıcı ve güzel.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,9bin okunma
Hayatımda bitsin diye baktığım, bitirmek için kendimi zorladığım az sayıda kitaplardan biriydi. Sanırım ismine kanılarak alındığı için bu kadar baskı yapmış. Kitabın okur kitlesi bence 12-16 yaş olmalı. Eğer ki sosyal medyada okuyup gördüğünüz hikaye ve sözleri bir yerde bulmak istiyorsanız alabilirsiniz. Neredeyse tüm kitap boyunca aynı cümlelerin söylendiği, iki veya üç yerde karşı cinse hak verilen ama daha çok kendine acıma ile geçen bir kitap bence. Tecrübenin yaşta değil yaşanılanlarda olduğunu savunsam da çoğu zaman bazen yanıltan durumlarda oluyormuş bunu öğrendim bu kitap sayesinde.
İçine kapalı, gösterişsiz güzellikler için kullanılan Japonca kelime; Şibumi. Nicholai Hel, yarı Rus, yarı Alman asıllı koyu bir Amerikan düşmanı terörist avcısı. 7 dil bilen ve üstün yetenekleri olan bu adam günün birinde emekli olarak yaşadığı şatosundan çıkıyor; amansız ve acımasız bir dövüşe katılmak üzere....Muhteşem kelimesinin az kalacağı bir kitap.
Bazen kan bağından daha değerlidir bir insanın yüreğiyle kurduğu bağ... Ne de güzel anlatmış...unuttuğumuz hatta kaybettiğimiz değerleri, çıkarsız iyilik yapmayı, aşkı, dürüstlüğü, masumiyeti ve en önemlisi dostluğu..bitirdiğimde gözlerimi dolduran kitaplardandı..
Bizden Sonra BenMehmet Can Çevir · Olimpos Yayınları · 201953 okunma
İlber Ortaylı ile oturup sohbet etme imkanınız yoksa mutlaka bu kitabı okuyun derim. Söyleşiyi yapan Yenal Bilgici öyle güzel aktarmış ki sanki kitap boyunca İlber hoca karşınızda ve o hoş anlatımıyla sesini bile duyar gibi hissediyorsunuz. Ayrıca tam bir kültür gezisi de sunuyor kitap.
Dünyaca ünlü felsefeci Nıetzsche’ nin ünlü eserini okumak şimdiye kısmet oldu. Okuyan herkesin (inançlı-inançsız) kendine göre yorumlayacağı, hayatın her devresinde yolumuzu kaybettiğimizde bence okunması gereken bir kitap. Öyle ki bazen okuduğunuz sayfayı yeniden okumak gerekebiliyor. Ve yine öyle ki kitabı okumaya ara verseniz de kafanızın arka kısmında sizi devamlı meşgul eden bir kitap.
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,8bin okunma
Başladığımdan aylar sonra devam ettiğim kitapta bitirdiğimde hayatı, insanları ve aslında ne kadar bencil yaşadığımızı bir kez daha anladım. Belki de farklı zamanda yeniden okunduğunda başka bir bakış açısı sunacak bir kitap.
