Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asiye KÖKSAL

Asiye KÖKSAL
@Rahelist61
Sıkı Okur
Var mı beni içinizde tanıyan ? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim..
344 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
"Soruyorum size: herhangi bir biçim içindeki madde ya da et, on üç hücrenin arasındaki boşluğu yalnızca yumruk vuruşlarıyla doldurarak hayali taşlarla hayali bir tahta üzerinde nasıl satranç oynayabilir?" Bunu başarabilen söz konusu kahramanımızın ismi San Quentin Hapishanesi'ne bir akademisyen meslektaşını öldürerek düşen ve burada ömür boyu hapis cezası çekerken maruz kaldığı korkunç işkencelerden kaçmak için zihinsel taktikler geliştiren Profesör Darrel Standing. Hapishane müdürü Atherton tarafından her ne kadar deli gömleklerine sarılıp nefes alamayacak derecede işkence görse de o aslında acı çeken bedenini terk ederek tarihin farklı dönemlerinde farklı coğrafyalarda önceki yaşamlarına geri dönüp zihninde birbirinden farklı yolculuklara çıkar. Bu yüzden kendisini "Yıldız Gezgini" olarak adlandırır. Bu seyahatler her ne kadar birbirinden etkileyici olsa da beni en çok etkileyen nokta yazar Jack London'ın bu kitabı San Quentin'de beş yılını geçiren arkadaşı Ed Morrel'dan esinlenerek yazması. Kitapta bu isim Darrel Standing'e zihinsel taktiklerini geliştirmesine yardımcı olan bir diğer mahkum olarak geçiyor. Bir "Vahşetin Çağrısı" veya "Beyaz Diş" olmasa da Jack London'ın kaliteli eserlerinden biri. Jack London kalemini bilenlere tavsiyemdir. :)
Yıldız Gezgini
Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,8bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
"Ve kim bilir bu sararmış, dökülmüş toprakların siyah ve katı sinesine bırakılan bu vücutlar muharebeye nasıl bir geriye dönmek ümidi ile girmişlerdi..." Toprağında binlerce şühedanın ebediyet uykusunda yattığı Çanakkale... Sadece şehit bedenlerini değil aynı zamanda ortak bir amaç uğruna ruhunu teslim etmiş kahramanlarımızın hayat
Allahaısmarladık
Allahaısmarladıkİbrahim Naci · Yeditepe Yayınevi · 2021445 okunma
212 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Deyimlerin oluşma hikayelerini öğrenme şansını yakalamak isteyenleri bu tarafa alalım. :) Anlatımı güzelleştirmek, savunulan fikir ve düşünceyi daha etkili kılmak için her dilde kalıplaşmış bazı sözler vardır. Biz bunlara atasözleri ve deyimler diyoruz. Bu tür kalıplaşmış sözler arasında dilin bünyesinde en sık rastlanılanlar ise deyimlerdir. Örneğin; kabak başında patlamak, turnayı gözünden vurmak, pabucu dama atılmak, göz boyamak, avucunu yalamak gibi. Fakat tüm bunların yanında günümüzde pek kullanılmayan, unutulmaya yüz tutmuş başka deyimler de vardır, örneğin: bulgurluya gelin gitmek, defin kulağını çınlatmak, musul çeşmesinden su içmek gibi. Anlatıma canlılık ve güç katan bu deyimlerin nereden geldiğini benim gibi merak edenler varsa aranızda, elimdeki kitap tam 98 tane deyim ve kalıplaşmış sözlerin nereden geldiğini bize anlatıyor. İskender Pala'nın kalemini bilenler bilir her ne kadar ağır bir dili olsa da okunmayacak gibi değil ve bir sözlük yardımıyla kitabı çok daha anlaşılır bir hale getirebilirsiniz. Deyimlerin ortaya çıkış hikayelerini bilmek, dilimizin kültüre yansıyan yüzüne renk katar bu yüzden genel kültürümüzü geliştirmek adına bu güzel eseri herkesin okumasını tavsiye ederim. Umarım bu konuda daha geniş araştırmalar yapılır ve her kesimden okunulabilecek farklı ve kaliteli eserler ortaya çıkar. Keyifli okumalar. :) (8/2024)
İki Dirhem Bir Çekirdek
İki Dirhem Bir Çekirdekİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
"Devler ülkesinde devler savaşı"
"Ne alçak görünür şu fani hayat, Baktıkça samimi uzletinize Bir anda coşarak ağlarım; Heyhat... Günahkar gözyaşım layık mı size? " (Enis Behiç) Her yıl 18 Mart geldiğinde gözlerim dolarak bu destanı daha iyi öğrenmeye çalışırım, mutlaka konu ile ilgili bir kitap okuyarak bilgilerimi taze tutup kahraman şehitlerimizin anılarını
Destanlaşan Çanakkale
Destanlaşan ÇanakkaleMustafa Turan · Cihan Yayınları · 2010254 okunma
206 syf.
5/10 puan verdi
·
8 günde okudu
“…fener, ışığıyla geceyi gündüze çeviriyor, silüetlerimizi keskin kabartmalara dönüştürüyordu. Lokomotif bizi geçti, hepimiz trenin yanı sıra koşuyorduk, kimimiz yan merdivenlere asılıyor, diğerlerimiz kapalı yük vagonlarının yan kapılarını açıp içeri giriyorduk.” "Demiryolu Serserileri", Jack London’ın, ilk baskısı 1907 yılında yapılan
Demiryolu Serserileri
Demiryolu SerserileriJack London · Alfa Yayınları · 20212,779 okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“İnsanın içinde sevgi vardır. Gerçek inananda bu sevgi Tanrı sevgisidir, Tanrı’nın ta kendisidir. İnsana kendi ihtiyaçlarının ne olduğu bilgisi verilmemiştir. İnsan içindeki Tanrı ile yaşar.” Birbirine benzer altı öyküden ( İnsan Neyle Yaşar?, Kıvılcımı Söndürmeyen Ateşi Zapt Edemez, Mum, Kızlar Büyüklerden Akıllıymış, İnsana Çok Toprak Gerekir Mi?, İlyas) oluşan bu kitabı sizler okusaydınız da benzer yanıtları verirdiniz. Çünkü kitapta yer alan öyküler o kadar yalın ve açık bir şekilde ders verir nitelikteki hepimizi aynı sonuca ulaştırır: İyi ve ahlâklı olmanın temelinde yatan "insan sevgisi". Tolstoy, "İnsan Neyle Yaşar?" eserinde insanın kendisi ve çevresiyle kurduğu etkileşimi ortaya koymakta, dinî inanışın önemini vurgulamakta, dinin temelinde “sevgi”nin yattığını iddia etmektedir. Tolstoy’a göre insan kendisini sevmekle Tanrı sevgisine ulaşacaktır. Tanrı’ya ulaşmanın yolu bu saf ve katıksız “sevgi”dir. Herkesi içindeki "sevgi" yi keşfetmeye ve özellikle "ruhuma iyi gelsin" diye bir kitap arayışında olanları, bu kitabı okumaya davet ediyorum. :)
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,5bin okunma
280 syf.
1/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Kızılderili ve Portekizli bir ailenin çocuğu olan Vasconcelos, " Kırmızı Papağan" da Kızılderililerin sorunlarını, Kızılderililerin gizemli yaşamlarını, ‘garimpeiro’ adı verilen maden arayıcılarının çalışmalarını, yağmur ormanlarında avlanan nehir avcılarını, Kızılderili gerçekliğini, uzaklarda yaşayan Brezilyalılara ve tüm dünyaya duyurmayı amaçlamıştır. Bu kitabı yazabilmek için uzun bir süre Kızılderililerin arasında yaşamıştır. Sevdiğim bir yazar olmasına rağmen son okuduğum bir iki kitabında daha önceki sürükleyiciği ve etkileyiciliği bulamadım maalesef Kırmızı Papağan'da bunlardan bir tanesi. Bana kalırsa bu kitap ile vakit kaybetmeyin derim,yavan değil de daha keyifli okumalarınız olsun.
Kırmızı Papağan
Kırmızı PapağanJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2017404 okunma
135 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Her aile bir ağaçtır... Bazen yapraklar dökülür, bazen çiçekler açar...
"Çocuklarınız var, paranız yok değil mi? Evlatlarınız âhir ömrünüzde size bir feci yaprak dökümü manzarası seyrettirmekten gayri saadet vermezler." işte bu cümleyle başlamıştı "Yaprak Dökümü" macerası ve Ali Rıza Bey bu manzarayı acı bir tecrübe ile izlemişti. Modernleşme sürecindeki Türk toplumunda sosyal değişimle yitirilen
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkilâp Kitabevi · 199028,5bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Efendi ile Uşağı, hayalini kurduğu ve zenginliğini arttıracak koruyu rakiplerinden önce satın almak isteyen Vasiliy Andreiç’i, yardımcısı Nikita ile birlikte karlı ve fırtınalı bir havada yollara düşmeye iten ve hayatının seçimi ile karşı karşıya bırakan dürtüyü anlatırken aynı zamanda sınıf farklılıklarının çarpıcı bir örneğini ortaya koymaktadır. Yazar L. N. Tolstoy tıpkı romanında yazdığı uşak gibi kitabın yayınlanmasından 10 yıl sonra bir kış günü istasyonda donarak ölmüştür. Adeta kitabında yazdıklarını farklı bir zaman diliminde farklı sebepler ile yaşamış ve kitabın sonunu kendi hayatında görmüştür. Bana kalırsa kitap sadece bu yönüyle ilgi çekiyor, kolay okunabilir evet, kısa sürede bitirilebilecek bir kitap evet, dünya klasiği evet ama bana pek hitap etmedi diyebilirim. Yine de hem kısa sürede bitsin hem de dünya klasikleri olsun diyenlere tavsiye edebilirim, keyifli okumalar.
Efendi ile Uşağı
Efendi ile UşağıLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168bin okunma
192 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
#seneninilkkitabı
Her kitabında biraz daha hayranlığınızın arttığı yazarlar vardır "Vasconcelos" gibi. "Şeker Portakalı" kadar derinden etkilemese de o içtenliği hissettirdiği için böyle söylüyorum. Vasconcelos'un herhangi bir kitabını elinize aldığınızda bilin ki o kitap, okuyacağınız güzel bir kitap olacaktır. Bu güzel kitabında da Vasconcelos, "Chicao" adında Brezilyalı bir çingenenin hayatından bahseder kıyıların güçlü erkeği, saygı duyulan bir denizci olan Chicao'dan. Hiçbir şeyden korkusu olmayan, cesur bir şekilde dalgalarla savaşım veren bir Chicao'dan. Gücüne güç katmak niyetiyle çıktığı seferde tüm ipuçlarına rağmen acaba doğru yolu bulabilecek midir? Bunu ancak son sayfalarda anlayabiliyoruz, keşke daha güzel bitseydi diyerek... "Gel kardeşim rüzgâr O yabanıl köpek beni ısıracak. Gel kardeşim rüzgâr Niyeti beni parçalamak... " Aynı zamanda denizcilik ile ilgili çok sayıda yeni kavramlar öğrenebileceğiniz "Kardeşim Rüzgar Kardeşim Deniz" i okuyun, okutturun. Keyifli okumalar.
Kardeşim Rüzgar Kardeşim Deniz
Kardeşim Rüzgar Kardeşim DenizJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 20212,285 okunma
Reklam
234 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
#yılınsonkitabı
En dibini gördüğüm, mucizeleri yaşadığım, yeni insanlarla tanıştığım, sırtımdan vuranları sildiğim, sevdiğim insana kavuştuğum, güzel anılar biriktirdiğim, bazı ayrılıklar yaşayıp zaman zaman kavuşabildiğim, mesleğimi elime alabildiğim, düşüp düşüp kalktığım, tüm bu geçen zaman içerisinde kitap okuma hedefime ulaşamasam da çeşitli türden kitaplar okuyarak huzur bulmaya çalıştığım bir yılı daha geride bıraktım. Bir yaş daha yaşlanıp yeni yıla "Merhaba" demeden önce yılın son kitabını #okudumbitti Kamelyalı Kadın romanında Alexandre Dumas Fils, Paris'in lüks yaşamında namusunu kaybedip kötü yollara sapan bir kadın olan "Marguerite Gautier" adlı geç kızın hikayesini anlatır. Kendisini gerçekten seven 24 yaşındaki bir genç için kötü kadınlığı terketmeyi göze alan bu genç kızı toplum kabul etmese de Armand için Gautier vazgeçilmez bir kadındır. Armand ise Gautier için her şeyden vazgeçilecek bir erkektir. Hem de Gautier'i memnun edecek bir serveti olmamasına rağmen. Kötü ve duygulandırıcı bir sonla biten "Kamelyalı Kadın"ın hikayesiyle tanışmanızı isterim. Yıl bitmeden, yılın son tavsiyesi olsun. Ha bu arada, seneye görüşürüz. :)) "Daha dün ruhlarının yalnızlığında hasta odalarının loşluğunda çabucak ölmeyi arzulayanlar, başkalarının yaşamını ve mutluluğunu görünce nasıl da yaşamak istiyorlar?" #okudumbitti #yılınsonkitabı #kitaptavsiyesi
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,6bin okunma
154 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
"Ama unutma ki bu aşağılık dünyadasın, çoğu zaman kötülüğü baş tacı edip, iyiliği çılgınlık sayan dünyada." Bulunduğu zamanın da ötesine seslenebilen bir klasik, "William Shakespeare. " Yıllarını tiyatroya adamış sanatçıların yaptıkları sanatı eleştirmeyi kendi haddim olarak görmüyorum, nacizane bir inceleme benimkisi, kitapseverlere yardımcı olabilmek adına. İngilizlerin ulusal şairi William Shakespeare'in Macbeth'i yazarın en kısa trajedisidir. Oyun, İskoç kralı Duncan'ın ordusunda general olan, herkes tarafından iyi bir savaşçı ve iyi bir insan olarak bilinen Macbeth'in savaş sonrası yurduna dönerken cadılarla karşılaşmasını ve sonrasında gelişen olayları konu almaktadır. Macbeth, yurduna döndükten sonra cadıların kehanetinin gerçekleşeceğine inanmaya başlar. Bu kehanet, içindeki kötü tutkuları harekete geçirir ve böylelikle kendi sonunu hazırlamış olur. Hırsına yenilen Macbeth eşi Lady Macbeth ile Kral Duncan'ı öldürür. Öldürür öldürmesine fakat ne kendisi ne de Lady Macbeth vicdanlarının öfkeli sesinden kurtulamazlar. Sonuç olarak; oyun, insan denen varlığın en büyük gücü ele geçirmek için gözünü ne derece karartabileceğini başarılı bir şekilde anlatıyor. Yüzyıllar öncesinde yazılsa da günümüze dahi ışık tutması bile oyunun ne denli büyük olduğunu gösteriyor bizlere. Dilerim böyle zamanın ötesinde eserler çıkarabilen yeni yazarlarımız olur bizimde. Sevgi, saygı, barış ve sanat dolu günler dilerim. :)
Macbeth
MacbethWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,4bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Bugünden sonra sokak artık eski renkliliğini bulamayacaktı. Kendisini neyin beklediğini bilmiyordu. Eskiden sokak, gerçekten çıplak sokaktı. O günlerin coşkusu vardı. Meraklar, keşfettiği yenilikler vardı ve bunların hepsi kendisiyle birlikte ölüp gidecekti. Sokaktaki bütün olup bitenleri gizli gizli dinlemenin verdiği o mutluluk... Artık konuşacak bir şeyi yoktu. Zamanın içine kök salıyordu. Ve zaman, saatin sarkacının neşeli tik takları arasında yeniden doğuyordu." Herkesin içinde doğup büyüdüğü bir "Çıplak Sokak"ı vardır. Bu Antao ve Ananias'ın " Çıplak Sokak"ı. Tüm ikiyüzlülüklere, toplumsal baskıya, yoksulluğa ve insanlık boyunca süregelen savaşlara rağmen bulunduğu yere iyilik, kardeşlik, sevgi ve umut saçan iki kardeşin sokağından geçtim az önce. Her adım başında kendi doğup büyüdüğüm, koşturduğum sokakları düşündüm. Muhteşem bir benzerlik vardı "Çıplak Sokak" ile arasında. Bu aynı zamanda kötü bir benzerlik. Eski renkliliğini kaybeden bir benzerlik. Yine de bu sokaktan geçmek güzeldi. Bu kardeşlerle tanıştığım için mutluyum. "Çıplak Sokak" hayatımda okuduğum en içten, sade, her türlü zorlamadan uzak "bizden" diyebileceğim kitaplardan biri. Şiirsel bir dil ve doğallık ile kendini okutan bir kitap. Bazı kitapseverler okumakta zorlanmış olsa bile, ben bunun aksini iddia ediyorum. Bana kalırsa, Vanconcelos yapmış yine yapacağını. Umarım siz de okur ve seversiniz. Keyifli okumalar dilerim. :)
Çıplak Sokak
Çıplak SokakJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2021941 okunma
277 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
152 günde okudu
"Sevgiyi tarif etmeye kalksam, seni anlatırdım. " İşte özet bu. Sevdiğiniz insana söyleyebileceğiniz en güzel sözlerden biri. Kitapta daha nice duygu yüklü sözler var. Keşke size hepsini tek tek söyleyebilsem ama bu çok zor. Sevginin sırrına erişebilmeniz için kitabı sindire sindire okumanız gerekiyor. Kitabı açtığınızda ilk başta sizi yazarın şiirleri karşılayacak. Altını çize çize ilerlediğinizde ise sevdiği kadın olan Mihriban Hanım'a gönderdiği mektuplarla devam edeceksiniz. Her satırda aşk, her satırda sevgi, ayrılık acısı, kavuşmanın tatlılığı, sevdiğiniz insan yanınızda olmadığı zamanlardaki o kalabalıklar arasındaki yalnızlığı hissedeceksiniz bir kez daha. Hamdolsun ben kavuştum. Bu kitapla da eşim sayesinde tanıştım. Nişan bohçama eklediği kitap sepetinin açılışını bu kitapla yaptım. Güzel de bir seçim oldu. Bu kitabı okumak aylarımı aldı, çünkü her satırında başka dünyalara daldım, keyif ala ala okudum. Çoğu satırını eşimle paylaştım, sevgimin değerini arttırdı. Bu yüzden kitabı daha çok tüm sevenlere armağan ve tavsiye ediyorum. Sizin de keyifle okuyacağınızdan hiç şüphem yok. :)
Aşka Dair Nesirler
Aşka Dair NesirlerÜmit Yaşar Oğuzcan · Everest Yayınları · 20216,9bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
46 günde okudu
Sevinç çığlıkları değil bunlar, acı dolu haykırışlar...
Kırlangıçlar, göçmen kuşlardır. Çok hızlı uçarlar. Göç sırasında yüzlerce kırlangıç fırtınaya yakalanıp ölür. Göçü başarıyla tamamlayan kırlangıçlar, geldikleri ülkenin sıcak gökyüzünde uçarken, yollarda kaybettikleri arkadaşlarını anımsar acıyla, öfkeyle çığlıklar atarlar. Romanın konusu kendilerini, kaderlerini kırlangıçlara benzeten insanların hazin sonunun arkasındaki sırrı aramakta geçiyor. Başkomiser Nevzat'ın emekli meslektaşı Zekai komiserin tespitiyle "Cinayetler Şehri İstanbul"da kendine ait ritüelleri olan ve senelerdir bulunmayı bekleyen çocuk tacizcilerinin katili "Körebe" dosyasını incelelerken yeni bir cesedin incelenmesiyle de Suriyeli mültecilerin sorunlarına değinilerek başta organ kaçakçılığı olmak üzere yaşadıkları diğer sorunların perde arkasına bakılıyor ve bu yolla da aslında Başkomiser Nevzat ve ekibi seri katil Körebe'ye adım adım yaklaştıklarını fark ediyorlar. Roman boyunca katilin kim olabileceğine dair tahminler sonunda şok etkisiyle beraber tahminlerden ne kadar uzak bir kişinin bu cinayetleri işlediğini gözler önüne seriyor. Yaşanmışlıklara dayanarak eli silah tutan bir insanın işlediği cinayetler ne kadar haklı olduğunu göstermek için yeterli değil. Maalesef bazı şeylerin önlemi çok önceden alınmalı. Sonuç itibariyle harika bir polisiye, gerilim romanı #okudumbitti Başkomiser Nevzat ile hâlâ tanışmamışsanız bir tanışın derim. Keyifli okumalar...
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,6bin okunma
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.