Hafsa
@Strikhedonia
Bir gece sabaha karşı
en kilitli kapılarım açılacak,
yalnızlığımdan çıkıp gideceğim.
Ne sensiz kalırsam korkusu,
ne kitaplarda okuyup altını çizdiklerim,
ne alkol tutabilecek beni, ne ölüm telaşı..
zaqa.net/Antares
Öğrenci
not in this era
300 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Okur Takip Önerileri
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki KökeniMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 20064,163 okunma
95 syf.
10/10 puan verdi
"İsmet özel'i neden seviyorsun? " sorusuna verebileceğim en güzel cevap sanırım bu kitap olurdu, kendisinin ve bu eserinin yeri bende hep çok başkadır.
Kitapta kelimeleri ustaca dans ettirdiğini, bu dansı hayranlıkla izleyeceğinizi belirtmeliyim.
Anlaşılması güç betimlediği şeylerin imgeleri, oldukça az kafiyesi, şahsına münhasır bir şiir dili ile dünyaya onun şiirleri ile bakmak, bilemiyorum anlatmaya hangi kelime yeterli gelir, yazdıkları okunmadıkça.
“Çatlıycak Kadar Aşki” İsmet Özel'in yayınlanan şiirlerinin arasından kendi seçip derlediği şiirlerinden oluşturulmuş bir kitaptır, aslında şiirlerini okumaya buradan başlamak güzel bir seçim olur.
Onunla tanışma hikayem oldukça eski kendisi ile ismen tanışmış fakat bunu hatırlamayacak kadar küçükken, 6 yaşındayken babama hediye olarak verdiği imzalı kitabı ile okumayı öğrendikten sonra ilk okuduğum kitaplardan biri oldu. Yaşım nedeniyle ne yazdığını çok anladığımı sanmıyorum, ama hiçte vazgeçip elimden bırakmamışım söylenene göre, kitabı okurken hiç bir zaman anlaşılmayacağımı, oysa buna hiçte gerek olmadığını kabullenerek sitem etmişim, ne diyebilirim ki hâlâ bu düşüncemi savunuyorum, pekte bir şey değişmemiş.
Diyeceğim o ki; İsmet özel'i ismen değil, şiiren seviyorum. Yine bir alıntısında kendime rastlayacak, hiç ayrılmadığım şiirlerinde tekrardan kendimi bulacağım.
İsmet Özel
129 syf.
9/10 puan verdi
“Ayrılık ya da ölüm, fark etmez, bir yokluğun üstüne her şeyi yeniden yaşanabilir bir vakte ayarlamak gerekir, çok iyi biliyorum. Mekanizmamı söktüm baştan kuruyorum, bana bundan sonra saat hep dört.”
Çoğu zaman başkalarının hayatlarında bizi aşan roller ile hikayemizi çıkartırız ortaya, farkında olarak veya olmadan nasıl olsa pek bir şey farketmeyecek, ne de olsa kimsenin tüm hayatı değiliz. Arkamızda bıraktığımız tahribatın tadilatı bizden bağımsız sebebi biz olarak çok uzun bir süre devam edebilir, aldığı hasarın tadilatıyla yola çıkan kişi tüm sistemin değişmesi gerektiğini bu sayede fark edebilir, ayrılık her zaman kötü sonuçlara sebebiyet vermiyormuş, işte kitap tam olarak bunun hikayesi.
Osman'a içini döktüğü biraz sitem, biraz özlem dolu mektuplarını okuyacağınız eğlenceli fakat bi o kadar hüzünlü, genellikle espirili bir dille yazılmış, bana bu yazarın kalemini sevdirebilecek ilk kitap olarak güzel bir seçim oldu. Neticede her ayrılık hikayesi karşımızdaki kişiyi aşıyor, ayrılık sadece ayrıldığımız kişiyi değil çoğu zaman bizi de aşıyor, kitaptan dolayı bunu daha iyi anladım.
Ara ara sıkıldığım ve sıradan gelen yerleri de oldu fakat o kurgu, yalın anlatımı ve naif hisler karşısında görünmez kaldılar. Neredeyse her cümlesini alıntılayacak kadar güzeldi, ayrılıktan ziyade hayatı, yaşamı, dönemi, toplumu ve bakış açısını kendisine has diliyle yer yer eleştirerek, kendi zekası ile harmanlanmış mizahı ile okumak hayatıma bir yazar daha kattı. 
Aylin Balboa
