Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hekate

Hekate
@Tarotbakarkenbayilmisimm
Sanatın yerine daima aşkı alıyorum
139 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Kabille Habil
Kitap genel olarak Kabil'in habili öldürdükten sonra ki yolculuğunu konu alıyor. Kabil kardeşini katlettikten sonra Tanrıyla konuşuyor. Yolculuk boyunca kabil aslında bir Tanrı sorgulamasında da bulunuyor. Sen masum insanları da öldürüyorsun buna sebep oluyorsun ama suçlu ben miyim ? Kabil tek kardeşini öldürdü ama sen şehirleri mahvediyorsun. Sırf anne babaları suçlu diye çocukları bile öldürüyorsun. Nasıl bir tanrısın ki kötüleri değil de iyileri de onlarla cezalandırıyorsun.? Kabil kitap boyunca kutsal olaylara şahitlik edip insanın gözünden de Tanrıyı görüyor. Bir kara mizahla bize olayları sunan yazarımız adına bir eleştiri kitabi.Ben açıkçası yazarımızın dilini sevdiğim için kitap boyunca sıkılmadım bazı yerlerde güldüm bile . Aslında Kabil'in düşünceleri hemen her insanın düşündüğü ama söylemeye çekindiğini düşünceler. Ne de olsa tanrıyı sorgulamak yüz yıllardır hatta binlerce yıldır süre gelen bir durum . Her din her topluluk her kabile dini araştırır, bağlı olmak istediği dini sorgular. Din kavramı insanlık var olduğu zamandan beri var . Kitapta din kavramından çok Tanrı 'nın davranış biçimleri de sorgulanıyor. Tanrıyla yüzleşme herkes için okunması gereken bir kitap . İyi okumalar
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,2bin okunma
Reklam
216 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
şiir olmayan siircik
Aslına bakarsanız şiirden çok yazarın hayatına dair kesitler bulduğumuz bir kitap. Yazar kafasına eseni siirimsi tarzda kullanmış . sıradan bir şiir değil. Kopuk kopuk bir çok şey yazılmış. Yazarın yaşadıklarını sıralamadan yazdığı sonra da bizim anlamamızı beklediği bir kitap . Okurken ya ben ne okuyorum ya? Diyebileceğimiz türden. Bunu bir şiir kitabı olarak görmek yerine yazarın hayatını yani yazarı daha iyi anlayabileceğiniz bir şiir biyografisi olarak görebilirsiniz. İyi okumalar.
Suda Yan Ateşte Boğul
Suda Yan Ateşte BoğulCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 1991589 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Meyhane incelemesi
Aslına bakarsanız Emile Zola'nın en meşhur eseri bu kitap değildir. Nanadır. Eğer bana soracak olursanız tabi. Bu kitaptaki başrol karakterimizin kızı olan nana diğer kitabın da başrolüdür. Bu kitapta Jerez adlı kadının yaşadıklarını Paris yaşantısı ile birleştiren zola o dönemde Paris'in nasıl bir yere sürüklendiğini cumhuriyetci ve kralcı tayfaya da bir göz attırmıştır . Emile Zola yanj natüralist yazarımız. Gözlem yeteneği mükemmel olan bir adam. Hatta kitaplarını yazarken yazdığı yerleri görüp ona göre yazan birisi. Kitap boyunca bir mahalleyi ve aralarında geçenleri insanın alkole olan bağımlılığının getirdiği sonuçları şehvet ve aşk ilişkisini gözler önüne sermiş. Anlatım dili bakımından sokak ağzı da kullanılmış. Ayrıca her karaktere dair bilgi verilmiş. Nana kadar olmasa da Meyhane'de benim için güzel bir kitap. İyi okumalar.
Meyhane
MeyhaneEmile Zola · İskele Yayıncılık · 20203,800 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
236 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Bayan Ölüm.
Nedense kitap boyunca ölüm bana çok sempatik geldi. Demek istediğim normal ölüm değil bayan ölüm. Genel konu bakımından ölümün bir anda ortadan kaybolmasını konu alan bir kitap.Ölüm olmasaydı ne olurdu sorusuna kitap boyunca cevap veriyoruz aynı zamanda bayan ölümle tanışıyoruz. Onun kısımları beni çok eğlendirdi açıkçası sanırım bunu yazarın güzel mizah duygusuna borçluyum. Kitabın konusu kasvetli olmasına rağmen okurken hiç hüzne kapılmadım. İnsanı hem ölümle burun buruna getirip hem de baksana ölüm korkunç bir şey değil. Su içmek kadar doğal dedirten bir kitaptı.Ölüm algısının insanlarda yarattığı duyguları bu duygunun insanın genel yaşamını nasıl etkilediğini görebileceğimiz bir kitap. Son olarak bayan ölüm ve onun hakkında komik gerçekleri okumak isterseniz kitaba ufak bir göz atabilirsiniz. iyi okumalar.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,8bin okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Acımak
Ah , benim tatlı Edith'im. Kitap boyunca üzüldüğüm tek kişi. Kitap genel olarak acıma duygusunu ele alıp bu konuyu detaylara boğarak anlatıyor. Teğmenimiz görev yaptığı yerde çok zengin bir adamın sakat kızı Edithle arkadaşlık kurar fakat Edith ona aşık olur. Onu o kadar çok sever ki onun uğruna iyileşmek ister. İşte konumuz Teğmen 'in Edith'e karşı duyduğu hisler ve bundan sonra olacakları konu alır. Teğmen ona karşı sadece acıma duyar bu acıma ise o kadar güçlüdür ki karşı koyamaz. Bir süre sonra tüm hayatı bu acıma duygusunun getirdiği kölelik duygusu ile onu yüzleştirir. Kitap boyunca bazen tegmeni suçladım bazense ona hak verdim.Edith'de hiç suç bulamadım aslında evde oturan sakat bir kız ona ilgi ve sevgi veren birine aşık olması çok doğaldı. Karşıdaki teğmenimiz bunu fark edemedi bile. Kitabı okurken en sevdiğim kısımlar Edith'in sevgisi ve onu hiç sevmeyen birine olan bağlılığıydı. Stefan Zweig'in acıma konulu kitabı favorilerim arasına girdi. İyi okumalar
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20146,1bin okunma
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Talat ve Fitnat'ın aşkı.
Kalbimi o kadar kırdı ki aslında söze böyle başlamak istedim. Toplumu eleştiren bu eleştiri de kadınlar üzerinden yapan Şemsettin Sami duygu ve düşüncelerini güzelce anlatmış.O dönemde sanki kadının bir malmış gibi "Sana bu kişiyi Uygun gördük bununla evleneceksin." Dediğini kızlarına fikir sormadan sanki bir eşya veriyormuş gibi davranışını da eleştirmişiz yazarımız. Bugünle o gün arasında hiçbir şey değişmemiş aslında, çünkü hala bu olayı yaşıyoruz görüyoruz ne kadar kötü.. Osmanlı 'da o dönemde kadına bakış açısını gösteren de bir kitap olmuş. Talat kızımızı seven onla evlenmek isteyen genç bir adam zeki ahlaklı ve bilgili. Fitnat kızımız da sakin sessiz huylu güzel bir kız . İkisinin genel olarak aşkını anlatan bu kitap. Bir aşk kitabından daha fazlası. Ne kadar aşk olursa olsun , kadının kadın olarak toplumdaki varlığı, yozlaşmış erkekler yanlış geleneksel hareketler elestirilmiş yazarımız tarafından. Okumaktan hem zevk aldığım -ne kadar basit bir anlatımı olursa olsun -hemde üzüldüğüm bir kitap oldu. İyi okumalar
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Araf Yayınları · 201728,8bin okunma
343 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Yaşar Yaşamaz
Evettt asıl karakterimiz Yaşar bizce yaşar ama sizce yaşamayabilir.O dönemde yapılan kanunsuzlukları , işleri zorlastirmalari , karışıklıkları eğlenceli bir dille anlatan Yaşar ne Yaşar ne yaşamaz benim gayet hoşuma giden bir kitap. Ana karakterimiz daha yaşarken devlet tarafından ölü bilinmekte. Yaşar da hayatı boyunca sürekli bunu düzeltmeye çalışmakta. Kitapta hemen her kısımda aslında düzelecek ve yoluna girecek olayın sırf insanların düzgünce işini yapmaması , devletin birimlerinin düzgünce işlememesi sonucunda düzelmediğini gösterir. Aziz Nesin'in diğer kitapları gibi bu kitap da yüksek dozda eleştiri içerir. Benim için Yaşar ne Yaşar ne Yaşamaz kitabı aslında Yaşar'ın hayat hikayesi için bile okunur. İyi okumalar.
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne YaşamazAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 200813,1bin okunma
293 syf.
8/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Deborah Hakkında
Kitaba uzun süredir başlamayı düşünen biriydim. Konusu ile ilgili hiçbir fikrim yoktu ta ki başlayana kadar. Ana karakterimiz deborah bir akıl hastası. Onun bu hale gelmesinde yavaş yavaş bir çok şey sebep olmuş. Uzun süredir farkında olmasına rağmen kimse kabul etmemis. İşte bu kitabımız deborah ve onun akım hastalığı ile mücadelesini anlatıyor. Kitabı okudukça kendinizi onun yerine koyup empati yapıyorsunuz. Deborah ve iyileşme sürecini başarıyla anlamış. Deborah'ın hayali dünya ile bu dünyayı karıştırması bağlanması kesinlikle kitaba iyi bir kurgu katmıştı. Başarılı bir kitap.
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114,1bin okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Benjamin button hakkında inceleme
Benjamin'in hikayesi gerçekten adından da anlaşılacağı gibi tuhaf bir hikaye. Karakterimiz yaşam döngüsüne sondan başlar ve böyle devam eder. Aslında düşününce konusu olmayan kitaplar hoşuma gitmez ama yazarın işleyişi hoşuma gittim.Benjamin aslında gittikçe gençleşirken bunun iyi bir şey olduğunu düşünür ama aslında öyle olmaz.Dönemindeki insanlar tarafından yanlış anlaşılır kötü karşılanır. Kitabı okudukça yeni bir deneyim kazanıyorsunuz. Düşünüyorsunuz acaba böyle doğsam neler yaşardım? Benjamin gibi olsaydım benim psikolojik durumum nasıl olurdu ? Bu gibi durumları incelemeyi sağlayan kısa ve öz bir kitap. Tavsiye ederim.
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,5bin okunma
464 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Aziz Nesin Ve İnce Eleştirileri
Aziz Nesin'in Yaşar ne Yaşar ne Yaşamaz kitabıyla yazı diline ilk girişi yapmıştım. Okuduğum bu kitap ise hikayelerden oluşan ve okuduğumuz sürece boyunca Aziz Nesin hissini tamamıyla alabileceğimiz bir kitap. Hikayelerin bazıları açık seçik olmakla beraber alttan alttan eleştiri ve komediyle harmanlanmış. Her hikayede kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz fikir sahibi olabileceğiniz, yaşadığımız toplumdan bağımsız olmayan bir kitap. Kısaca her zamanki Aziz Nesin ..tavsiye ederim.
Kalpazanlık Bile Yapılamıyor
Kalpazanlık Bile YapılamıyorAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2013189 okunma
Reklam
448 syf.
8/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Takıntı kıyılarından aşk sahili ( minik spoiler içerebilir dikkat)
Gabriel Garcia ile ilk tanıştığımda yüzyıllık yalnızlık eserini görmüştüm. Tanrım o kadar kusursuz yazmıştı ki bir baş yapıt olduğunu bilmesem bile beni derinden etkilemişti.Bu sefer de adını çok duyduğum Kolera günlerinde aşk'ı okumaya karar verdim. Aşk hikayesinin hep büyülü olduğunu söylerlerdi ama zaten Gabriel Garcia'nın eserleri onun yazış şekli dünyadan ruhumuzu uzaklaştırışı her zaman büyülüdür. Hikayeye ilk başladığımda bu yüzden büyük beklentilerle başladım. Ana karakterimiz aşık mı takıntılı mi olduğu belli olmayan bir adam. Bana kalırsa takıntısı tüm ruhunu ele geçirmiş ve bir aşk sanrısı içinde fakat o öyle düşünmüyor olmalı. Ana kadın karakterinize bir ilişki içinde oluyor ve ana karakterimiz onu daha sonra bırakıyor.Bundan sonra yılları daima onu hayal etmekle ve istemekle geçiyor.Tabi cinsel anlamda bir çok kadınla olmakla beraber hep aynı kadına dönüyor. Unutabilir miydi isteseydi evet unutabilirdi ama bunu yapabilecek biri değildi karakter ruhu birine onu delicesine sevecek ve onunla sonsuza kadar kalacak birini arıyordu gelip geçen herkes onda iz bıraktı bedenleri buluştu fakat daima ilk aşkına özlem duydu. Cinsel anlamda tatminlikte aradı aşkı unutabilmek için ama unutamadı. Takıntı ve aşk kıyılarında yüzdüren bir hikaye. Gabriel Garcia 'dan daha azını bekleyemezdim. Her açıdan ne kadar yaşlı olursak olalım ruhumuzun her daim aşka aşık olduğunu da gösteriyor. Okuduğuma sevindiğim kitaplardan biri. İyi okumalar dilerim
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma