Bir atışmalar,çatışmalar yumağı Eski-yeni,köylü-soylu,aristokrat-aydın,din-bilim çatışması.Kuşak çatışmasının nesiller arasında uçurumlar gibi farklılıklar yarattığına da gerçek ve huzurlu bir uyumun oluşabildiğine de şahit oluyoruz. Bu farklılıklar karakterlerin dönüşümüyle konum belirliyor. Kitap bende bir takım sorgulayışlar bırakarak bitti. Acaba fikirlerimiz ne kadar çağdaş da olsa yenilikçi de görünse, onlara körü körüne bağlı olmak onları doğrudan eski kafalı yapmıyor mu?Yenilik dediğimiz eskiyi de anlayışla karşılayacak bir olgunlukta olmamalı mı? Sıradanlık mıdır yaşamın kaynağı?Bir yuva kurmak,yeryüzüne kök salmak için yeterli midir?Son olarak da yazık oldu Bazarov’aTavsiye eder miyim?Tavsiye ederim lakin sanki bir şeyler çok da oturmadı. Bunu Turgenyev de anlamış olacak ki sonda her karakterin nerede neler yaptığına,akibetlerine değinerek bitirmiş. Karakterlerin derinliklerine daha çok hakim olabilirdik. Orada eksik bir şeyler kaldı. Mevzular yüzeysel gelişip bitti,yani böyle bir eksiklik hissi kaldı bende