Ali Cemâl

Ali Cemâl
@alicemali
Şiir Cumhuriyetinde alelade bir memur.
Hiç oralı değil
122 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
80 syf.
·
Puan vermedi
Gençlerle Başbaşa’nın Bitiminde
Günümüz gençlerine ve istikbâldeki genç kardeşlerime başucu kitabı diyebileceğim hakikatli bir eser. Şahsı kanaatimdir, yaşınız kaç olursa olsun, az da olsa çerez tabir edilen kitaplardan, başınızı kaldırmak suretiyle feragat edip, ruhunuzu besleyen fikrî kitaplardan istifade etmelisiniz. Gençlerle Başbaşa tam da bu cinsten bir kitap. Başlığı ve şöhreti dolu, fakat içi kof birçok kitaptan, bu kitap daha ehemmiyetli, daha ciddi ve daha hayatîdir. Kulak ardı etmemenizi salık ederim. Hee, unutmadan kitabın sonunda kendime yönelttiğim ilk eleştiri, “Geç azizim, sen bu kafayı rafa koy!” demek oldu. Ben geçer notu alamadım, bakalım sizin kendinize notunuz ne olacak. İyi okumalar.. Selametle.
Gençlerle Başbaşa
Gençlerle BaşbaşaAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 202115,9bin okunma
Reklam
484 syf.
·
Puan vermedi
Serenad Üzerine..
Zülfü Livaneli; müzisyen, senarist, politikacı, yönetmen ve yazar. Görüldüğü üzere, Livaneli, sanatın bir çok alanına temas eden çok yönlü biri; bittabi böyle birinin her işinde sivrilmesini beklemek haksızlık olur. Elbette ki tenkit edilmemeli demiyoruz, fakat eleştiri oklarını minimuma indirmek hakşinaslık olur. Yazar hakkında okuduğum
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,3bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
İnsancıklar Üzerine
Dostoyevski, kitaplarına serpiştirdiği felsefî analizler ve tahlillerle, sezdirmeden, okuyucusunun ruhiyatında yeni kapılar açıyor. Cazibesinden olsa gerek gayrî ihtiyari kendinizi bu kapıya yönelmiş buluyorsunuz. Bana öyle geliyor ki, Dostoyevski’deki şeytan tüyü tam da bu: Kafa işçisi!.. Ve bu yüzden de nefret kaldırmıyor. Kitaba gelecek olursak. Yazar, kitabında, fakirliğin insan üzerindeki yansımalarını ve dönemin sosyal sınıf farklılıklarını, iki uzak akraba olan Makar Devuşkin ile Varvara Alekseyevna’nın birbirlerine gönderdikleri mektuplar üzerinden ele alıyor. Gogol’un gölgesinde yazılmış ‘İnsancıklar’. Esasen, yazarın ilk kitabı olması hasebiyle rol modellerinin ağzıyla konuşması gayet tabii.. En nihayetinde, baş ne ile doluysa dudaktan o dökülür. Dostoyevski, yazarlığında zıtlıklardan çok defa istifade eder. Bu şekilde aklı iknaya, vicdanı hizaya zorlar.. Bir mütefekkirin dediği gibi: “Her şey zıttıyla bilinir, biri olmadan diğeri lezzetsiz ve zevksiz kalır.”işte, yazarımız da kitabında fakirlik ve zenginlik kavramlarını zihinlerde ayrı ayrı demliyor. Altı çizilecek birçok yer olmasına karşın, beni üzerinde durup tefekküre zorlayan söz şu: “ Mutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Mutsuz ile yoksulun birbirinden uzak durması lazım, birbirlerine bulaştırmamak için” Hadi bakalım, dipsiz bir kuyuya inen merdiven... Son olarak şunları söylemeliyim: Kitap sadece yoksulluk edebiyatı yapıyor” eleştirisine katılmıyorum. Okuyunca fark edeceksiniz ki fedakarlık hissiyatımızın en parlak cevheri.. Ben zevkle okudum, umarım siz de beğenirsiniz. İyi okumalar
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
222 syf.
·
Puan vermedi
Eskimeyen eski Kuyucaklı Yusuf
Şu ara memlekette, ‘bizden’ diyebileceğimiz kitap kıtlığı çekenlere nacizâne tavsiyem: Kuyucaklı Yusuf. Eserin en çok okunanlar listesinden inmeyişinin sihir ve kerameti genç yaşta bu toprakların kimyasını çözen bir yazarının olmasıdır. Edebiyatın hiçbir türüne mesafeli ve tepkili değilim. Yalnız, romantizm akımına ayrı bir sempatim var. Bu kitabada ısınmamın temel sebebi bu olsa gerek. Kitap, esas oğlan Yusuf’un çocukluğundan başlayıp evliliğine kadar başından geçen bir dizi olayları ve devrin sosyal sınıf farklılıklarını konu alıyor. Okumaya başladığınız andan itibaren kitap sizi büyülü atmosferine dahil ediyor. Öyle ki, her an kitabın bir yerlerinde adınızın geçeceği hissine kapılıyorsunuz. Dolayısıyla kitabın sürükleyiciliğine sözümüz olmasa da bölüm geçişleri rutini fena hâlde bozuyor ve erken final kararı almış bir dizi gibi nihayete eriyor. Sözü fazla uzatmadan nihai tahlilde; Eğitimi mekteplerden değil, hayatın hâzin gerçeklerinden alan Yusuf’un hikayesi kalbinize dokunacak ve süngerin suyu emdiği gibi, kitabı bir çırpıda okuyacaksınız.. İyi okumalar!..
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175,4bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Peyami Safa Şuuru
Kitap tahlilinden önce Peyami Safa’dan az da olsa bahsetmek isterim. Peyami Safa’nın ömrü maddi zorluklarla geçmiştir. Büyük-küçük demeden her lokmayı çiğneyen kader, küçük yaştaki Safa’yı azı dişleriyle ezse de yutmamıştır. Öyle ki, rahat yüzü gösterip tembelliğine müsaade etmemiştir. Hani “beni öldürmeyen acı, güçlendirir” diyen filozof, bana kalırsa Safa’nın hesabına söylemiştir bu sözü... Sözde Kızlar’da görüyoruz ki, 24 yaşındaki Sefa’nın (kitabı bu yaşta yazmış) yaşadığı maddi zorluklar onun şuur gelişimine menfi yönde etki edememiş. Genç yaşına rağmen akranlarının zaaflarını görmüş ve bir neslin sefil ve sefih gidişatına dur deme ihtiyacı hissetmiştir. Üstadın kitapta kullandığı dil yine maharetli olsa da biraz sert. Terbiye adına bazen bu dilin icabetttiğini düşünmüşümdür. Sanırım yazarımızda, o günler de, benimle aynı fikirdeymiş... Peyami Safa’yı ilk okuyanlar bu kitabı baz alıp yazar hakkında kısır fikirler yürütebilirler. Halbuki onun ufuk açıcı, vicdanlara dokunan, halisâne kaleme alınmış daha çok kitabı var, bence onlara da göz atmalılar. ‘Tatmayan bilmez’.. Son olarak, kitabın başındaki ilk tasvirler safi zihinleri bulandıracak cinsten, bu yüzden hassasiyet gösterenlerin bunu bilmesi elzem. Haddim olmayarak “Kendi adıma puanlama” yapacak olursam şöyle diyebilirim: Konu: 10 üzerinden 8 Olay Örgüsü: 10 üzerinden 7 Dil: 10 üzerinden 7
Sözde Kızlar
Sözde KızlarPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20219,2bin okunma