Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Yaman

312 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Leopold'un Sabunu
Leopold'un Sabunu bu yıl okuduğum en eğlenceli kitap oldu. Edebiyat üzerine düşünen romanları zaten çok seviyorken Berkan Şimşek edebiyat üzerine düşünme işini eğlenceli bir polisiyeye çevirerek beni daha da mutlu etmeyi başardı. Yazılmış ilk kitaptan sonra yazılmış tüm kitaplar bir miktar intihal içerir fikri üzerine giderek çalıntı bir
Leopold'un Sabunu
Leopold'un SabunuBerkan M. Şimşek · Koç Üniversitesi Yayınları · 201716 okunma
Reklam
448 syf.
6/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Jack London'ı sevemiyorum bir türlü. Fazla ahlakçı geliyor ve bu ahlakını onu okudukça bana dayatmaya çalışıyor sanki. Doğruları ve yanlışları çok net ve hikâyeyi okurken onun gibi düşünmek zorundaymışım gibi hissettiriyor. Bu da beni rahatsız ediyor.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Yordam Edebiyat · 201991bin okunma
372 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Beni bu kadar çok sarsan, duvardan duvara vuran bir kitap daha okumadım hayatım boyunca. Lütfen alıp okuyun bu kitabı, o kadar iddialıyım ki okuyup beğenmezseniz yazın paranızı havale edeceğim size. Kitabın dili, üslubu o kadar berrak ki su gibi akıyor kitap bir macera romanı okur gibi bir yudumda başlayıp bitirebilirsiniz. Fakat hikâye öylesine sarsıcı ki metin çok kolay okunuyor olsa dahi zaman zaman ara verip duvarları izleyip olanları sindirmeniz gerekiyor. Hayatımda okuduğum en iyi kitap mı bilmiyorum. Aslında böyle büyük şaheserler çoğunlukla bir yoğunlaşma gerektiren, nazaran bir okuma geçmişi arzulayan, aksi takdirde kendi içerisine almayan metinler oluyorlar. Bu kitap bunların yakınından geçmiyor. Psikolojik olarak kaldırabilecek hemen her okura tavsiye edebilirim bu kitabı. İşin ilginç tarafı bu aslında. Okuma yazma bilen hemen herkesin okuyabileceği bir kitap yazarken bu kitabı aynı zamanda böylesine büyük bir roman kılabilmek gerçekten çok çok ender rastlanan bir şey. İçeriğe dair çok fazla konuşmayacağım çünkü hâlâ kafam allak bullak. Zaman, mekân, gerçek, yalan, iyi, kötü ne var ne yok uçtu gitti bende. Aklım hâlâ Lucas ve Claus'da. Uzun süre de öyle olacak. Sadece alıp okuyun diyorum. Pişman olmayacaksınız.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,090 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
İyinin/etik olanın doğru olduğu veya hukuki olan olduğunu söyleyebilir miyiz? Karşımızda Yüksek Divan Aile Hukuku Dairesi'nin en başarılı hâkimlerinden birisi var: Fiona Maye. Fiona kitap boyunca birçok kafa karıştırıcı durumun içine düşüyor ve bizi de peşinde sürüklüyor. Görev aldığı davalar sırasında işinin ahlaklı olanı yapmak değil de
Çocuk Yasası
Çocuk YasasıIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20232,686 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Buzzati'den daha önce Tanrı'yı Gören Köpek isimli öykü kitabını okumuştum ve Yedi Kat isimli bir öyküsüne resmen aşık olmuştum. Hâlâ okuduğum en iyi öykülerden birisidir. Onunla başladım çünkü yazarlara en çok satan kitabıyla başlayasım gelmiyor bir şekilde. Bu denli çok satan bazı romanlar hayalkırıklığı yaratabiliyor fakat Tatar Çölü
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
Reklam
496 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Tedavisini yarım bırakan hastasından öç almak isteyen doktor hastası Zeno'nun ağzından Zeno'nun pek sancılı hayat hikâyesini anlatıyor. Hatta girişe yazdığı önsözde hastasının durumdan çok öfkelenmesini umduğunu söyleyerek eğleniyor da. Zeno'nun sigarayı bırakma çalışmaları, babasıyla olan ve doktorunun odipal şekilde yorumladığı fakat kendisinin katiyen karşı çıktığı çatışması, aşık olduğu kadınlar ve tuhaf evlilik hayatı üzerinden bir tuhaf karakter romanı ile karşı karşıyayız. Bir dünya savaşı ile sona eren roman geleceğe dair de distopik bir öngörüyle bizleri uğurluyor. Bu veda sonrasında kitap bitiyor fakat Zeno'nun bilincinden kolay kolay çıkarmıyorsunuz. Joyce, Kafka ve Proust ile beraber yirminci yüzyılın en eşsiz dört figüründen birisi olarak gösteriliyor. Böylesine büyük bir iddia sonrasında anca böyle büyük bir roman beklentilerimi yerine getirebilirdi.
Zeno'nun Bilinci
Zeno'nun BilinciItalo Svevo · Aylak Adam Yayınları · 2014720 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Ben Buradan Okuyorum
Geçenlerde Tim Parks'ın romanı Kader'i okumuş ve çok sevmiştim. Üstüne bir de edebiyat teorisi okumak isteyince uzun zamandır aklımda olan bu kitabına geçtim ve Tim Parks'a olan sevgim iyice arttı. Çünkü edebiyata olan bakış açısına da en az romanına bayıldığım kadar bayıldım. Zaten düşündüğüm bazı şeyleri ondan duymak hoşuma gittiği gibi daha önce düşünmediğim bazı şeyleri de üzerine düşünsem böyle düşünürdüm muhtemelen diyerek okudum. Bundan sonra kalan birkaç kitabını da okuyup diğer kitaplarının Türkçeye çevrilmesini beklemeyi planlıyorum. Umarım Roza Hakmen'in takvimi çok yoğun değildir.
Ben Buradan Okuyorum
Ben Buradan OkuyorumTim Parks · Metis Yayıncılık · 2016200 okunma
1192 syf.
10/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Bolaňo
Roman yazmayı bir puzzle tamamlama işine benzetirsek 2666 ve Vahşi Hafiyeler'in nasıl öteki romanlardan ayrışarak büyüdüğünü anlatabilirim sanırım. Bir puzzle'ı şüphesiz köşeli parçalardan yapmaya başlarsınız, köşelerden içlere doğru yavaş yavaş ilerlersiniz ve her bir parça bir diğer parçayı tamamlar. Bolaño ise çok farklı bir şey
2666
2666Roberto Bolano · Can Yayınları · 2021234 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kader derinlerimde var olduğundan dahi haberdar olmadığım bir yarayı kanattı ve sonrasında o yarayla nasıl yaşayabileceğimi öğretti bana. Marias okuduğum zamanlarda aldığım zevkin bir benzerini yaşadım. Bir hikâyeyi dinlemenin ötesinde anlatılan o çok derin duyguyu bizzat yaşamanın getirdiği hayret veriyor bu zevki. Her yazar bir hikâyeyi anlatabilir fakat bir duyguyu anlatabilmek yalnızca Tim Parks gibi büyük yazarların başarabildiği bir şey.
Kader
KaderTim Parks · Alef Yayınevi · 2016293 okunma
230 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Fazla klişe cümle ve küfüre maruz kaldım kitap yüzünden. Teknik olarak hiçbir şey sunmadığı gibi hikâyede de beni heyecanlandıracak hiçbir şey olmadı. Düşük beklentimin dâhi altında kaldı.
Haw
HawKemal Varol · İletişim Yayınevi · 2021750 okunma
Reklam
712 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Keşke Türk edebiyatı-Türkçe edebiyat tartışması yapacağımıza neden savaşlar yüzünden sayısız insanını kaybetmiş bir coğrafyada böyle savaş karşıtı bir roman üretilemiyor diye tartışsak. Büyük bir yazar ile oğlunu savaşta yitiren bir baba birleşince böyle bir kitap çıkıyor ortaya. Oğullarını askere göndermeden önce yazmaya başladığı romanı sırasında savaş karşıtı birçok açıklaması olan Grossman kitabın sonunu savaşta kaybettiği oğlunun yasını tutarken getiriyor ve bu deneyim kitabın her zerresinde hissediliyor. 700 küsur sayfalık bu roman başlangıç bölümü dışında bir yolculuk kitabı olarak ilerliyor. Oğlunu anlatarak savaşın tehlikelerinden korumaya çalışan bir anneye şahit oluyoruz. Aslında Grossman da bu kitabı yazarak oğlunu koruyacağına inanan bir baba. Fakat bu çabalar yetmiyor. Bizim gibi savaşı kahramanlık hikâyeleri ile kutsayan bir topluma çok uzak bir roman aslında. Amacı ne olursa olsun savaşın cinayet olduğu ve cinayetin ne sebeple işlenirse işlensin insanı kötü bir şeye dönüştürdüğü gerçeğini bizim insanlarımızın havsalası almıyor. Taşıdığı bu özel anlamların dışında üç yakın arkadaşın birbiriyle kurduğu aşk-dostluk hikâyesini zaman içersinde yaptığı atlamalarla ilmek ilmek ören Grossman çok kuvvetli bir aşk hikâyesini de anlatıyor aslında. Üstelik bunu bir kadın karakterle yapıyor olması gerçekten takdire şayan. Bir erkekten okuduğum en iyi kadın karakterlerden birisi olabilir Ora. Grossman'ın yazarlığına zaten Bir At Bara Girmiş'den hayrandım bu kitap ile politik duruşuna da ayrıca hayran oldum.
Ülkenin Sonuna
Ülkenin SonunaDavid Grossman · Siren Yayınları · 201974 okunma
784 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bu kitabı övmek için ayrı bir kitap yazmak istiyorum çünkü hislerimi birkaç dizi tweet ile anlatabilmem pek mümkün değil. 10 üzerinden 200 puan vermeliyim çünkü okuduğum şey 20 roman 15 novella 10 hikâyeye bedeldi. Bunu övgü için söylemiyorum cidden kitabın içinde var bunlar. Edebiyat dünyasının en iddialı meydan okumalarından birisi bence. Kitabın onlarca farklı anlatıcısı var. Onlarca farklı anlatıcı onlarca farklı hikâye anlatıyor ve gerçekten her biri ayrı müthiş kitaplar doğurabilecek potansiyelde. Potansiyelin ispatı ise Bolaňo'nun bir diğer kitabı Tılsım. Tılsım Vahşi Hafiyeler'in onlarca farklı hikâyesinden birisinin kitaplaşmış hâli. Belki Bolaňo'yu erken yaşta kaybetmemiş olsak bu hikâyelerden birkaçını daha ayrı bir roman olarak okuyabilirdik. Başlarını Arturo Belano ile Ulises Lima'nın çektiği damardan gerçekçi şiir akımının temsilcilerinin hikâyesini okuyoruz aslında. Meksika'da başlayan hikâye zamanla Paris, Madrid, İsrail hatta Liberya'ya kadar gidiyor. Bir kuşağın doğuşunu, gelişimini ve yıllar içerisindeki dönüşümü ve dağılımını izlerken şairlerin akıma ilham olan kayıp şair Cesârea Tinajero'yu aramaya çıkmaları gibi yola koyulup Belano ve Lima'yı arayasım geldi. Bu istek trajikomik final sahnesiyle kaybolsa da yerinde duramayan ve dünyayı dolaşan bu serseri şairler bende tam anlamıyla bir harekete geçme arzusu uyandırdı diyebilirim. Şimdilik bu harekete geçme arzusunu anlatıcısı Arturo Belano olan 2666 kitabını da okuyarak kullanmak istiyorum. Sonrasında beni tutabilir misiniz bilemiyorum.
Vahşi Hafiyeler
Vahşi HafiyelerRoberto Bolano · Can Yayınları · 2019137 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yıla Fonseca'nın Hayvan Müzesi ile başlamıştım ve yıldan Grossman'ın Bir At Bara Girmiş'i ile çıkıyorum. Mükemmel başladığım sene mükemmel bitiyor. Aptal aptal sırıtırken bir anda gözlerimi doldurabilmeyi başaran bu denli duygu aralığı yüksek bir kitabı hiç okumamıştım. Kitap boyunca trajik bir stand-up gösterisine şahit oluyoruz. Stand-up yapmanın kendisi zaten başlı başına zor iken Grossman bunu görüntü ve ses olmadan sadece sözcüklerle yapmayı başarıyor. Anlatılan hikâye zaten çok etkileyici fakat şahsen bunu anlatma şekli daha da etkileyici. Komedyenimiz Dovaleh'in fazlasıyla ofansif bir mizah anlayışı var. Toplama kamplarından, Filistin'e, solculardan, bizzat gösterinin izleyicilerine kadar herkesi korkusuzca mizahında malzeme olarak kullanıyor. Bu kitabın Türkiye'de yazılmış olsa başına gelebileceği şeyleri düşünmek gerçekten beni korkutuyor. Muhtemelen yazılamaz böyle bir şey. Bir yandan bunun burukluğu, bir yandan Dovaleh'in güldürürken içimizi acıtan hikâyesi. Seyirciyi dahi karşısına alarak çok farklı bir mizahı bizimle buluşturan Dovaleh uzun zaman bana yoldaşlık edecek bir karakter oldu. 2017 yılında Man Booker kazanarak hak ettiği övgüyü almayı başaran kitap Türkiye'de çıktığı sene de İdefix'in o sene çıkan en iyi kitaplar listesinde birinci sırada yerini almıştı. Bayıldım kitaba resmen. Belli bir süre insanlara bu kitabı överek gezeceğim ve ocak ayında diğer kitabı Ülkenin Sonunda'yı mutlaka okuyacağım. Ayrıca Siren Yayınları'nın söylediğine göre bir kitabı da çeviriden gelecekmiş. Onu da sabırsızlıkla bekliyorum.
Bir At Bara Girmiş
Bir At Bara GirmişDavid Grossman · Siren Yayınları · 2018622 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
Kenarda
Karşınızda bu toprakların yaşayan en büyük yazarı Ayhan Geçgin. Özellikle dil konusunda bu kadar maharetli bir yazar daha okuduğumu hatırlamıyorum. Kenarda hiçbir şey anlatmıyor gibi duran fakat çok fazla şey anlatan bir kitap. Varlığından emin olamadığımız bir şehrin varlığından emin olamadığımız insanları şehir içerisinde volta atıp duruyorlar. Volta atmak diyorum çünkü şehri neden her karışını ezberler gibi turladıklarını da bilmiyoruz. Edebiyatın bir his meselesi olduğunu düşünürüm. Anlatılan hikâye aslında sandığımız kadar önemli değildir. Yazar mahareti şehirde öylece volta atan o kişinin hissini okura geçirebilir. Babam öldü ve ben şehre göçtüm demek eli kalem tutan herhangi birisinin altından kalkabileceği bir şeydir fakat Ayhan Geçgin oturduğu yerden babamı öldürüp bana huzursuzluğunu yaşattı. Karakter isimleri ile dahi bunu diretiyor size: Hortlak ve İs. Varlığı ve yokluğu kolay ayırt edilemeyen fakat devamlı var olan ve aslında hiç var olmayan iki şey. Şey diyorum çünkü var olduğundan emin olmadığım bir şeye isim vermek epey zor. Yaşarken anlatmakta zorlandığımız, adlandırılamadığımız şeylerin romanı Kenarda. Bir ismi olmadığı için varlığından emin olamadığımız fakat yaşattığı hisle de en çok var olan o duygu hâlinin romanı. İşin güzel yanı bu his bu kitap ile sona ermiyor. Gayriresmi söylemlere göre yazarın bu kitabın ardından çıkan Gençlik Düşü, Son Adım ve Uzun Yürüyüş kitapları bir devam niteliğinde. Ben Kenarda'yı şiddetle size önerirken ikinci kitap Gençlik Düşü'ne başladım bile.
Kenarda
KenardaAyhan Geçgin · Metis Yayınları · 202053 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
Sessizlik
Einstein'in Üçüncü Dünya Savaşı'nın taş ve sopalarla yapılacağı görüşü üzerine kurulmuş bir novella. Hayatımızın her anını sarmış olan teknolojinin bizi birden terk etmesi ve sonrasında düştüğümüz boşluk kitabın temel meselesi. Bu boşluğu, düşen bir uçağın mensupları ve karanlık bir ekranda futbol maçı takip eden iki kişinin gözünden görüyoruz. Temel hikâye ilginç şeylere gebe gibi dursa da bu olası büyük sessizliğe karşı verilebilecek çok küçük bir cevabı barındırıyor içerisinde. Bu cevap Don DeLillo gibi bir yazardan beklenecek olandan çok daha küçük bir cevap. Bu metni yetersiz hissettiriyor. Birden ilginç bir fikir gelmiş ve kısa bir sürede yazıya dökülmüş gibi düşünüyorsunuz. Beklentimi çok karşılamadı fakat burada kitabı oylayan 9 bin küsur insanın oylarına bakınca ben kitap için epey iyimser kalmış gibi oluyorum. Her ne kadar bu tatmin etmese de Siren Yayınları'ndan Don DeLillo'nun daha büyük metinlerini de basmasını bekliyorum.
Sessizlik
SessizlikDon Delillo · Siren Yayınları · 2022166 okunma
144 syf.
5/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Yaban Kazı
Beklentim yüksek değildi fakat o düşük beklentimi dahi karşılamadı kitap. Serinin diğer kitabı Şeytanın Çırağı da müthiş bir kitap değildi fakat bu kitaba nazaran çok daha iyiydi. Benim gibi aradığını bulamayanlara Ayrıntı'nın basmış olduğu Takici'nin Yengeç Konserveleme Gemisi kitabını tavsiye ederim. Erken dönem Japon klasiklerinden birisi olmasına rağmen çok başarılı bir kitaptı. Bu ikiliden sonra seriye normalde devam etmezdim fakat üçüncü ve dördüncü kitaplar Dazai ve Soseki'nin. İlk ikiliye nazaran daha büyük isimler. Bu ikiliyi okuduktan sonra seriye devam edip etmeme kararımı alacağım sanırım.
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · İthaki Yayınları · 20212,820 okunma
Reklam
90 syf.
7/10 puan verdi
Juvenil
Bugün Juvenil'i okudum. Mikro hikayelerden oluştuğu için bir çırpıda bitti zaten. Dürüst olmak gerekirse bu mikro hikaye olayından dolayı kitaba önyargıyla başlamıştım. Çünkü tüketim çağının ürettiği kısa ve kolay tüketilebilir kitap mantığı beni fazlasıyla rahatsız diyor. Aslında Çehov'un, "Vaktim olsaydı daha kısa yazardım." sözüne
Juvenil
JuvenilCem Tunçer · Holden Kitap · 2021184 okunma
224 syf.
5/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Siyaset Nedir
Yazarın keyifli bir dili olduğunu ve derdini çok güzel anlattığını söyleyebilirim fakat "Siyaset Nedir?" gibi bir soruya cevap arayan bir kitabın odak nokta olarak feminizmi marksizme, kadını işçiye tercih etmesi çok sağlıklı gelmedi. Kitabın neredeyse yarısında kadın meselesi üzerine bir okuma görürken işçiyi, marksizme değindiği ufak bölüm dışında neredeyse hiç anlatmamış olması nerden baksan eksik bir okuma. Keşke "Siyaset Nedir" yerine "Siyaset Felsefesinde Feminizmin Yeri" gibi bir başlık tercih etseymiş.
Siyaset Nedir?
Siyaset Nedir?Iain Mackenzie · Metropolis · 20212 okunma
512 syf.
10/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Yarınki Yüzün
Anlatmanın imkansızlığı, manasızlığı hatta saçmalığına rağmen insanın anlatmaktan başka bir çıkar yol bulamaması hayatım boyunca en çok kıvrandığım konulardan birisidir ve Marias içimdeki bu huzursuzluğu anlatmaya çabalayarak 21. yüzyılın en iyi romanını bizlere sunmuş. Pek çokları Proust ile kıyaslamış onu. Düşününce haksız değiller, bir madlen
Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda
Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, VedaJavier Marias · Metis Yayınları · 2012110 okunma
440 syf.
10/10 puan verdi
İlk Kadın
İlk Kadın bildungsroman olarak da anılan Türkçeye gelişim romanı olarak çevrilen türün çok bariz bir örneği. Küçük bir çocuk olan Kirabo'nun çocukluktan gençliğe doğru olan yolculuğuna şahit olurken özellikle kadınlığın dünyanın her yerinde karşımıza çıkan sıkıntıları ile yüzleşiyoruz. Çok sıkça kullanılan bir konu olmasına rağmen bu yüzleşmeyi mitsel bir noktadan ele alarak problemin kaynağını deşmeye çalışan Makumbi bu sayede benzeri metinlerden açık bir şekilde ayrılıyor. Yalnızca kadın meselesi üzerinden değil kent ve kır ile Avrupalılık ve Afrikalılık ayrımları üzerinden de sesini yükselten Makumbi İlk Kadın kitabı ile dünyanın herhangi bir noktasında ötekileştirilen tüm insanlığın hikâyesini anlatıyor ve bu ötekileştirilme hikayesinde mücadelemizi nasıl boyun eğmeden sürdürebileceğimize dair de önemli şeyler söylüyor.
İlk Kadın
İlk KadınJennifer Nansubuga Makumbi · Sander Yayınları · 20215 okunma
260 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Gençlerin Kuraldışı Davranışlarındaki Cinsiyet Farklılıkları
Konuyla ilgili ülkede yapılmış ilk çalışma olmasının yanısıra 30 sayfa süren kaynakçası ile birlikte hem saha hem teori bazında çok başarılı bir kitap çıkarmış Tuba hocam. Bir ilk çalışmaya göre dikkat çekici cevaplar veren kitap umarım alanla ilgili başka çalışmaları da doğurur.
Gençlerin Kuraldışı Davranışlarındaki Cinsiyet Farklılıkları
Gençlerin Kuraldışı Davranışlarındaki Cinsiyet FarklılıklarıTuba Topçuoğlu · Alfa Yayınları · 20217 okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Godot'yu Beklerken
Bugün uzun zaman sonra ilk defa bir kitabı eloktronik olarak okudum. Aslında buna biraz mecbur kaldım çünkü Beckett'ın bir çok kitabı çeşitli yayinevlerinde basılırken bu kitap yıllardır bir türlü yeniden baskı yapmadı ve bulunamıyordu. Yıllar önce baskısının tükenmesinin son zamanlarında elime geçen bir adet Godot'yu Beklerken'i arkadaşıma hediye ettiğimi hatırlıyorum. Gene olsa gene verirdim ama böyle yıllarca basılmayacağını bilseydim biraz içim acırdı. Sonuç olarak kitap basılmıyor madem elektronik olarak okuyayım dedim ve okuyup bitirdim kitabı. Vuslata karşı umudun sınırlarında gezen o bekleme sürecini kitap boyu yaşadım. Yeri geldi kendimi astım ağaçlara yeri geldi bugün de gelmeyecek diyip kestim umudu, Godot'yu görür gibi olduğum da oldu fakat o bir türlü gelmedi. Bugünü de elleri boş kapattık belki yarın gelir. Gelir misin Godot?
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınevi · 20008bin okunma
Reklam
95 syf.
8/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Dünya Düzelticisi
Bernhard'ı yıllardır okumak istiyordum fakat devamlı erteledim. Başlangıç olarak ise Sel Yayınları'ndan çıkan otobiyografik beşlemesi vardı aklımda fakat sonradan müstakil bir kitapla başlamanın daha doğru olacağını düşündüm. Beklentim yüksek başladım ve bir çırpıda bitirdim kitabı. Beklentimi de karşıladığını söyleyebilirim. Kısa bir metin olduğu için olabildiğince etkileyiciydi demem daha doğru olur. Sağlığında kimsenin umursamadığı bir bilim insanın kötürüm kaldıktan sonra çalışmasının tüm dünyayı etkilemesi ile bir üne kavuşmasına şahit oluyoruz. Zamanında kovulduğu üniversite tarafından fahri doktoraya layık görülen Dünya Düzelticisi bu gösterişli ünün karşılığında kendi kendine giyinmeyi dahi başaramıyor ve zamanında düzeltmekle meşgul olduğu dünyaya nefret kusuyor. Dünya Düzelticisi hayatın ironik halini müthiş bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu kitaptan sonra Bernhard külliyatına karşı çok daha büyük bir iştah duymaya başladığımı söyleyebilirim.
Dünya Düzelticisi
Dünya DüzelticisiThomas Bernhard · De Ki Yayınları · 200751 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Düş Ülke Sandman serisinin üçüncü kitabı ve on ciltlik maceranın en kısa olanı. 168 sayfadan oluşan bu sayı bağımsız dört Sandman hikayesinin yanısıra bu hikayelerden birisinin senaryo taslağından oluşuyor. Özellikle senaryo taslağının verildiği Alliope hikayesini sevsem de ikinci ciltte kaldığımız yerden nasıl devam edeceğine dair merakımı dördüncü sayıya ötelemem gerektiği için bir nebze de üzüldüm. Art arda okumak istemediğim için araya başka kitaplar alacağım fakat ay bitmeden dördüncü cilde de geçerim diye tahmin ediyorum. Olurda elinize ilk iki ciltten önce bu cilt geçerse tereddüt etmeden okuyabilirsiniz. İlk iki cilde ufak değinmeler olsa da bağımsız bir hikâye kitabı olarak da okunabilir. Bu cildin asıl önemli kısmı ise ilk iki ciltte çokça düşündüğüm bir sorunun cevabını vermesi oldu. Bu soru bir çizgi roman nasıl yazılır sorusu idi. Özellikle yazanın ve çizenin farklı olduğu bir çizgi roman da senaryo üzerinde nasıl ilerlediğine okurken şahit oldum. Benim gibi bunu merak edenler varsa tavsiye ederim.
Sandman 3
Sandman 3Neil Gaiman · İthaki Yayınları · 2019651 okunma
544 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Veba Geceleri
Sonunda Veba Geceleri'ni bitirdim. Dışarıda Minger'de olduğu kadar şiddetli olmasa da bir salgın ve sokağa çıkma yasağı var. Birçok şey yazıyor ve siliyorum kitap hakkında fakat kısaca söylemem gerekirse Veba Geceleri benim beklentimi karşıladı ve kitabı sevdim. Bu güne kadar birçok tarihi roman okumuş olsam da zannederim ilk defa tek bir kitap ile hem bir tarih kitabı hem de bir roman okudum. Tarih kitabı olarak andığım bölümler kitabın ortalarına kadar ben de bir acaba duygusu uyandırdı, sanki bir türlü kitaba giremiyor gibi hissettim. Fakat yarıyı geçtikten sonra hikaye beni kendisine epey çekti. Salgın hikâyesinin yanısıra olmayan bir adanın politik tarihini okumaktan da büyük keyif aldım ve bu durum başlarda yaşadığım soru işaretlerini arkamda bırakmamı sağladı. Neredeyse 70 yaşına gelmiş ve bundan sonra hiçbir şey yazmasa dahi edebiyat tarihine geçecek olan bir yazar olarak her kitabında yeni bir şeyler denemeye girişen, birkaç karakter ve hikayenin yanısıra bize yepyeni bir coğrafyanın kapılarını açan bu adamı her zaman savunacağım. Şimdiden sonraki kitabını beklemeye başladım ama bir yandan da şanslıyım, okunmayı bekleyen hala altı romanı var. Birkaç ay arayla hepsini okumayı düşünüyorum. Sonraki romanı çıktığında külliyatını bitirmiş ve şevkle yeni bir şeyler bekleyen bir okur olacağım.
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,7bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Şafakta Üç Kez
Alessandro Baricco iki yıl önce Tüyap fuarında Can Yayınları'yla çalıştığım sırada tanıdığım bir yazar. Fuarda Orwell'lar, Marquez'ler kadar olmasa da bir miktar satmış ve bol bol göz göze gelmiştim. Bazı kitaplar ile olan yolculuğum onları okumadan fuarda, kitapçıda, internette onları görerek, kapaklarını inceleyerek, hakkında yazılan yorumları
Şafakta Üç Kez
Şafakta Üç KezAlessandro Baricco · Can Yayınları · 201459 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Deniz benim kardeşim
Deniz Benim Kardeşim öneri ile okuduğum bir kitap oldu. Listemin kabarıklığından dolayı aslında önerileri çoğunlukla ertelerim fakat bu kitabı öyle yapmak istemedim ve aldığım gibi okumaya başladım. Kerouac'ı Beat Kuşağı'nın önemli bir temsilcisi olarak Yolda kitabı ile tanıyoruz daha çok. Şahsen ben de öneriyi alana kadar yazarın böyle bir kitabı
Deniz Benim Kardeşim
Deniz Benim KardeşimJack Kerouac · Siren Yayınları · 2020132 okunma