Aslında kaygısını duyduğu birçok noktayı, başlangıç seviyesinde birkaç soru ile, ve bunu da kendi yaşamından aldığı referans duygularla kaleme alınmış bir deneme. Yazarın diğer kitaplarına başlamak isteyenler için bu kitap bir başlangıç noktası olabilir.
Osmanlı Şiirine Batılı anlamda eleştirel bir bakış açısı geliştiren Walter G. Andrews, daha önce de İletişim Yayınlarından çıkan Şiirin Sesi Toplumun Şarkısı kitabında bizim farklı pencerelerden bakmamızı sağlamıştı.
Temelinde bir güç savaşının olduğu dönemde bunun her anlamda olması gerektiğini fakat bunu gerçekleştirenlerin tarihi, ekonomik, siyasi vs. tutumlarında ise birçok altmetnin olabileceğini, sevgili-aşık-rakip üçlemesinde, sevgilinin cinsiyeti hakkındaki görüşüyle, alışılagelmişin dışında bir görüş sunduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda Osmanlı’daki İslam felsefesi ve rönesansı ile, Avrupa’daki dini tutum ve rönesans fikirlerinin paralellik gösterdiğini, bu açıdan da birbirinden bağımsız olamayacaklarını da tanıklarıyla ele almış durumda.
Bu sahaya ilgi duyanların kesinlikle okuması, hatta üzerine yazılacak eleştiriler sayesinde de bu sahayı genişletmek gerektiği kanaatindeyim.
İhtiyarladığımda çekilmez bir adam olacağım hakkındaki iltifatına teşekkür ederim. Ama bu tahminin doğru çıkmayacak sanırım. Çünkü ihtiyarlayacağımı kim söyledi? Hep genç kalacağım.
Ve ben ki her insanı küçük bir hikaye gibi okuyup geçmeyi büyük adamlığın şanından addetmek isterim, bu kız bende hayatımın sonuna kadar bitirmeye imkan olmayan muazzam bir kitap tesiri yaptı.
Biliyor musunuz, bir dakika, hatta bir saniyede verilen veya verilmeyen bir karar, bir tereddüt anı, insanın hayatı üzerinde ne uçsuz bucaksız neticeler doğurabiliyor.
Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?