Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hastalığım benim bedenime ait bir şey ama o ben değil. Ben, hastalığımdan ve bedenimden ibaretim ama onlar ben değil. Bunların her ikisi de aşılmalı; fiziki olarak aşılamıyorsa metafiziksel olarak.
Aslında herkesin çocukluk döneminde bir şeyler aksar. Ama insan, duyguların dürüstçe yaşanabildiği bir çevrede yetişmişse olumlu duygular gibi olumsuz duygularını da açıkça yaşamayı öğrenebilir, dolayısıyla kendine fazla yabancılaşmaz. Eğer insanlar olumsuz duyguların evrensel olduğunu, reddedilme kaygılarının herkes tarafından yaşanmakta olduğunu ve bunun yalnızca yoğunluk derecesinin önemli olduğunu bilebilselerdi, bu tür duyguların üzerini fazlaca kapatmaz ve gereksiz bir suçluluğu da yaşamazlardı. Ne var ki, çoğu insan böyle duyguları yalnız kendisinin yaşadığı sanısındadır. Öyle ki, bazen birbirini yeni tanıyan iki insan reddedilme kaygıları sonucu birbirlerine yaklaşamazlar; her biri diğerinin kendisini kabul etmeyeceğini düşünür ve aslında gelişebilecek bir ilişki bu nedenle başlatılamaz. O reddetmeden ben reddedeyim kaygısı sonucu yalnız kalan insanların sayısı o kadar çoktur ki!
Reklam
Son derece normal anormallikler
"Neyse, aslında kazaları bir yana bırakırsak ben son derece anormal bir normal insanım."
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım...
Cevap
Ah, ben hayvanları çok severim! Bütün canlı mahlukları, hayatı, güzelliği, saadeti severim. Bahtiyar bir köpek bile benim içimi sevinçle dolduruyor. Ben karanlık şeylerden bahsetmek için dünyaya gelmemişim. İçim tatlı, sıcak, neşeli şeyler anlatmak isteğiyle yanıyor. Hele cümle alem, bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım?
Ben de başlayıp bende bittiğini zannetmediğim bir şeyi, benimle sınırlı olan aklımla idrak edebilir miyim?
Reklam
126 syf.
10/10 puan verdi
Hâlâ düşündükçe kalbime ağrılar girmesine sebep olan kitap.
Ne yazayım nasıl başlayayım hiç bilmiyorum. Kitabı bitireli bir kaç gün oldu ama hâlâ daha yeni bitirmişim gibi bi duygu yoğunluğuyla aklımda. Bazı cümleleri okurken dedim ki bu nasıl bir sevmek ya, yani resmen ağzım açık okudum çoğu yeri. O kadar geçti ki tüm duygular, kitap boyunca resmen Werther'la birlikte ben de aşık oldum, ben de acı çektim, ben de umutlandım. Çok güzel bi deneyimdi benim için. Çok da akıcıydı günce şeklinde olduğundan. Okuyun ya. OKUMANIZ LAZIM. Bu kitabı okuduktan sonra dünya daha bi soluk görünmeye başlıyor gözünüze resmen.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,3bin okunma
Modern fizikçilerden biri "Bir ile bir iki eder dediğimizde 'ile'yi genellikle unuturuz. Oysa, aralarındaki sessizlik olmasa çan seslerini duyabilir miydik?" demişti vaktiyle. İnsanlığın bu- gün geldiği aşamada o sessizlikler giderek zor fark edilir halde, çan seslerini zaman zaman kakofoniye dönüştürerek.
Sayfa 170 - MetisKitabı okudu
Ben bugün hiç tamamlanmayacakmış gibi yarım Bitmeyecek bir şiir gibi yorgun Soluk yazan bir kalem gibi halsiz hissediyorum...
Sayfa 119
Anarşizm, Antik Yunancada "an"(-sız) olumsuzluk eki ve archos "yönetici" sözcüklerinden türetilmiştir, yöneticisiz anla- mına gelir. Toplumsal otoritenin, tahakkümün, gücün ve hiyerar- şinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik fel- sefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlar. Anarşizm, her koşulda her türlü
Sayfa 169 - MetisKitabı okudu
Reklam
Budapeşte köprüsünün üzerinde Bir çingene falıma baktı Dedi üç günde öleceksin Ben üçbin yıldır seni arıyorum Kapılara sığmıyor umutsuzluğum Lağım kokuları gibi çirkef gibi kederliyim İçimden dünyayı ipe çekmek geliyor Cümle yıldızlar şahidim olsun Yapmazsam adam değilim
Suzan'a nağmeler Kitabı
Sevgili Suzan, Toprağın beyazla sarmaş dolaş olduğu bir kış günü, gecenin sabaha en yakın vaktinde, yediğim o ayazdan sonra buz tutan kalbim duracak ve ben sevdandan öleceğim.. Ve senin ne yağan kardan ne yağmurdan ne de soğuk esen rüzgardan haberin olmayacak. Kalbimin çığlığını, acımı ve gidişimi duymayacaksın.. Çünkü ben, senin başka bir dünya için çiçekli fistanlar hazırlayıp yolculuk yaptığın o gün öleceğim..
"Tavsiyecilerden nefret ediyor musun? Ben ediyorum. İnsana kendini yetersiz hissettiriyorlar. Tavsiyeleri de genellikle berbat oluyor."
Sayfa 162 - Harriet (Bayan Sloane)Kitabı okuyor
HAAA *aydınlanma*
"Onlara dikilitaş da denir, ama dik durmayıp yan yatmışlarla da karşılaştığımız oldu. Birine rastlayınca çok acelemiz yoksa o günlük mola veririz." "Ben onları daha farklı bir isimle tanıyordum. Yoltaşları," dedi Ben usulca. Yaşlı ve bitkin bir hali vardı. Kısa süre sonra sordu: "Bir gritaş bulunca neden durursunuz?" "Hep dururuz işte. Yolculuğumuza ara vermemiz için bir bahanedir." Azıcık düşündüm. "Sanırım şans getirdiklerine inanılıyor."
Sayfa 120 - Abenthy-KvotheKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.