Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Biferzan

308 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
Kumru ile Kumru / Tahsin Yücel Bu kitap Tahsin Yücel’in kalemi ile tanışmama vesile oldu. Ben şimdi size kitabın özetini anlatsam da okuduğunuzda anlayacaklarınız çok farklı olacaktır. Alt metin kaynaklı tüm eserlerde bu mümkün. Belirli bir kurgu etrafına toplanmış bir Kumru -ölen kız kardeşinin ismi almış bir kız- ve köyden kente göç etmenin getirdiği temayı görüyoruz. Kumru kendi isteği sorulmadan evlendirilen bir kız. Pehlivan da yaşça kendinden büyük olan eşi. Şehir hayatının getirdiği tüketim alışkanlığı içinde kendini bulan yahut kaybeden bir çift. Modern hayatın içinde savruluşun resmi. Bir buzdolabından ne kadar bahsedilebilirse o kadarını görüyorsunuz kitapta. (bu kısımlar beni biraz sıkmıştı ama sonrasında resmen Vestigos ile bağ kurdum ben de) Kapıcı eşi olan Kumru başlarda evlere temizliğe gidiyor. Pehlivan’ın işindeki değişiklikle hayatları çok farklı bir boyuta geliyor. Beni en çok etkileyen kısım ise Kumru ile kardeşi Kumru’nun arasındaki o bağ. Kopmaya, uzaklaşmaya, kaçmaya çalıştıkça sürekli ona doğru koşması… Kitabın sonu dikkatli okunduğunda detay olarak içerikte veriliyor. Ve bu kitabı okuyanlar için tatmin edici bir bitiş bence.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20231,483 okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
Grapon Kağıtları / Didem Madak Bir Didem Madak şiiri gibiyim. Başlangıcı şiire meftun, sonu hüznün ağır basan tarafı. Her kelimenin üzerime bıraktığı duygu farklı. Fakat gülemiyorum. Tebessümü çehreme yakıştıramıyorum bu şiirleri okurken. Belki de Didem Madak’ın “Bu kitapta yer alan şahıs ve mekânların gerçekle alâkaları tamdır.” cümlesi beni bu duruma getiriyor. Ki zaten gülmek için şiir okuyan kaç kişi var bu hayatta? Ben Grapon Kağıtları ile süsledim ruhumun geceye dönük yanını. Pembe, siyah ve içten renklerle. Kalbim kocaman bir kelebekti Kalbiye Bir elmasın içinde unutulmuş yıllar önce. Pembe bir merhemle doğardı günler Saçlarımı çözerdim, taze elmalar gibi soyardım bedenimi Bahar, simit, salatalık, midye kokardı her yan Dünya artık bir daha hiç Bir okul çıkışı gibi kokmayacak mı? Kalbimi bıraktım bir yanıbaşımda Kanatlarımla hep böyle yalnız başıma Son şiirimi de kaybettim. Kalbim! Neden ben? Son çocukluk resmimi de bir yabancıya gönderdim. #didemmadak #graponkağıtları
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,1bin okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Acımak / Reşat Nuri Güntekin “Bir köşede kendimi unutmaktan, başımı dinlemekten başka bir şey istemiyorum.” İnsan zaman zaman yaşadığı olaylara karşı bazı hislerinden vazgeçip bazılarını görmezden gelebilir. Fakat öyle hasletler var ki bir an olsun yanımızdan ayrılmaz. Gözümüzü kapatsak dahi bizimle olur. Biz bunları ne kadar halı altına itelesek de bir olay, musibet ya da hoş bir vak’a ile karşımıza çıkabilir. Zehra belki de en çok “acıma” duygusuna hasretti. Öyle ki babası için bastırmaya çalıştığı ilk duygu bu oldu. İnsanda vâr olan hiçbir duygu, hissiyât ve istidat kolay kolay yok olmaz. Görünenin ardındaki esas vaziyet gün yüzüne çıktığında bir duyguyu tekrar kazandığını düşünebilir insan. Oysa bu sadece tekrar dirilişin resmidir. Acımak, hepimizin zaman zaman yaşadığı olayların bir örneği. Kin, öfke, nefret ve merhametin belirli olaylara göre kapatılması. Zehra gibi bir günlükle tekrar kazanılması belki de. Umulur ki, kaybetmeden, vâr olan duygularımızın ve yakınlarımızın değeri biline! #acımak #reşatnurigüntekin #bookstagram #book #kitaptavsiyesi #kitapsevgisi #booklover
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
136 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Hakka Sığındık / Hüseyin Rahmi Gürpınar “Bu insanoğlu ne insafsızdı. İnsanın insana yaptığını bazen canavar bile yapmaktan çekinirdi.” “Ne kadaracı duysak dişimizi sıkıp dışarıya renk vermeyeceğiz. İçin için çekeceğiz.” Hüseyin Rahmi’den okuduğum en güzel kitaptı diyebilirim. Döneminde en çok okunan yazarlardan olan Hüseyin Rahmi, kitaplarında daha çok gizemli bir bakış açısı, polisiye, batıl inançların insanlar üzerindeki etkisinden bahseder. Bu durum sizi bazen güldürü, bazen düşünce bazen de heyecan ile sayfalar arasında yolculuğa çıkarır. İspanyol gribi bir olayın tüm İstanbul’a korku salmasıyla, Hafız İshak Efendi ve Hacı Ferhat Efendi’nin konaklarında buluyoruz kendimizi. İsimlerden de anlaşılacağı üzere “dini kimliği yanlış kullananlara” derin bir eleştiri var kitapta. İki konak sahibinin de birbiri ardına aldığı mektuplar ve akabinde meydana gelen olaylar bir anda Şinasi beyin de olaya dahil olmasıyla tam bir polisiye tadına ulaşıyor. Sonrası bu gizemli mektubun izinin sürülmesi, olayların gerçek yüzünün ortaya çıkması, meydana gelen ölümlerin nedeninin sunulması… Zenginin zenginliğini yerine getirmeyip fakirin de suçlu konumuna gelişinin bir neticesi kitap. Büyük bir keyifle okuyacağınıza eminim. #hakkasığındık #hüseyinrahmigürpınar #ispanyolgribi #bookstagram #booklover #kitaptavsiyesi #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapsözleri
Hakka Sığındık
Hakka SığındıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,471 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
İnsanlığımı Yitirirken / Osamu Dazai “Ben hâlâ, ölmeyi bile becerememiş utanmaz, aptal bir hayaletten, ‘yaşayan bir cesetten’ başka bir şey değildim.” “O genç yaşımda, hizmetçilerden ve uşaklardan hüzünlü şeyler dinleyip bozulmuştum bile. Bir çocuğa böyle şeyler yapmanın, insanların işlediği suçlar arasında en alçakça olanlarından biri
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334,1bin okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
Açık Pencere / Gökhan Özcan “Her şey değişirken bile, kalbini değişmesi olmayanda tutmak değil miydi insanın taşıdığı en büyük mesuliyet?” “İnsan, hayat, dünya ve zaman… Aslında her biri kendi içinde derinleşen birer muamma.” Ruhumun arayışına cevap veren bir kitaptı Açık Pencere. Nefes almamı kolaylaştıran türden. Her denemede iç dünyamın dışavurumunu izledim. Sayfalar arasındaki her devinim bir devrin içimde bıraktığı oyuğu dolduran cinstendi. Ben kelimeleri okudukça salınması muhtemel hayaller gönül ipliğime dizildi bir bir. Dünya ile olan kesif ortaklığa bir ara vermek için, Yürekleri dolduran ufuneti göğe savurmak için, İçimizdeki çökkünlüğün sökün edişini durmak için, Ve kapıldığımız rehavetten kurtuluş için, Okuyunuz
Açık Pencere
Açık PencereGökhan Özcan · Vadi Yayınları · 2019371 okunma
158 syf.
·
Puan vermedi
Mustafa Kutlu / Hesap Günü “Acaba ben şu hayattan ne istiyorum? Bir bilebilsem! Bildiğim şu: Rüzgârın önüne düşmüş kuru yaprak olmayayım.” “Heyecanlıyım. Hayatıma yeni bir sayfa açılacak. Beyaz bir sayfa. Lâkin bir dakika sonra ne olacak, bilebilir miyiz? Hayır. Ne demiştik "nasip". Mustafa Kutlu’nun kitaplarını yoğun okumalarımın arasına alarak zihnimi dinlendirmek için seçiyorum genellikle. Hesap Günü kitabında ise tüm okumalarımı bir tarafa bırakıp musallada yatan bir kişi oluverdim birden. Paşazâde Bedir’in hayatı, tam da son bulduğu yerden okuyucuya sunuluyor. Bizler devam eden bir hayatın hikâyesini okumayı severiz. Bitmiş bir hayatın izlerini sürmek ise ruhumuzu ve idrâkimizi derin bir muhasebeye koyuyor. Hepimizin günlük dertleri arasına sıkıştırdığı “zamanı gelsin yaparız” cümleleri tokat gibi çarpıyor yüzümüze. Ve hepimizin düşündüğü “ben öldükten sonra insanlar neler söyler, neler konuşur acaba?” sorusunun çarpıcı cevaplarını okuyorsunuz. Benim için kutlu ve şok edici bir okuma oldu. Şok ediciliği kitabın gidişâtıyla alakalı değil. Başından belli zaten sonu. Olayların hepimizin hayatındaki ortak paydaları sizi de şok edecek. Okuduğum Mustafa Kutlu eserleri arasındaki sıralamam; 1) Mavi Kuş 2) Hesap Günü 3) Tirende Bir Keman 4) Uzun Hikâye
Hesap Günü
Hesap GünüMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20151,732 okunma
175 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
“...Önceleri uyumamak için okuyordum, sonra daha dikkatle, sonra da aç gibi okumaya başladım; önümde bir sürü yeni şey, daha önceden bilmediğim, tanımadığım şeyler belirmişti. Yeni düşünceler, yeni izlenimler bir anda, gür bir sel halinde kalbime hücum etti.” Haziran ayının ilk kitabı olmaya yakıştın sen İnsancıklar! Ah cânım Dostoyevski, senin kalemini okumak kabuk bağlamış yarayı yerinden oynatmaya eş belki de. Her şeye rağmen okuduğum en iyi mektuplardan biriydi. Yakın zamanda Sabahattin Ali’nin “Cânım Aliye, Ruhum Filiz” adlı eserini okumuştum. Her iki kitapta da farklı kültürlerin ortak fikir çilesi vardı “yoksulluk ve sevgi” Makar Devuşkin ile Varvara benim hayâlimde başka bir sonu yaşıyorlar şimdi.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,2bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Mor Mürekkep / Nazan Bekiroğlu “Bir dokunuşta yitip gider hayat. Bir dokunuşta geri gelir sessizce, bir başka dokunuşta yitirilmek üzere. Yine yeniden.” “Her hikâyenin tersinden bir okunuşu, her rüyanın tersine bir tabiri var. Kimse tek dünyaya ait değil çünkü. Ve hiç kimse tek hayat yaşamıyor. Bu yüzden bunca ölüm var.” “Sevgi ürkmemek değil midir zaten kayıtsız bir devredilişte.” “İnsan kendi ruhunun labirentlerinde dolaşıyor.” Altını çizmekten kendimi alamadığım bir kitap oldu Mor Mürekkep. Nazan Bekiroğlu’nun kalemi, hoş tınısı, müzikalitesi ve ahengi hem gözümü hem gönlümü doyurdu. Kitapta kelimeler adeta nokta ile virgül arasında dans ediyor. Okur da ritmi bir tutturdu mu değmeyin keyfe artık. Muhtelif konularda çok yönlü bir deneme okuması oldu benim için. Aynı zamanda yazarın tüm kitaplarını okuma isteğiyle doldum tabii. Kitabı okurken istemsizce “bu yazarı ben de okumalıyım” diyorsunuz. Çünkü verilen örnekler ve kitap alıntıları çok vurucu ve etkileyici. Ruhunuzdan bir parça bulacağınıza eminim. “İyi ki de anlatamayacağız. Anlatamamaktan doğuyor çünkü şiir. Anlatamadıkça canı acıyor şairin. Canı acıdıkça şiir geliyor.” “Aynı yere bakıyor olmak, her zaman, birlikte bakıyor olmak anlamına gelmemektedir.”
Mor Mürekkep
Mor MürekkepNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20211,854 okunma
·
Puan vermedi
Ahmet Hilmi / A’mâk-ı Hayal “Eğer varsam, niçin yok olacağım? Yok olmayacağım, ruhum baki kalacak. İşte kuşku ejderhasının yetiştiği kısım, denklemin bu son kısmıydı. Ruhum baki kalacak mı? Ruh nedir? Bizatihi hisseder mi? Kimliğini bilir ? Varsa benden ayrıldığında ne gibi bir halle hallenecektir? İşte cevapsız birçok soru.” “Görmüyor musun ki âlemdeki parçaların oluşumu, farklılık ve çeşitliliği saymazsak, hemen aynı şekillere geri dönüyor.” Başından sonuna macera, arayış, buluş ve kayboluş izleriyle dolu bir kitap bu. Baş kişi Raci, hakikat yolculuğunda birçok seyahate çıkar. Bu seyahatler onu, felsefeden, ilimden, bilimden, metafizik ve hayal aleminden öteye taşır. Bu aşamada okurun zihni berraklığını yitirip harikulade bir fikir çatışmasına girer. İşte esas güzellik ve lezzet de burada. Beyninizde çakan şimşeklerin ışığı yönünüzü bulmada yardımcınız olacak. Okuyunuz
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,9bin okunma
Reklam
276 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Tarık Tufan - Şanzelize Düğün Salonu Ben bu kitabı okuduktan sonra, uzun bir yolculuğa çıkmak isterdim. Ve susmak alabildiğine. Hislerimden bir yol yapmak isterdim göğe. Uçsuz bir mavilikte kaybolmak belki de. Yürümek isterdim kafın ardındaki dağa. Cismimden bir sâba yapıp esmek isterdim köşesinde yitecek bir girdaba. Ben bu kitabı okuduktan sonra uzun bir süre susup kalmak isterdim... Kitaplığımda bekleyen onca kitaba rağmen. Yapamadım. Siz okuyun kitabı. Yok olmadı bu cümle. “Siz yaşayın bu kitabı.” Zaten başka türlüsü mümkün değil kitabın son sayfasına geldiğinizde. “İnsanın en iyi gizleme yolu, gizlemek istediği şeyin çok yakınında gezinmesi ve kalabalık cümleler kurmasıdır.” “Annenin ölümünün dilbilgisi, grameri olmuyor ki Eda. İnsanın annesinin ölümü zaten hayatın anlatım bozukluğu.” “İlk kez karşılaştığımız insanlarla derin bir sohbete girmek için sorduğumuz samimi sorular aslında bir aynaya bakıp da kendimize sorduğumuz sorulardır. Karşımızdaki insanın cevaplarında kendi kaderimize makul gerekçeler, kendi sızılarımıza teselliler ararız.” “Gidenlere hep öyle gelir; bir şey unutmuşlar gibi. Oysa zaten bir şey unutmak için gider insan.”
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20206,3bin okunma
63 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Unuttuğum Nakarat / Hamdi Gün adımlarım uymuyor dünyanın yollarına çitlerle çevrilmeden payıma düşen toprak unutup yürümeyi beklesem kenarında sıralardan geçtim çok hem de çok vakit kaybettim anlamını hayatın şıklarda arayarak Yıllardır şiir topluyorum. Zihnimin her kanalına aynı alfabenin farklı harflerinden heceler asıyorum. Her şiirde yoluma ışık tutup, gönlüme anılar, acılar ve yaşanmışlıklar ekliyorum. Şiirler topluyorum bilindik ve de bilinmelik şiirler. Tanıdığım her şairi, yeni okuduğum her şiiri “geç kalmışım” cümlemle teskin ediyorum. Bazen bir tebessümle karşılık verip bazen bir mısra için günlerce düşünüyorum. Ben şiir toplayıcısıyım. Size bir kitaptaki şiirlerin nasıl olduğunu anlatamam. Size şiir okumanın ve o kaleye sığınmanın gücünden bahsedebilirim. Şairlerden bahsedebilirim, şiire gönül verenlerden ve hayatı şiir olanlardan... Bugün de canım @suleyayinlari ‘nın heybemize kattığı güzelliklerden söz açıyorum. Unuttuğum Nakaratlar diyen kıymetli
Hamdi Gün
Hamdi Gün
beyin her satırını unutulmasın nakaratlar diyerek şiir kaleme ekliyorum. Surlarla çevrili olan bu anlam dehlizimizi şiirin hoş edasıyla süsleyelim. Süsleyelim ki girdabına alışık olmadığımız kelimeler temerküz kamplarına çevirmesin yüreklerimizi. Okuyunuz dostlar. Onulmaz yaralar şiirlerin derin anlamları ile iyileşiyor. Kalemi kale görüp bizlere okuma imkanı sunduğunuz için teşekkür ederiz
Hamdi Gün
Hamdi Gün
Unuttuğum Nakarat
Unuttuğum NakaratHamdi Gün · Şule Yayınları · 016 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Yılmaz Daşcıoğlu / Doğurgan Yara Sezai Karakoç İnsanlığın yeni bir kader dönüşümünde Mercan kitap ve doğurgan yaradan Zamanın an an tanık olduğu Bütün gerçekliğiyle sûrelerden Gelecek yeni bir, bir insan ruhu (Sezai Karakoç) Sezai Karakoç okumak, bir diriliş eri olma yolculuğudur. Çünkü onun yazdıkları insan içinde
Doğurgan Yara - Sezai Karakoç
Doğurgan Yara - Sezai KarakoçYılmaz Daşçıoğlu · Şule Yayınları · 20234 okunma
125 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Lilima
Lilima - Ahmet Kara Kaç sayfalık bir kitabın kahramanıyız bizler? Kaçıncı sayfasından gülüyoruz dünyaya, kaçıncı sayfasında matem havasına bürünüp arşa sunuyoruz kalbimizi? Hayat, içinde debelenip durduğumuz bir macera. Türlü mahsulleri ekip kaldırdığımız, sayısız insana ev sahipliği yaptığımız geçici bir yurt. Hepimiz kendi
Lilima
LilimaAhmet Kara Kartaloğlu · Şule Yayınları · 202331 okunma
71 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Söz ve Eşitsizlik / Tolstoy @suleyayınları yine harika bir eserle tanıştırdı bizleri. Öyle ki okuyup rafa değil zihne yerleştirilecek cinsten bir kitap bu. Kitap, Tolstoy tarafından ünlü bilge ve kişilerin sözlerinin toplanılması olarak karşımıza çıkıyor. Söz ve Eşitsizlik bahislerinde; Gogol, Sadi-i Şirazî, Ruskin, İslâm Rivayetleri (hadisler), Tasavvuf Esasları, Epiktetos’tan alıntılar mevcut. Çoğu alıntı ise artık halka mâl olduğu için isimsiz verilmiş. Tolstoy’un geniş perspektifi ve fikirleri birleştirici unsuru bizlere ışık oluyor. “Söz ile insanları birleştirmek ve yine söz ile onları birbirinden ayırmak mümkündür. Söz ile muhabbete ve yine söz ile düşmanlığa, nefrete ve kine hizmet etmek mümkündür.” “İnsanlar diğerlerinin fena işleri hakkında ne kadar az bilgi sahibi olursa kendileri hakkında çok daha şiddetli ve katı olurlar.” “Söz kalbin anahtarıdır. Eğer söz bir neticeyle sonuçlanmazsa o hâlde o söz gereksiz ve lüzumsuzdur.” “Eşitsizlik konusunda kendini diğerlerine karşı yücelten bazıları kadar, kendini yüceltenlerin önünde aşağılık duygusuyla hareket eden diğerleri de suçludur.” “Sadece Allah’ın varlığını bilmeyen bir kimse insanları birbirinden farklı, önemli ve yüksek olarak varsayabilir.”
Söz ve Eşitsizlik
Söz ve EşitsizlikLev Tolstoy · Şule Yayınları · 202128 okunma
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.