Kader celladına
Sessiz uzat boynunu;
Acıma ne kendine, ne de gelecek günlerine
Yalnız bir düşünceye yum gözlerini
Son darbe inmeden evvel, en son anda
Bir çiçek, bir kuş, bir tebessüm ol;
Düşüncen kurtarsın seni senden,
Bil!
Biraz sonra
Ebediyen senindir
Senden uzak olan her şey...
.
Gecelerim uzuyor, vaktin ömrü kısalmır.
Uykum gelmir ki, gelmir, sabah gelmir ki, gelmir
Nasıl gelsin?
Ömrümün akşam çağındayım ben.
Biraz durulmak için,
Yolda çukur arayan bir bulanık suyum ben.
Dost ve tanıdıklardan bir tebessüm dilenen
Bir garip yolcuyum ben.
Yaşadığım yılları elekledim bir de ben.
Kolaydır beğenmemek dereleri zirveden
Ömrümün zirvesinde geçenleri taşladım
Ben artık yoklugumu yaşamaya başladım.
...
Kader celladına Sessiz uzat boynunu;
Acıma ne kendine, ne de gelecek günlerine Yalnız bir düşünceye yum gözlerini Son darbe inmeden evvel, en son anda Bir çiçek, bir kuş, bir tebessüm ol;
Düşüncen kurtarsın seni senden, Bil! Biraz sonra Ebediyen senindir Senden uzak olan her şey ...
O (sav) her insanın orijinal bir varlık olduğu bilincinde hareket ederdi. Hiç kimseyi oluşturduğu bir şablona mahkum etmez, her birinin var olan mizacını ve kabiliyetini doğru alanlara kanalize ederdi. Karakterlere saygı duyar karakterle savaşın muhatabı öldüreceğini çok iyi bilirdi. Bunu bildiği için de hiçbir zaman Ebubekir'e; çok halimsin biraz sert olsana demediği gibi, Ömer'e de sen de çok sertsin biraz yumuşak ol dememiştir. Bu iki yüce insanla Bedir esirleri konusunda istişare ederken biri afv ederim derken, diğeri hepsinin başını uçuralım diye görüş belirtmişti. İkisine de tebessüm etmiş ve demişti ki:
" Ey Ebubekir Senin halin Hz. İbrahim'e ve Hz. İsa'ya benzer. Onlar gibi Halim,selimsin. Ey ömer! Senin halin ise Hz. Nuh ve Hz.Musa'ya benzer sen de onlar gibi sert ve şiddetlisin." Allah resulü yumuşaklık ya da sertliğin terbiye edilmesi gereken bir şey olmadığını çok iyi bilerek bu alanda önemli olanın bu davranışların doğru yerde ve zamanda kullanılması gerektiğinin bilincinde hareket ederdi. Öyle değil mi? Yer vardır; orada şiddetli olmak izzettir. Yer vardır orada yumuşak olmak zillettir. Yer vardır; orada şiddetli olmak önemlidir. Yerde vardır; orada yumuşak olmak rahmettir.
Kardeşimin gül yüzünde dona kalmıştı bakışlarım. Gül çehresi tebessüm ediyordu sanki. Biraz önce şakalaşarak yolu paylaştığım kardeşim, caddenin soğuk betonunda cansızca yatıyordu...
Şimdiye kadar tesadüf ettiğim insanlardan bir tanesi benim üzerimde belki en büyük tesiri yapmıştır. Aradan aylar geçtiği halde bir türlü bu tesirden kurtulamadım. Ne zaman kendimle baş başa kalsam, Raif efendinin saf yüzü, biraz dünyadan uzak, buna rağmen bir insana tesadüf ettikleri zaman tebessüm etmek isteyen bakışları gözlerimin önünde