Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Reklam
Şu; Hayatını tekdüze ağır bir mantık ve tekdüze ağır bir melankoli üzerine geçiren insanları anlamıyorum-anlamıyorum, anlamak istemiyorum! Rica ederim biraz tebessüm edin ya! Şu hayatın hiç mi tebessüm edilebilir güzel yanları yok yani? Hayır bana bir zararı yok ama, biz hepimiz bir bütünüz, hepimiz tek bir bütünü tamamlayan ona üye birer parçalarız.. Lütfen.. bu böyle olmamalı, hadi birazcık tebessüm lütfen... :)
Çocuk duası gibi yaşadık. Büyük isteklerimiz olmadı hiçbir zaman. Biraz sevgi, yeterince saygı, bir tutam mavi, bir salkım leylak, kuşlar, ağaçlar, tebessüm eden yüzler ve okunmayı bekleyen kitaplar... Çok mu? bir kuş uçuyor içimde hüzün kuşu koydum adını. kalbimden başka gidecek bir yeri yok. inatla yaşamaya çalışıyor yaralı kanatları kırık
Kaç zamirim ki sıfatlarım sayılsın, kaç dokuyum, kaç et parçası, biraz karbon var kalbimde elbette, sen de susun işte benim kadar. Altı çizili bir tebessüm gibi geçirilirken gövdeler, zamanın gümüş renkli labirentine, tekrarına lüzum görülmeyen bir mecazî katliam oldu ifadeler! (...) Kaç zamirim ki sıfatlarım sayılsın, kaç tarihim, kaç tarih kumbarası, biraz azot var beynimde elbette, sen de gazsın işte benim kadar. (...)” -
Küçük İskender
Küçük İskender
- Görsel: Sim Sim
Biraz yürek, Biraz samimiyet, Biraz da TEBESSÜM.. Kalbinle yaşa, yüreğinle HİSSET... ~~~alıntı~~~
Reklam
Bu devrin İnsanı mıyız?
Teknolojiyi ne kadar sevsemse oyunlar, animeler, music çeşitliliği bir o kadarda bana negatif etkileri var. Eskiden ufak bir tebessüm ile mutlu olan çocuklarin bu devirde Iphone Pro Max ile mutlu edemediği çocuklarını görüyorum. İnsanlara bakıyorum sanki marketteymiş gibi eş arıyorlar elinde seçenek çok oldugu için her yerni seçenek bir öncekinin ışığını engelliyor. Bu nasıl bir etkileşim? Ya kırmızı çizgiler? Eğitimsiz çocukların topluma verdiği zararlar? Reddit, Facebook, Discord vb. Gibi programlarda kendi toplum değerlerine küfür eden çocuklarin sorumlusu kim? Bunlari nasıl düzeltebiliriz? Kendime defalarca diyorum "Gücünün yetmediği seyleri düşünme diye." ama malesef yapamıyorum. Yanlış yöne evrilen bu topluma küsmeyi denedim olmadi... Biraz spesifik oluyor ama Konuşanları izleyen bir sahsın neye güldüğünü bile anlamiyorum... Özel hayat denilen seylerin özgürlük, mizah gibi kavramlar altında hoş bir sekilde sunulması ne kadarda içerisinde çin tozu (Msg : Mono sodyum glutamat) basılmış besin kalitesinin leş olduğu hazır gıdalara benziyor. Ufak zamanlı zevkler için nasil zararli gida yemiyorsak (Çünkü bize kalıcı hasar bırakabilir.) Zihnimize ve Bilinçaltımızada sahip cıkalım. Ve eğitmeyecekseniz çocuk yapmayin. Bu ülkenin kekolara değil insanlara ihtiyaçı var.
tam olarak aynı şeyler her zaman yaşanıyor. cefam bu mu acaba. HMM garipmiş. şimdi şöyle, ısrarla ittirdiğimiz bazı şeyler mutlaka gün yüzüne çıkıyor üstelik daha acıtıcı bir şekilde. e gücü kalmayınca insanın ittirmeye bu sefer kaçıyor. hayır hayır genelleme yapmak doğru olmaz. insan falan büyük iddialar bir de, o yüzden küçük çaplı ben ve ben toplulukları. gün sonunda elde var sıfır. üzülüyorum ama takılmayalım çokta, ne olacak canım bu ne ki. sevgi işte varlığını da yokluğunu da en derinden hissettiğin olgu. insansız yaşanır meczup ama sevgisiz yaşanmaz. bir tebessüm bile bazen saatlerce mutluluğu sebep olabilir ya da bir göz kaçırış içinde yıkımlara sebep olabilir. ve olayların ne tebessümle ne gözden kaçırışla alakası yok. durmalıyım sanırım tam şu an. ama yok durmak, dinlemek, savaşmak yok. yapılar, metaforlar bir de biraz insan var. hazır konuşmuşken neyse vazgeçtim.
Kürk Mantolu Madonna
Hafsa kabanının iplerini bağlayıp turuncu şapkasını kumral saçlarının üzerine geçirdi. Ders kitaplarını da eline alarak sınıfından çıktı. Yine onun açısından çok keyifli olan bir dersten çıkmıştı. Edebiyat okumaya bayılıyordu. Kampüsünün olduğu binadan çıkıp çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Dışarıda en sevdiği hava olan sonbahar vardı.
Reklam
"BİR KISSA BİN HİSSE 🌷 Harun Reşid'in oğlu Me'mun henüz çocuk iken, hocası sebepsiz yere sopayla ona vurmuştu. Me'mun: -'Neden bana vurdun?' diye sordu. Hocası ona sadece: -'Sus!' dedi. Biraz konuştular. Me'mun tekrar sordu: -'Neden bana vurdun?' Hocası yine: -'Sus!' dedi. 20 yıl sonra Me'mun halife olunca, ilk iş olarak hocasını çağırttı ve: -'Bana neden sebepsiz yere vurmuştun?' diye sordu. Hocası tebessüm ederek: -'Onu hâlâ unutmadın mı?' dedi. Halife Me'mun: -'Vallahi asla unutmadım.' dedi. Hocası tarihe ibret olarak not düşülecek şu sözleri söyledi: -'Zulme uğrayanın asla unutmayacağını öğrenesin ve kimseye zulmetmeyesin diye yaptım. Sakın ha kimseye zulmetme! Çünkü zulüm, yıllar geçse de kalpte sönmeyen bir ateştir dedi.." 🥀
Biraz tebessüm ile başlayalım güne..
**İngiltere’den 8 gol yiyen efsane kaleci**.. İzmir'deki 0-8 lik maç sonrası TRT spikeri kaleci Yaşar'a sorar "Neler Hissediyorsun". Yaşar'dan canlı yayın olmasına rağmen cevap gayet nettir "**ne hissedecem a..na koyim, 8 tane yedik iste**"... * Hürriyet gazetesinde maçtaki oyuncuları yıldız verildiği bölümde
Ansızın bir tıkırtı takılıyor kulaklarıma. Hülyaların bulandırdığı zihnimin gerçeklerinden, hayatın tekdüzeleşen kabullerine sığınmaya çabalıyorum bir süre bakışlarımla. Hafifçe doğruluyor, hemen sonra üstümdeki halsizlikten olacak yavaşça, birkaç adım karşımda bulunan duvarın zamanla kabarmış ve dökülmüş boyalarının üzerindeki büyükçe siyah bir
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.