Dickens’ın kaleminden bir Noel hikayesi
Scrooge çok zengin olmasına rağmen çok da cimridir. Noel kutlamayı sevmez, kutlayanları ise aşağılar. Mutsuz bir adamdır kısacası. Tüm bunlar onu ziyaret edecek olan Geçmişin, Şimdinin ve Geleceğin Hayaleti sayesinde değişecektir.
Charles Dickens'ın Viktorya Dönemi İngiltere toplumunun belirgin eşitsizliklerini ve yoksulluğun acı gerçeklerini tasvir etmesi, kitabı basit bir ahlaki öğreti olmaktan öteye taşır. Fakat dönem eleştirisi hikayeye çok iyi yedirilmiş olduğu için okurken sıkılmıyorsunuz.
Ebenezer Scrooge'un kurtuluş yolculuğunu okurken, empatinin, şefkatin ve paylaşmanın gerçek gücünü tekrar hatırlıyorsunuz.
Birçok film ve tiyatro uyarlaması da yapılan ‘Bir Noel Şarkısı’, Noel ve yeni yıl ruhunu seven herkese tavsiyemdir. 
Bir Noel Şarkısı 
Charles Dickens
Kısa Bir Mola
Günaydınlar sevgili kitap severler.
Bugün sizlere #burcudinçer #beşöykü kitabından bahsedeceğim.
Yeni taşınılan bir ev, açılmamış koliler, yerleştikten sonra ayakları uzatıp içilecek kahvenin hayali… Derken kapı çalar. Ding dong
Bir buket çiçek!
Kimden geldiği belirsiz. Kime geldiği belirsiz. Çiçekte bir kart. Kartta bir saat, bir adres. Gider miydiniz?
Sonra bir kaza. Yayaya çarpıp kaçan bir sürücü. Panikle aranan bir avukat. Olay yerinde bir avukat. Olay yerinde polisler, izleyenler, meraklılar. Avukat farkında olmasa da kazazede babası. Avukatsa olayı örtbas etme peşinde.
Siz olsanız ne yapardınız?
Özel ders veren bir öğretmen, Leyla. Güç bela getiriyor ay sonunu. Bir adamla karşılaşıyor yolda. Adam belli aç. Leyla nerede görse tanır o ifadeyi. Kendisine yetişemeyen Leyla ne yapsa şimdi?
Davut babasıyla kâğıt topluyor. Camdan onu izleyen biri. Davut’un arkadaşı diyor kendisine. El sallıyor Davut ona, her camın önünden geçtiğinde. Düşlüyor o cam kenarında hep beraber top oynadıklarını. Davut, babası, camdaki çocuk, babası. Bir süre sonra geçmez olur Davut ve babası. Bir gün haberlerde onları görür.
Ne olmuş Davut’a?
Plaj dönüşü tırmanılan bir yokuş. Mahallede çiçek kokusuyla karışık kızarmış hamur kokusu. Kadınların eteğini uçuran rüzgar. Geçmiş, çocukluk, ada.
Her adımda çocukluğa dönmek mümkün olsa. Anneler yine hamur kızartsa. Güzel olmaz mıydı?
Kısacık bir mola verdim bu sabah hayata. Şimdi kalkıp kahve yapacağım. Balkondan denize bakıp çocukluğumu anacağım.
Beş Öykü 
Burcu Dinçer
·
Puan vermedi
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden
Ben ki her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha aşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka...
Orhan Veli Kanık 
Orhan Veli Kanık
Hachiko
Çok güzel bir kitap. Kesinlikle herkese tavsiye ederim. Bu kitapta Hachiko adında bir köpeğin her gün sahibini aynı saatte istasyonda uğurlaması ve karşılaması anlatılıyor. Ama bir gün Hachiko'nun sahibi gelmiyor... Bu kitabı çok sevdim. Ama beni çok ağlattı. Eğer 
Şeker Portakalı kitabını okumuş ve ağladıysanız ( bence ) bu kitapta daha çok ağlama imkanınız bulunur. 
Hachiko
