İçime işleyen acıyı size değil
bir suya bırakmayı öğrendim
dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
bu yüzden ne bir ağacım var
bana beden
ne de çiçek açacak benden
"Buradaki bu ağaç yalnızlığımın tek dostu"
diyordu. Penceresinden sadece bir kestane ağacının tek dalı görünüyordu ve dalda iki çiçek açmıştı. "Sık sık bu ağaçla konuşurum" demişti bana.Şaşırmış ve bu söylediklerini nasıl yorumlamam gerektiğini bilememistim. Deliryumda mıydı?
Halüsinasyonlar mı görüyordu? Kaygıyla ona ağacın cevap verip vermediğini sordum. "Evet." Ona ne söylüyordu? Söyle
cevapladı: "Bana diyor ki: Buradayım, ben buradayım. Ben yaşamım; sonsuz yaşam."
Hangi çiçek, diğerini " Sarı açtı " diye ayıplar? Hangi kuş " Farklı ötünce " diğerine yasak koyar? Derisinden , dilinden ötürü ölüyor insanlar.
Ah insanlar !
Her şeyi bulan , kendini bulamayan insanlar ...
Kullanmam ucuz özgürlüğü sana sığınırım
Azarladığım bir dünyayı suya bırakıp
Günlük dövüşü en uygun yerinde keserek
Ve kan biraz daha akar durur, akmalıdır
Bir çaresizlik sanırım, öfkem büyür uğunurum
Oysa bir çiçek bir güzel dünyaya bakmalıdır
Ve kuytulardan, unutulmaktan tek tek
Ölülerimiz toplanacaktır.
Yüreği kaldıramadığı yüklerle doluydu. Hatıralarına bile yabancıydı. Tenha bir duvarın kenarında, eski bir saksının içerisinde solan bir çiçek gibiydi. Ne de olsa niçin mutsuz olduğunu en iyi bilen kişiler, mutsuzluklarından vazgeçmemiş olanlardır.