Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Y.O.

Y.O.
@eitheror
Felsefe PhD
2 okur puanı
Temmuz 2023 tarihinde katıldı
Sen ve hiçkimse
"Haydi, deniz kenarına bir yere gidip dolaşalım... Bugün canım insan yüzü görmek istemiyor; geniş, uçsuz bucaksız bir şeye... ve sana bakmak istiyorum!"
Sayfa 87
Reklam
Kendinden kaçabilir mi insan?
"Son yolcunun adı Attila İlhan’dı miyoptu kısa boylu bir adamdı dostu yoktu yalnızlığı vardı yazı makinasıyla binmişti bizimle konuşmaktan çekinmişti gözlerini görseniz korkardınız polis’ten kaçıyordu derdiniz bir cinayet işlemişti derdiniz halbuki kendinden kaçıyordu."
Sayfa 26
Önemsenmek ne güzel şey
"Senin tarafından tanınmak, senin tarafından önemsenmek, senin tarafından sevilmek istiyordum."
Sayfa 30

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnanmak ne zor iş
"Pek çok kez parmağımla kendi yaramı deştim. Size daha fazla inanmak ve sizi daha fazla tanımak için."
Sayfa 51
En iyisi susmak bazen
Yapabileceğim tek bir şey kaldı artık, o da susmak ve hiçbir şey anlatmamak. Hayatımın sonuna kadar ya da hiç değilse insanlar beni unutuncaya kadar susmak.
Sayfa 231
Reklam
Hangisi?
Kolay elde edilmiş bir mutluluk mu, yoksa insanı yücelten acı mı daha iyi? Evet hangisi daha iyi?
Sayfa 190
Sevmek, sevilmek ihtiyaç değil midir?
Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?
Sayfa 159
Değil mi?
Kendini çözemeyen kişi kendi dışında hiçbir sorunu çözemez.
Sayfa 94
Kalabalık hakikatten uzaktır
“her birey hakikati haizdir ama kişi bir kalabalıkta başkalarıyla bir araya geldiğinde hakikat olmayan derhal çehresini gösterecektir. zira kalabalık bizzat hakikat olmayandır. ya pişmanlık duymayı ve sorumsuzluğu üretir ya da bireyin sorumluluk duygusunu cüzi bir kategoriye yerleştirerek zayıflatır. sözgelimi, birinin mesih’in üzerine yürüyüp ona tükürdüğünü hayal et. kimse bunu yapacak kadar cesur yahut küstah değildir. ama işte, insanlar bir kalabalığın parçası olmayagörsünler, işte o zaman bunu yapacak “cesarete” bir şekilde sahip oluverirler. bu hakikat olmayandır ve berbat bir şeydir.”
Kendini aramak.
"insan sadece başkaları için değil, kendi için de bir gizem olmalı. kendimi inceliyorum; bundan sıkılınca vakit geçsin diye bir puro yakıp düşünüyorum: tanrı'nın benimle ne kastettiğini ya da benden ne yapmak istediğini sadece o biliyor."
Reklam
Günümüzün portresi
"antikçağda yığınların içindeki bireyin hiçbir surette değeri yoktu; hepsini önemli kılan seçkin bireydi. yaşadığımız çağ matematiksel bir eşitliğe doğru gidiyor; eşit olarak bütün sınıflarda yaklaşık şu kadar insan bir birey ediyor. önceleri seçkin birey kendine her şeyi verir ve yığınlar içindeki bireye hiçbir şey vermezdi. şimdi herkes şu sayıda insanın bir birey yaptığını biliyor ve gayet de tutarlı bir şekilde en önemsiz işler için birbirlerini topluyordur.(bir araya gelme deniyor buna, ama bu sadece kibarca). bu sebeple, üstün yetenekli tek bir insan bile kendini tefekkürden kurtaramaz çünkü çok kısa süre içinde kendinin abuk subuk bir meselenin içinde bir kesir olduğunun farkına varır, böyle olunca da dinin sonsuz özgürlüğüne ulaşamaz. birey ölümden çok, kendi başına bir şeyi riske sokma dileğine yönelik tefekkür yargısından ve itirazından korkuyor. birey artık tanrı’ya ait değildir, kendine, sevgilisine, sanatına ya da bilimine de ait değildir; bütün şeylerde tefekkürle tabi olduğunu bir soyutlanmaya ait olduğunun bilincindedir, tıpkı bir toprak kölesinin bir malikaneye ait olması gibi."
Sayfa 270Kitabı okudu
Kimse için seçenek, ihtimal yahut alternatif olmayın. Y.O.
Çok doğru değil mi?
"özü gereği tiyatroyla kilise arasındaki fark, tiyatronun tiyatro olduğunu dürüstçe, açıkça kabul etmesidir; öte yandan kilise, kendini her yönüyle sahtekarca gizleyen tiyatrodur... örnek: tiyatronun dışarıdaki duyuru panosunda hemen şu belirtilir: para iade edilmez. kilise, bu görkemli kutsallık, kapısına bunu açıkça asmanın ya da pazar günü vaizleri listesinin altına yazmanın çirkinliğinden ve rezilliğinden irkilir. ama kilise, paranızı geri almayacağınız konusunda belki tiyatrodan bile daha çok ısrar etmekten irkilmez... kilise, yanında tiyatro olduğu için ne kadar şanslıdır, çünkü tiyatro hakikatin gerçek tanığıdır, hinoğlu hindir. kilisenin gizli kapaklı söylediği sırrı, açıkça söyleyerek ortaya döker."
Sayfa 441
156 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Etik-Estetik Dengesi
Etik-Estetik DengesiSoren Kierkegaard
8.7/10 · 116 okunma
Haklı değil mi?
"fani dünyada başlıca mesele insanın konuşabilmesi, ağzının şeytan gibi laf yapmasıdır. mallarını öve öve bitiremeyen tüccardan, kadınları tatlı sözlerle tavlayan çapkına, halkı pohpohlayan kışkırtıcıdan, şaire, hatibe ve âlime kadar her noktada vaziyet budur. mesele konuşma meselesidir, karakter dönüşümü değil."
Sayfa 313Kitabı okudu
Reklam
Y.O.
@eitheror·1000Kitap'a katıldı.