Elif Beyza VANLI

Elif Beyza VANLI
@elifveyzavanli
185 syf.
·
Puan vermedi
Okudum. Ve kendime yeniden tavsiye ediyorum. Alıntı kısmım: "...Güvenli bağlanma, özü itibari ile ruhsal doyuma erişme hâlidir". "... Ruhsal doyuma erişmenin temel şartı 'çocukluk yıllarında' bir duygusal yakına güvenle bağlanmaktır." "Çocukluk yıllarında güvenli bağlanmalar yaşamış kişilerin yetişkinlik yıllarında sergilediği en üstün yetenek 'ayrılabilme' gücüdür. Benliğin sahip olduğu bu beceri 'irade'dir."
Güvenli Bağlanma
Güvenli BağlanmaAdem Güneş · Timaş Yayınları · 20141,805 okunma
Reklam
368 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı kesinlikle beğendim, sıkıcı gelen bölümleri oldu ama onun nedenini de açıklayacağım. Yazar; köyü, köy yaşamını, köylülerin gündemini yine köylünün dilinden, gözünden ve yüreğinden anlatıyor, anlatmakla kalmayıp bizlere de yaşatıyor. Kitapta; köylülerin susuzluğun içinde, güneşin kavurucu sıcağı altında çalışmaları, evleri, günlük yaşamları yer alıyor. Ve sonrasında köylülerin, birlik olup köyleri için başardıklarını görüyoruz. Başardıkları şeylerin (spoiler vermeyeyim diye ugrasiyorum) devlet gözünde ne durumda olduğunu görüyoruz. Burada görürken acı gerçeklerle karşılaşıyoruz. O yıllarda devletin işleyişi ve insanların düştükleri durumları yazar bize yaşatıyor. Kaplumbağa ise bir motif görevinde, ara ara karşımıza çıkıyor; köylülerin psikolojisini - durumlarını yansıtıyor. Yazar bu şekilde motifler kullanarak yazmayı seviyor diye düşünüyorum çünkü 'Tırpan' romanında da olayların akışında gün yüzüne çıkan bir tırpan oluyordu. Kitabın bana sıkıcı gelen kısmı ise; köy hayatının çok yoğun oluşu ile birlikte sanki bir gün içinde birkaç gün yaşamış gibi hissederiz. Eğer siz köyde çalışan aktif olan kişi değilseniz köy yaşamı sıkıcı gelir ve saatler dakikalar geçmek bilmez, gün çok uzun gelir. Kitap o kadar gerçekçi yazılmış ki ara ara hatta işin gücün arasında sıkılabiliyorsunuz :)
Kaplumbağalar
KaplumbağalarFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20063,510 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
"... Kadın ona baktı. Bakıştılar. Kadın kadını anladı. Kadın kadını hissetti. Kadın kadını sezdi..." (sf.126) ° Kitap roman olarak geçse de bende hikaye izlenimi bıraktı. Bunu, kitap ince olduğu için demiyorum, değindiği konulara -göçmen sorunu, toplumsal yapı, aile, aşk, ebeveynlik, balık çiftlikleri, şirketlerin ekolojik dengeyi bozması, köylülerin buna başkaldırması- hem derinlemesine hem de yüzeysel değinebiliyor oluşundan diyorum. Evet, yazar kitapta bu konulara yüzeysel değiniyor gibi fakat aslında konuyu herkesin yüreğine dokunacak sözcükler ile derin derin işliyor. Akıcı, sürükleyici ve insanın yüreğine dokunan keyifli bir hikaye. Zülfü Livaneli'nin daha önceki kitaplarını okuyanlar bu kitabını yüzeysel olmakla suçlayabilir. Bence Livaneli; kalemini, üslubunu belli bir tarzda götüren ve çizgisini değiştirmeyen bir yazar -ki bu da bir süre sonra kitaplarının sadece popüler olduğu için okunmasına sebep oluyor- bu yüzden daha önceki kitaplarını okuyanlar bu kitabı sığ ve sıkıcı bulabilir. İlk defa okuyacak olanlar için ise yazarın dili akıcı. Okurken kendinizi ege sahilinde, teknenin üstünde veya balikçilarla balık tutarken bulabilirsiniz, kadınların ortak acısını ve bahsettiğim bütün konuları derinden hissedeceksiniz.
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202127bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
560 syf.
·
Puan vermedi
Üzerine 5-6-7 kitap daha yazılabilecek bir hikayenin bu şekilde sonlanmasının bende bıraktığı burukluk ile bitirdim kitabı... (Bu yazara bir sitemdir.)
Dura Mater
Dura MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20215,2bin okunma
488 syf.
·
Puan vermedi
Pia ve Galen'in beyinlerinin -Eva tarafından- laboratuvar sonucu eşleştirildiğini düşünüyorum. Madem ki bilim kurgu okuyorum ben de kendi final tasarımımı özgürce dile getireyim. Sanki en başından Galen ile Pia'nın karşılaşması Eva'nın bir planıydı ve Galen Pia'yı korumak için kendini feda etmek zorundaydı (Üçüncü kitabı okumadım). Yorumlarda ikinci kitabın daha yavaş ilerlediğini, kitabın sonunda kurgunun, heyecanın arttığını ve bunun da üçüncü kitabın alınması gibi ticari bir şey için yapıldığını yazan yazılar gördüm. Buna karşı çıkmak zorundayım; kitap yavaş ilerlemek zorundaydı çünkü karakterler daha geniş persfektifte ele alındı, olaylar daha da derinleşti. Neon örgütünün, geçmişin açıklayıcı bir şekilde verilmesi gerekiyordu. Çünkü tüm hikayeyi oluşturacak olayların merkezi iyi anlaşılmalıydı. Kitabında adı gibi 'örümcek ağı'nı yazarımız oldukça iyi ördü. Finali inanılmaz bitti. Nefes almadan okudum, kahramanların yaşadığı şaşkınlıkların aynısı yaşadım. Devin'in, Pia'nın, Galen'in kitap boyunca yaşadıklarını ben de hissettim. Bir de yerin altında duran Meyram'ın hissettiklerini... "Dünyanın en analitik düşünen insanlarını kaderci insanlara dönüştüren, her zaman denklemin çözümsüzlüğü olurdu." (Sayfa454)
Arachnoid Mater
Arachnoid MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20208bin okunma
Reklam
Reklam
Reklam