Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aslında insanlar yalnızca kendi güçlerinin hüküm sürmesini ve artmasını arzu ederler. Gücünü bir başkasına teslim ettiği ender anların sonunda hep yıkılmış ve öfkelenmiştir.
"Yeryüzünde her insanın kendisini bekleyen bir hazinesi vardır," dedi yüreği delikanlıya. "Biz yürekler, insanlar artık bu hazineleri bulmak istemedikleri için bunlardan pek ender söz ederiz. Onları küçük çocuklara anlatırız. Sonra herkesi, kendi yazgısının yoluna göndermek işini hayata bırakırız. Ne yazık ki, kendisine çizilmiş olan yolu, pek az insan izliyor; oysa bu yol, Kişisel Menkıbe'nin ve mutluluğun yoludur. İnsanların çoğu dünyayı korkutucu bir şey olarak görüyorlar ve yalnızca bu nedenden dolayı da dünya gerçekten korkutucu bir şey oluyor. O zaman biz yürekler, giderek daha alçak sesle konuşmaya başlıyoruz ama asla susmuyoruz. Ve sözlerimizin duyulmaması için dilekte bulunuyoruz: Kendilerine çizmiş olduğumuz yolu izlemedikleri için insanların acı çekmelerini istemiyoruz."
Reklam
"Yeryüzündeki her insanın kendisini bekleyen bir hazinesi vardır," dedi yüreği delikanlıya "Biz yürekler, insanlar artık bu hazineleri bulmak istemedikleri için bunlardan pek ender söz ederiz..."
Sayfa 154 - Can YayınlarıKitabı okudu
Parçaları kaybolmuş puzzle gibi artık insanlar.Kiminin kalbi,kiminin ruhu, kiminin beyni yok.
Sayfa 173
Romantizme gelince, Mark çocukken bile yoğun bir aşkla tutulduğu insanlar hatırlıyor. Bir yetişkin olarak ilişkilerini, kendi sözleriyle, "ender fakat aşırı yoğun ve baskılı, acı verici. Kapıları kapatmama rağmen sonu gelmiyor;' şeklinde tanımladı.
Cehennem mi suçları engeller dünyada uygulanan cezalar mı?
İnsanın doğası üzerine dikkatle düşünmüş olanlar, bütün tehlikelerin, bütün kötülüklerin, ne kadar büyük olursa olsun, bunlar uzak olduklarında güçlerinden çok şey yitirdiklerine, küçük tehlike ve kötülüklerin, gözümüzün önünde oldukları sürece çok daha kaygı verdiklerine ikna olabilirler. Yakındaki cezaların, suçtan vazgeçirmeye gelecek cezalardan daha etkili ve daha uygun oldukları açıktır. Yasaların hiç etkisinin olmadığı günahlar karşısında insanlar, ender olarak akıllarına gelen ya da ancak belirsiz ve kolaylıkla ortadan kaldırılabilir dalgalar halinde kendini gösteren gelecekteki sonsuz felaketlerin kaygısındansa, sağlık, edep, ün gibi gerekçelerle ve gözlerinin önündeki geçici ve mevcut düşünceler nedeniyle çok daha etkin bir şekilde vazgeçmiş değiller midir? Öteki dünyanın kesin ve sonsuz cezaları korkusunun insanları kötülükten vazgeçirmeye günümüz dünyasının dünyevi ve mevcut cezalarından daha uygun olup olmadığını değerlendirmek için, bir an, bu korkulardan ilkinin evrensel olarak varlığını sürdürdüğünü, sonuncunun tamamen uzaklaştırıldığını kabul edelim: Bu hipotezde evren anında suçlara gömülmüş olmaz mı? Tersini kabul edelim ve varsayalım ki sonsuz cezalar korkusu ortadan kalktı, ama görünür cezalardan duyulan korku bütün kesinliğiyle varlığını sürdürüyor ve bu cezaların eksiksizce ve evrensel olarak uygulanacağı görülüyor; bu durumda, bu sonuncu cezaların insanların zihninde, tutkular konuşur konuşmaz gözden yitirilen gelecek zamanın uzak cezalarından daha güçlü bir etkide bulunacağını ve onların davranışlarını daha da etkileyeceğini görmez miyiz?
Sayfa 63 - Fol, 2.Basım, Kasım 2022
Reklam
Yalnızca tutkuya yabancı insanlar, böylesi ender anlarda, böyle çığ gibi, kasırga gibi birdenbire tutku patlaması yaşarlar. İşte o zaman, yıllar yılı biriken her şey insanın içinde patlar.
"Ejderhaların," dedi sonunda genç adam, "insanlar için bir iyilik yapmak istemelerine pek ender rastlanır." "Ama öldürmeden önce," dedi ejderha, "kedilerin farelerle oynaması çok yaygındır."
Sayfa 75 - Metis Yayınları, Yedinci Basım: Temmuz 2023Kitabı okuyor
·
Puan vermedi
Bu sefer bir kitabı okurken analiz etmek istiyorum her bölüm sonrası buraya bir kaç şey ekleyeceğim kitap bitene kadar .Biraz özet ve kişisel yorumlarım karışımı bir şey olacak o nedenle kitabı henüz okumayanlar için değildir. Kitap öyle dolu bir kitap ki hiç bir şeyi unutmak istemiyorum, sizler de okumuş iseniz hoş geldiniz o zaman :) Büyük
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar
İnsanlığın Yıldızının Parladığı AnlarStefan Zweig · Zeplin Kitaplar · 20175,5bin okunma
"Bu dünyaya," dedi, " yalnızca iyi eğitilmiş insanların ve bilim adamlarının değerli katkıları olabilir demeye çalışmıyorum. Ama diyorum ki, iyi eğitim görmüş insanlar ve bilim adamları, başlangıçta zeki ve yaratıcı iseler ne yazık ki, bu ender bir durumdur, yalnızca zeki ve yaratıcı olan insanlara kıyasla, arkalarında sonsuza kadar kalabilecek çok daha değerli şeyler bırakıyor gibiler. Kendilerini daha açık seçik ifade edebiliyor gibiler ve genellikle, düşüncelerini sonuca ulaştırmak gibi bir tutkuları var. Ve en önemlisi yüzde doksan olasılıkla bilim adamı olmayan düşünürlerden daha alçakgönüllü oluyorlar."
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
Parçaları kaybolmuş puzzle gibi artık insanlar. Kiminin kalbi, kiminin ruhu, kiminin beyni yok. ~Chuck Palahniuk~
Ben düşündüğüm şeyler sayesinde zengin olmadım. Ben oturarak zengin oldum. Anlatabildim mi? Yerimde sıkı sıkı oturarak! Borsadaki tahminlerin doğru çıkması iş değil. Yükselecek ya da düşecek fiyatları önceden tahmin edip buna göre davranan pek çok yatırımcı vardır. Doğru anda doğru tahminlerde bulunan ve en fazla kâr sağlaması gereken anlarda alım satım yapan birçok kişi tanıdım ben. Ve bu kişiler de bir türlü zengin olamadı –tıpkı benim gibi. Hem doğru tahminlerde bulunan hem de sabıırla yerinde oturmasını bilen insanlar ender bulunur. Bunu öğrenmesi kolay değildir. Ama borsada para kazanmanın tek yolu bu beceriyi edinmektir. Acemiyken yüz dolar bile kazanmak zordur, ama oyunun kurallarını öğrendikten sonra milyonlarca dolar kazanmak işten bile değildir.
Aldatmada dürüstlük noktası
Bütün büyük dolandırıcılarda, güçlerini borçlu oldukları kayda de­ğer bir durum vardır. Tüm hazırlıkların içindeki asıl dolandırma ediminde, sesin titremesinin, anlatımın, jestlerin için­de,etkili sahnelemenin ortasında kendi kendiIerine inanırlar: çevrelerindekilere mucizevî ve ezici biçimde hitap eden de budur. Din kurucularını, dolandırıcılardan ayıran, bu kendi kendini aldatma durumundan kurtulamamalarıdır: ya da kuşkunun baskın çıktığı o aydınlık anları çok ender yaşarlar; genellikle bu aydınlık anları kötü mu­haliflere mal ederek avuturlar kendilerini. Dolandırıcıların da, din kurucuların da olağanüstü izlenimi bırakmaları için, kendini aldatma işbaşında olmalıdır. Çünkü insanlar, çok güçlü bir biçimde inanıldığı bariz olan şeyin doğruluğuna inanırlar.
Sayfa 47 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
*..İyi eğitim görmüş insanlar ve bilim adamları,başlangıçta zeki ve yaratıcı iseler ,ne yazık ki bu ender bir durumdur,'yalnızca' zeki ve yaratıcı olan insanlara kıyasla ,arkalarında sonsuza kadar kalabilecek çok daha değerli şeyler bırakıyor gibiler...Ve en önemlisi %90 olasılıkla bilim adamı olmayan düşünürlerden daha alçakgönüllü oluyorlar.s.178 *Akademik eğitim sana bir şeyler kazandırıyor....Her şeyden önce,sana uymayan,sana yakışmayan düşüncelerle uğraşmaman için olağanüstü bir zaman kazandırıyor bu.Gerçek boyutlarını,gerçek ölçülerini alıp,zihnini ona göre giydirip kuşandırıyorsun.s.178 *Kimse beni tanımasın,ben kimseyi tanımayayım,bu yeterdi.Düşündüm,sağır dilsizmişim gibi numara yapardım.Böylece hiç kimseyle o salak konuşmaları yapmak zorunda kalmazdım.s.186 *Pek çok kişi,özellikle de şu psikiyatrist herif,önümüzdeki eylül ayında okula başladığımda kendimi derslere verecek miyim diye sorup duruyor.Bu çok salakça bir soru bence.Yani,bir şey yapmadan önce,ne olacağını nerden bilebilirsiniz ki,Yanıtı belli bunun;bilemezsiniz.Yemin ediyorum,çok salakça bir soru bu.s.198 *Doğrusunu isterseniz,ne düşündüğümü ben de bilmiyorum.Pek çok insanın hakkında konuştuğum için üzgünüm.Bildiğim tek şey,size anlattığım herkesi biraz özlüyorum.Bizim Stradlater'ı ve Ackley'i bile,sözgelimi.Sanırım o lanet Maurice'yi bile özlüyorum.Sakın kimseye bir şey anlatmayın.Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.s.198
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Bir evlilikle karşılaşmak en ender şeylerden biridir. İnsanlar birlikte yaşıyorlar çünkü tek başlarına yaşayamıyorlar. Bunu hatırla: Tek başlarına yaşayamadıkları için birlikte yaşıyorlar. Tek başına yaşamak rahatsız edici, tek başına yaşamak ekonomik değil, tek başına yaşamak zor, bu yüzden birlikte yaşıyorlar. Sebepler olumsuz.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.