Martin Eden bana Tolstoy un deve dikeni hikayesi hatırlattı. Kendi topraklarında kendi kökleriyle var olan Martin Eden' i koparmaya çalıştıklarında daha da güçlenip kök salıyor. Martin' in çalışma azmi ,okudukça yer açtığı zihni beni büyüledi. Ayrıca bilgi sınıfsal ayrıcalık ile elde edilir mi bilmem ama erdem dediğimiz şeyin ait oldukları sınıfla hicbir ilgisi olmadıgıni gösterdi Martin.En çorak arazide bile barınan tomurcuk gibi . Ah Martin ulaşmak istediğin sınıfa ulasma çabanda vardığın noktanın kendin olması çok hoştu. Ancak seni yıpratıp hayat ışığına gözlerini kısık hale getiren insanlar sadece senin vardığın noktada yanındaydı. Senin ise istediğin varmaya çalıştığın yoldaki mücadelede yanında olmaları. İşte bu düşünce Martin' i beyninden vurdu .Ben hep aynı Martin dim neden o zaman yanımda değillerdi diye döndü durdu . İnsanlara yabancılaşma evrende yanında bende izledim o insanları. Ve son olarak her insanın içinde kodlanmış yaşam mücadelesi vardır. Kitabın sonunda beni en çok etkileyen bu oldu . Hoşça kal Martin bugün seninle vedalaştım ancak bize anlattıkların hep benimle olacak.
Martin EdenJack London · Cem Yayınevi · 201092bin okunma