Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nagi’

88 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Aziz Bey Hadisesi; Ayfer Tunç’tan okuduğum ilk, ocak ayının ise ikinci kitabı. Olaylar üçüncü tekil şahıs tarafından anlatılıyor. Okuduğumuz bir aşk hikayesi, yalın bir anlatım fakat hissettirilen yazılanların çok ötesinde. Seven, sevilmeyi bekleyen, sürekli yalnızlık hissi çeken, yardımcı karakterlerin bile ön plana çıkabildiği bir eser…
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,4bin okunma
Reklam
405 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
“Şule bize aydan değil Aşk eri bu soydan değil Rızkımız bu evden değil Derya-yı ummandan gelir” iskender pala 2023te kalemiyle yeni tanıştığım yazarlardan biri oldu, nedense eserleri birçok kişide olduğu gibi bende de ağır bir dili olduğu düşüncesi uyandırıyordu. bu da sürekli ertelememe sebep oluyordu. meğersem kitabı okumam için önce doğru zamanın gelmesi gerekiyormuş. diğer kitaplarında yazım tarzı nasıldır bilmiyorum ama od kitabıyla ‘ağır üslup önyargısını’ yıktığımı düşünüyorum. ilk 50 sayfasına geldiğimde kitabın gayet akıcı olduğunu anladım. yazar; yunus derviş üzerinden madde-mânâ, nefes-nefs ilişkisini ilahi bir aşk ile birleştirerek anlatmış ve hakikatte bilir bilmezlik ilkesini kaleme almış. “ilim ve irfan sanki iğne olup ruhuma ilmek ilmek düğümler attı. ilim ilim ilmek oldu, eşyayı ve âlemi bana gösterdi.”
Od: Bir Yunus Romanı
Od: Bir Yunus Romanıİskender Pala · Kapı Yayınları · 201741,8bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
değişim; sakın konuşma anlamına gelen mo yan takma adlı yazarımızın otobiyografik bir öyküsü. konu olarak dönemde geçen dildeki ve siyasi değişimlerin yanı sıra toplumsal yaşamdaki alt ve üst düzeydeki bireylerin yaşadığı sorunlar ele alınmış. anlatımı akıcı, kah gülümseten kah düşündüren bir eser. senenin sonunda bir uzak doğu edebiyatına şans vermek isterseniz mo yan’ı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Değişim
DeğişimMo Yan · Can Yayınları · 20161,090 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
“Ölüm direnebileceğin bir şey değildir. Kabullenirsen korkacağın bir şey kalmaz ortada.” On Gece Düşleri, Natsume Sōseki’nin 25 temmuz 1908de “birinci gece” başlığıyla asahi gazetesinde tefrika edilmeye başlayan 5 ağustos 1908de “onuncu gece” başlığıyla tamamlanan, kısa öykülerinden oluşan uzak doğu edebiyatıdır. Meiji dönemi yazarları arasında ilk akla gelen Sōseki, bazı hikayelerinde ‘Şöyle bir düş gördüm’ giriş cümlesinin arkasına saklanarak hayal ile gerçek arasındaki ince çizgiye, japonyanın batılılaşma serüvenine, geçmişe, eski gelenek ve göreneklere olan özlemine değinmiştir. Aynı zamanda yaşadığı sağlık sorunlarını, psikolojik travmalarını, aile içinde yaşadığı sıkıntıları da eserlerine yansıtarak bizlere kendi hayatına yolculuk yapma fırsatı vermektedir. #zeynepgençerbaloğlu çevirisiyle #africanokitap ‘ta basıma çıkan #ongecedüşleri kitaplığımda 15. öykü kitabı olarak yerini almış bulunmaktadır. “nasıl söylesem, sanki orada varmışlar da yokmuşlar gibi ya da yokmuşlar da varmışlar gibi oluyor. Etrafımdaki eşyalar bir görünüyor bir kayboluyor. Ama odaya uğramayan tek şey yıllardır peşinden koştuğum, arayıp da bulmaya çalıştığım ancak bir türlü erişemediğim hiçlik.”
On Gece Düşleri
On Gece DüşleriNatsume Soseki · Africano Kitap · 2021299 okunma
108 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
“Herkes o kadar birbirinin aynısı ki, gelenler gidenleri ya da gidenler gelenleri aratmıyor. Galiba bu yüzden kalabalığın yalnızlıktan bir farkı yok. “ Öykü ya da oyun tarzı okumaları sevmiyorum aslında. Ama son zamanlarda kendimi hep öykü kitaplarının sayfalarını çevirirken buluyorum. Muhtelif Evhamlar Kitabı da “popülaritesi düşük olan ama
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,5bin okunma
Reklam
210 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Uzak Doğu Edebiyatı’na giriş yaptığım ilk yazar. Belki okunma oranına göre geç kaldığım bir kitap bile olabilir. Dönemdeki siyasi olaylara değinilmiş ama ben bunlara detaylı bir şekilde değinmeyeceğim. Dili sade, akıcı… Anlatım açısından okurken yormayan fakat psikolojik olarak yüreğinizin kaldıramayacağı bir eser diyebilirim. En azından benim
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,9bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen ama ödüle sahip olamayan Henry James’in romanlarında çoğunlukla kadına ve kadınların iç dünyalarına göndermelerde bulunduğu görülmektedir. Daisy Miller; yazıldığı dönemin ve hatta günümüz erkek aklının kalıplarına sığmayan, istediğiyle flörtleşen, istediği zaman istediği kişiyle gezen, dikkatleri üzerine çeken, üslubuna ve usturubuna baskı uygulanmaya çalışılan, ama kendi kişiliğinden vazgeçmeyen, coşkulu bir karakterdir. Aslında yazarımızın sahip olduğu arkadaşlarından birisi, Amerikalı bir anneyle tanışmıştır. Anne; doğal ve özgür davranışlarıyla dikkat çekmek, göz önünde bulunmak isteyen kızından bahsetmiştir. Bu durumun Henry James’e açılması sonucu yazma isteği uyanmış ve daisy miller kaleme alınmıştır. İlk etapta editöre atılan bu kısa öykü, hiçbir yorum yapılmadan yazara aynı şekilde geri dönmüştür. Editör bu öyküyü “Amerikan kızların aşağılanması” olarak algılamıştır. Ama sonrasında eser bir şekilde değer görmüştür. Hatta o dönemde Boston’da korsan baskıları bile çıkmıştır. Aslına bakarsak, hikâyenin temelinde yatan şey; kuruluk, monotonluk, saflık… Hoşgörünün kaybolmadan akıp gitmesidir.
Daisy Miller
Daisy MillerHenry James · İthaki Yayınları · 20191,079 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“Elinde benim gibi hiçbir şeyi kalmayanlar geçmişe dönüp bakma ve ilerisini görememe hastalığına yakalanırlar. Kendi geçmişime bakınca görüyorum ki önceden de sahip olduğum pek bir şey yokmuş. Olanı da yitirmişim. Başkasının suçu olduğuna emin olduğum konularda bile hatayı kendimde görüyorum artık. Daha sabır olsaydım, daha akıllı davransaydım, daha cömert olsaydım, daha yakışıklı olsaydım. Daha.Daha.Daha.Daha.” • Hammurabi; yayınevinde basıma çıkmadan önce yazarın kendi imkanlarıyla tezgahta satışa sunduğu, asla pes etmeyişiyle ilk serüvenine imzasını attığı bir kitap. düşündürmekten ziyade, duygulandırmanın ve heyecanlandırmanın ön planda olduğu, birtakım sözcüklerden ve geçişlerden yararlanarak okuyucuya kişiler ya da olaylarla ilgili hükümlere erişebilme imkanı veren, olayları birbirine bağlayan, aynı zamanda içinde bulunduğu konumun kültürüne değinen, toplamda 13 hikayeden oluşan, 2si seslendirilen kült bir eser. Bu turuncu’yla tanışın, çünkü çok seveceksiniz!
Hammurabi
HammurabiAhmet Şimşek · Vacilando · 202168 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
“Bunu asla düşünmedim diyor. Yaşamımın kuşkusuz yalnız olacak sonu hariç. Ama işte, bu yüzüstü bırakılmışlığı ilk günden beri kabul ettim.” Marguerite Duras, kalemiyle yeni tanıştığım bir yazar. Gizemli, belirsiz bir anlatımı seviyor gibi kendileri. Metin diyaloglar halinde geçiyor ve bazen karakteristik düşünceler karşısında “sessizlik” hakimiyet sürüyor. Alışılmışın dışında bir kitap. Üstelik sinemaya da uyarlanmış. “Korkan biriyim diye devam ediyor Alissa, terk edilmekten korkan biri, gelecekten korkan, sevilmekten korkan, şiddetten korkan, sayıdan, bilinmeyenden, açlıktan, sefaletten, hakikatten korkan biri.”
Yıkmak Diyor Kadın
Yıkmak Diyor KadınMarguerite Duras · Monokl Yayınları · 201172 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Knut Hamsun’ın 1920 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görünen romanlarından birisidir. Anlatımı yalın olsa da, konu bakımından çok hareketli bir kitap olduğunu söyleyemeyeceğim. Maksim Gorki’nin bu kitap için yorumunda da belirttiği gibi, belki de “güzellik onun sadeliğinde gizlidir.” Melankolik bir aşk hikayesinin yanında; karakterler üzerinde dönemde yaşanan alt sınıf ve üst sınıf arasındaki çatışmalar, kırsal kesimin kent yaşamına merak duyması, topluma kendini kanıtlama ve kabul ettirme konuları ele alınmıştır. Benoni, aslında Pan kitabının devamı niteliğindedir. Yani sıralama yapacak olursak Pan, Benoni ve Rosa olarak yazılmıştır.
Benoni
BenoniKnut Hamsun · Timaş Yayınları · 2019368 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
‘İşi kılıfına uydursam, uyanık davransam bir ayda yüz sayfalık ‘aşk şiirleri kitabı’ yazabilirim mesela - çok kolay. Satar da. Ama ben, ipuçlarının peşindeyim dedim ya- galaksinin arazisinde izinsiz, bir arkeolog titizliğiyle hummalı bir çalışma içindeyim’ diyor küçük İskender kitabında. (Syf.74) . • Şiir dediğinizde aklınıza naif cümleler
İkinci Waliz
İkinci WalizKüçük İskender · Can Yayınları · 2018149 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
“Yeniden başlamam ve bitirmem gerek.” • Örmeye başladığımızda 3 eşit parçaya ayırıp, birbirleriyle birleştirerek ve en sonunda tek bir tutam haline getirdiğimiz saçın bu kadar derin bir anlam içerip, böyle bir hikâyeyle harmanlanacak olması daha önce aklına gelir miydi diye sorsanız, hayır derdim. Her ayrıntısı öyle ince, öyle güzel işlenmiş... • Üç kıta. Üç hayat. Üç kadınla başlıyor hikâyemiz ve onların yaşamla olan mücadeleleriyle, savaşlarıyla, cesaretleriyle, kaderlerine razı gelmeyişleriyle, kendilerini geliştirmeleriyle ve “hayır” demenin-diyebilmenin gücünü keşfetmeleriyle, zaman zaman umutlarının tükenmesiyle, düşüşleriyle ama farkında olmadan birbirlerinin hayatlarına nasıl dokunduklarıyla gelişiyor. • Bitirdiğinde kendi hayatını sorgulayacak, yapamazsın dediklerinde sadece izle ve gör diyecek, pes edecekken kitapta çizilen onca cümleye rağmen aklına sadece “yeniden başlamam ve bitirmem gerek” cümlesi gelecek, ‘ah tırnağım kırıldı’ diye değil de tüm dünyanın yükünü sırtlayıp yine de gıkı çıkmayacak, siz güzelim kadınlar... Yaptığınız her fedakarlık, her yükseliş, her boyun eğmeyiş, bu dünyada çok şeyi değiştirmekte. • Son sözde de dediği gibi; Seven, doğuran, ümit eden, Binlerce defa düşüp yeniden ayağa kalkan, Eğilen ancak yenik düşmeyen kadınlara. Onların savaşını biliyorum. Gözyaşlarını ve sevinçlerini paylaşıyorum, Her biri biraz ben.
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,6bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
“Yüzyıllar boyunca onlar gibi insanlar, kadınların ruhu olmadığını söyleyip durdular. Ve neredeyse herkes hâlâ buna inanıyor.” • Jaguar Yayınlarından olan Bayan Caliban, Prospero kitaplığının 5. Kitabı. İlk olarak 1982 yılında yayınlanmış olup, 1986 yılında British Book Marketing Council tarafından, II. Dünya Savaşı sonrasında Amerikalı bir yazar tarafından yazılmış en iyi 20 kitap arasında gösterilmiştir. İlk sayfasında da belirtildiği gibi; insanlığın kendi rüyalarını, kâbuslarını, hayallerini ve geleceğini ele almak amaçlanmıştır. Konusundan kısaca değinecek olursak, Fred ve Dorothy; saygı ve sevgiyi çoktan tüketmiş olan, konuşmaları ‘çıkmam gerek’ ile başlayıp bununla biten, aynı evi paylaşmalarına rağmen aslında kendilerine ait hiçbir şey paylaşmayan bir çifttir. Larry; laboratuvarlarda denek olarak kullanılan yarı insan yarı yaratık türündendir. Kendi üzerinde uygulanan işkencelere daha fazla dayanamayıp bulunduğu yerden kaçtığında yolu Dorothy ile kesişir. Larry’nin gelişiyle birlikte, Dorothy’nin unuttuğu duygular yeniden filizlenir. • Sadece aşk, sevgi üzerine işlenmiş bir kitap değildir. Arkadaşlık, önyargı, medya, bilim gibi konularda ele alınmıştır. • Yazarın gerçeküstü olayları işlemesi, konuya birden giriş yapması, olayların hızlı gelişmesi gibi etkenler bazı okuyucuları rahatsız edebilir. Ama ben Dorothy’nin sevgi görmemesine rağmen başkalarına karşı sevgisinin, yardımseverliğinin, umudunun bitmeyişini ve bazı durumlarda farklı bakış açısıyla olaylara yaklaşımını sevdim sanırım.
Bayan Caliban
Bayan CalibanRachel Ingalls · Jaguar Kitap · 2020242 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
öncelikle destek yayınlarının felsefe kitaplığı serisine ba-yıl-dım. en azından başlangıç için ideal olduğunu söyleyebilirim. 120 sayfadan oluşuyor ve bölüm bölüm ilerliyor. bölümler en fazla 3 sayfadan oluşuyor. “felsefe, insanı aydınlatan, düşündüren ve soruları çözen coşkulu bir düşünce hareketidir. insan gerçek varlığını ancak ve ancak
Farabi - Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?
Farabi - Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?Mesud Topal · Destek Yayınları · 20207,3bin okunma
888 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
- çünkü zaman, hiç kesintiye uğramadan hep aynı akarsa, elimizden kaymaya başlar. . uzun zamandır paylaşım yapmadığımın farkındayım, artık bir yerden başlamak gerektiğini düşündüm. mayısın başında başlayıp, 15inde bitirdiğimiz grup okuması olan Büyülü Dağ, zor bir kitap. bunu benden önce okuyan birçok kişinin yorumunda da
Büyülü Dağ
Büyülü DağThomas Mann · Can Yayınları · 20191,216 okunma
626 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
jane eyre romantizm akımının en önemli örneklerinden biridir.farklı sınıftan iki kişinin birbirine olan aşkını anlatıyor olsa da, bu olayın arka perdesinde viktoria dönemi ingilteresinde yaşanan dini baskılar, kadın hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması ve erkeğin üstün görülmesi ele alınmıştır.bu yüzdendir ki, bir romantizmden çok daha
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 201831,4bin okunma
Reklam
368 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Herkes şanslı doğmak ister. İyi bir ailesi, iyi bir geleceği, iyi bir evi, iyi bir arabası, iyi bir hayat arkadaşı, iyi bir... Liste uzar gider. Ama ne yazık ki hayat, herkesin yüzüne aynı eşitlikte gülmez. Bazıları vardır ki, hayatta kalabilmesi için daha çok mücadele etmesi gerekir.. • Hani derler ya insana; ‘ne zaman büyürsün biliyor musun? şımaracak kimsen kalmadığında’ diye. O kadar doğru bir söz ki.. • Farklı zaman dilimlerinde (1929-2011 yılları) aynı kaderi paylaşan Vivian ve Molly’nin Öksüzler Treni’ne katıldıktan sonraki hayatla olan mücadelesini okuyoruz. Sevgisizliklerini, aile özlemlerini, anlamını dahi bilmedikleri bir kelime üzerine nasıl suçlandıklarını, insanların çirkin ithamları ve saldırganlıkları karşısında neler yaptıklarını, evlat edinen ailenin onlardan vazgeçişlerini, tekrardan yeni bir ailede hayata tutunmaya çalıştıklarını.. Kitabın sonuna doğru birbirlerine o kadar güzel şeyler katıyorlar ki, sanki hayat onlara ‘bu zamana kadar yaşadığınız tüm olumsuzlukların mükâfatı, şuan yaşadığınız andır’ diyor. • Bana kalırsa; sadece bir aile dramı değil, aynı zamanda kadının ne kadar güçlü olup, kendi ayakları üstünde durabilmesini de okuyoruz. Son sayfasına geldiğimde; ağladığımda, güldüğümde, düştüğümde, kalktığımda, her zaman yanımda olan bir ailem olduğu için şükrederken, hayatımda olmayan birçok şey içinde şükrettim.
Öksüzler Treni
Öksüzler TreniChristina Baker Kline · Arkadya Yayınları · 20141,739 okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yazarın en kült, aynı zamanda okurken zorlayacak bir kitabıyla karşı karşıyayız. Bulgakov’un 10 yıl boyunca titizlikle yazdığı romanı, yaşamını yitirdikten 26 yıl sonra okuyucuyla buluşmuştur. Eser, Stalin Dönemine ait bir taşlamadır. Bu yüzden okumaya başlamadan önce bazı konularda bilgi sahibi olmanızda fayda vardır. -Stalin Dönemi -İncil -Faust (ilham kaynağı olduğu için) Bu dönemde yaşadığı olumsuzluklar sebebiyle umutsuzluğa kapılıp görme yetisini kaybeden Bulgakov, Usta ve Margarita’nın son bölümlerini eşine yazdırmıştır. Lakin eşinin de bu kitabı tamamıyla bitirmeye ömrü yetmediği için yarım kalmış bir eserdir. • Kitabın girişinde, Moskova’ya inen Şeytan Woland, bir parkta Massolit Başkanı Berlioz ve Bezdomnıy lakaplı şairin konuşmalarına tanık olur. Tanrının varlığını reddeden, insanın kendi kaderinin kendisinin tayin edebileceği konusunu tartışan bu iki yazarın düşüncesine karşı çıkan Şeytan Woland, kendi savını kanıtlamak amacıyla çetesi ile birlikte birbirinden komik ve aynı zamanda nefes kesen entrikalarla Moskava’yı birbirine katar. • Kopan kafalardan, gençleştiren kremlerden, süpürgeyle uçan cadılardan, büyülerden, vampirlerden bahseden kitap,büyülü gerçekçilik akımının da öncülerindendir.
Usta ve Margarita
Usta ve MargaritaMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20207,2bin okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
‘Bazı insanların ömrü vakit kazanmakla geçer...Ben zamana, kendi zamanıma çelme atmakla yaşıyordum.’ Ahmet Hamdi Tanpınar, şiirlerinde sembolist bir yazı kullanırken, romanlarında gerçekçi ve sosyal sorunlara eğilen bir tarzı tercih etmektedir. Kendine has simgeci anlatımıyla birleşip, zaman zaman gelişen olaylarla birlikte başkalaşmaktadır.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,8bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Zweig ile yıldızlarımız bu kitabında barıştı diyebilirim. Bundan öncesinde hep öykü tarzında kitaplarını okumuştum ve bu tarz sevemiyorum nedense. Sabahattin Ali-Kürk Mantolu Madonna’ya benzetmedim değil. (Basım tarihine göre bir karşılaştırma değil ilk onu okumuştum.) Hisler çok güzel aktarılmış, karşılıksız sevginin,sabrın, umudun, beklemenin mümkün olabildiğini ama en sonunda tüm bunların, insanı derinden yaraladığını açık bir dille ifade etmiş yazar.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,5bin okunma
%50 (88/176)
·
Puan vermedi
Farklı yazarlarla tanışma isteğim üzerine aldığım bir kitap. Başlangıçta güzel gidiyordu, Atatürk’ten bahsedilmişti üstü kapalı da olsa.. İşte dedim aşk ve tarih serpiştirilmiş arasına.. Lakin sayfalar ilerledikçe (47. syf.) edebiyat adı altında terör propagandasının işlenmiş olduğunu anladım. Yazar tam olarak barış için, kardeşlik için, özgürlük için, daha iyi bir gelecek için savaşmış-savaşıyor-savaşacak olduklarını belirtmiş. Bu zamana kadar başladığım hiçbir kitabı yarıda bırakmamıştım.. Ama bu konu hassas noktamdır. Yazar bunu dile getirme özgürlüğüne sahipse, okur olarak yarıda bırakma özgürlüğüne sahibim diye düşünüyorum..
Boşluğun Sesi
Boşluğun SesiUmut Dağıstan · Ayrıntı Yayınları · 201226 okunma