"Azımıza s..... be adam"
Kim bilir ne yaşadın, ne içtin içtin de celallenip yazdın bu satırları anlamadım ki? Kapağı afilli, başlığı cezbedici diye aldım kitabı. Çoğu kitap bu şekilde alınır sonrası fıs çıkar. Zannettim ki böyle 80'ler havasında eskiye duyulan özlemle bir şeyler okuyacağım, dertleneceğim... Öyle de başladı! Futbolcu kartları, salçalı ekmek, Ferdi kasetleri masetleri derken... Yahu ihanetin, aşkın, kanserin, ölümün, yokluğun bini bir para. Bu kadarı, en azından bir kısmı yaşanmadan yazılamaz doğrusu. Çanakkale'de başlayan öykülerini en son getirip getirip Ankara'ya, soğuğa, öğrenciliğe ve SSK iş hanına dayandırdı ya... Beni benden aldı. Çanakkalelileri bilmem ama 79-90 arası çocukluk yaşamışların, Ankara'da okuyanların mutlaka kendinden bir şeyler bulabilecekleri bir kitap. Akıcı, yormayan bir dil... Küçük küçük öykülerin, sizi anılara götüreceği harika bir eser olmuş...