Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlk Aşk Hakkında

İlk Aşk konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Üç orta yaşlı adam uzun bir akşam yemeğinden ardından huzurlu bir sohbetin ortasındayken ev sahibi her birinin ilk aşklarının hikayelerini anlatmasını teklif eder. İlk iki adamın hikayesi tutku ve derinlikten yoksun olarak üzerinde durulmayıp geride bırakılırken Vladimir Petrovich, dalgın ve düşünceli bir şekilde kendi hikayesini ifade etmekte zorlanır ve yazdıktan sonra paylaşmayı teklif eder. Vladimir'in hikayesi bir yaz on altısında köyde tatminsiz bir anne ve kıvranan bir baba ile yaşarken 21 yaşında genç, oldukça çekici ve güzel bir bayan olan Zinaida ile tanışmasıyla başlar. Birçok meslek grubundan başarılı erkeğin hayallerini süsleyen ve onun sevgisini kazanmak için her şeyi yapmaya hazır oldukları Zinaida'ya tutulur. Cazibesine bu kadar tutulmasının nedenlerini hikaye boyunca sorgular. Her akşam taliplilerin kızı araması canını sıkar. Kendisinden yaşça büyük, zenginlik ve sosyal sınıf olarak öndelerdir. Zinaida her seferinde taliplerini geri çevirir ve Vildamir ile fört eder gibi konuşur. Bu da Vildamir'e ilk aşk olması nedeni ile inanılmaz duygular ve sonrasında karşılıksız çıkması nedeni ile büyük acılar verir. Genç kızın tavırlarındaki değişikliği ancak Vildamir fark eder. Maskesinin atında onun gerçekten aşık olduğunu -ama kendine değil- fark eder ve gizli aşkının aslında kendi babası olduğunu anlar. Bu kırılan kalbin hikayesi ilerleyen bölümlerde trajik bir hal alır. (Tanıtım Bülteninden)
Çevirmen:
Hasan Can
Hasan Can
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 10 dk.Sayfa Sayısı: 112Basım Tarihi: Ocak 2014Yayınevi: Tutku YayıneviOrijinal Adı: Первая любовь
ISBN: 9786054756766Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 79.3
Erkek% 20.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ivan Turgenyev
Ivan TurgenyevYazar · 57 kitap
Ivan Sergeyeviç Turgenyev, 9 Kasım 1818 tarihinde Orel şehrinde varlıklı bir ailede doğmuştur. Annesi Varvara Petrovna Lutovina, babası Süvari albayı Sergei Nikoleviç Turgenyev’dir. Aile 1827'de Moskova'ya taşınır. Babası 1836 yılında vefat eder. Ivan Sergeyeviç Turgenyev, özel okullarda eğitim görüp, özel öğretmenlerden dersler alır. Henüz bir çocukken; Almanca, İngilizce ve Fransızca'yı anadili gibi konuşmaya başlar. Yüksek öğrenimi için önce Moskova’ya oradan da St. Petersburg’a geçen İvan, Rus dili ve edebiyatı eğitimini kendi ülkesinde tamamladıktan sonra Almanya’ya gider ve 1838-1841 yılları arasında Berlin Üniversitesi’nde felsefe okur. Daha sonra St. Petersburg’a geri dönüp iki yıl kadar bir devlet kurumunda çalışır. Ivan Sergeyeviç Turgenyev, Fransa’da tanıştığı “Gustave Flaubert” ile sıkı bir dostluk kurarak, daha sonraki yıllarda gerçekçilik akımının öncülerinden biri olmuştur. Ivan, ilk olarak 1850 yılında “Lüzumsuz bir Adamın Günlüğü” adını verdiği novellasıyla, ölümünden birkaç gün önce zihninden geçenleri not defterine aktaran bir yazarın hikâyesini anlatarak, yakın çevresine adını duyurur. Şöhretini ise 1852 yılında “Bir Avcının Notları” ile pekiştirir. İvan gençlik yıllarında özel eğitiminden geri kalan zamanları avcılıkla geçirmiştir. Yapıtlarındaki ince duygulu karakter çizimleri, lirik-müziksel dil onu Rus gerçekçiliğinin temsilcisi yapmakla kalmaz, dünya edebiyatının büyükleri arasına da sokar. Turgenyev, eserlerinde serflik ilişkilerinin insana aykırılığını, feodal-aristokrat Rusya'nın yıkılışını, yeni burjuva-demokratik güçlerin yükselişini gerçekçi biçimde yansıtmıştır. Batıyla Doğu arasında kendini sıkışmış hisseden yazarın Çarlık Dönemi’nin Rus entelektüellerini irdelediği “Asilzade Yuvası" adlı romanı 1859 yılında yayınlanır. 1859 yılında annesi de ölünce, geriye kalan topraklar serfler ( toprak ağası adına çalışan köylü) arasında dağıtılırken Turgenyev’e de tüm hayatını rahatça idame ettirebileceği yüklü bir miras kalmıştır. Böylece dünyevi sorunlardan kurtulan yazar başyapıtı, “Babalar ve Oğullar” üzerinde çalışmaya başlar. Gençliğinde köylü kızlara duyduğu ilgiyi ve bu ilişkilerden doğan bir gayrı meşru kızını saymazsak Turgenyev hiç evlenmemiş, babalığını üstlendiği bir çocuk sahibi olmamıştır. Özel hayatı, gönül maceraları pek bilinmeyen Turgenyev’in otuzlu yaşlarda tanıştığı Pauline Viardot ise umutsuz bir aşk macerası olarak yaşamına damga vurmuştur. Altı farklı dili konuşabilen, iyi bir piyanist ve şarkıcı olan sevgilisi evli olduğu için bu çiftin yarı fiziksel, yarı duygusal beraberliği kısa süreli ilişkiler şeklinde uzun yıllar devam eder. Bozkırda Bir Kral Lear (1870), Ham Toprak (1877) gibi eserleri eleştirmenlerden beklediği tepkiyi alamadı ve kendini mutsuz hisseden Turgenyev, son kez ülkesini terk edip hayatının son dönemini bir türlü vazgeçemediği kadının, Pauline Viardot’nun yakınlarında, Paris’te geçirdi. Ivan Sergeyeviç Turgenyev, 3 Eylül 1883 tarihinde Fransa'da Paris yakınlarındaki Bougival kasabasında öldü. Ölmeden önceki arzusu uyarınca naaşı Rusya'ya getirildi ve Belinski'nin mezarının yanına gömüldü.