Spoiler içerir!!
Palto
Kitabı çoğunluk gibi bende Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogolun paltosundan çıktık" sözünden sonra okumaya karar verdim. Yazarın hayatın bütün gerçekliğinin trajikliğini bu denli yansıtmasına hayran kaldım. Öyle ince, yüzleştirici bir mizah anlayışı var ki, yer yer gülmekten kendimi alamadım. Eleştirel üslubu da çok başkaydı.
Herkes şu dünyada bir var-olma biçimi seçiyor. Kimi yükseklerde iz bırakıyor, kimi ise Akaki Akakiyeviç gibi evrak kopyalama gibi sıradan bir işle varoluyor. Sıradan, sakin, ,basit bir insan. Gerçek olduğundan hiç şüphem yok.Ve insanların ipe sapa gelmez zulümleri, azınlıkları.
Özellikle iyiliğin ve erdemli olmanın sadece aynı ünvana sahip insanların yanında uygulanması gerektiğini, kendi ünvanından düşük olanlaraysa sineklerle eşdeğer davranabileceğini sanan insan görünümlü, insanlıktan çıkmış insan topluluğu.. Dönemin Rusyası böyle güzel resmedilemezdi.
Palto ise yaşamımızda amansızca peşinden sürüklendiğimiz herşeydir.Sadece Akaki kadar zavallı olmayabiliriz..
Burun
Burunsa gerçek dışı, asıl hikaye. Zavallı insanoğlunun kendine verilen her şeyi kendinin sanma gibi bir huyu var. Oysa bir sabah belki burnunu değil ama, çok önemli birşeyini kaybederek kalkabilir. İnsanlara nispet yaptığı, böbürlenerek hor gördüğü, kendini onunla konumlandırdığı ne varsa o olmadan uyanabilir ve yaşayabilir. Maalesef insanın akıllanmayı bilmesi gerek, yoksa bir ömür burnunun peşinden koşar durur...
Bize bu imkanı sunan 1K ekibine çok teşekkür ediyorum.