az biraz da olsa kendimden bir şeyler bulduğum buna rağmen beni pek sarmayan roman. roman, ana karakter aslı ve murat'ın aşk hikayelerini anlatır aslında. belki imkansız aşklarını... çoğu zaman keşke dediğim, bir zamanlar amerika'da kaldığım dönemlerde, evlenip orada işimi gücümü kurup yoluma baksaydım hayallerim, romanda gerçekleşiyor. içim burkulmuyor dersem, yalan. ne derece doğru, yanlış tartmadan yapmayı düşlediğim şeyi gerçekleştiriyor ya ona bak sen...hala geç değil diye bir dürtü uyandı bende, aklımda olan kıvılcımları ateşe vermeye yakın... romanda, her fırsatın ablamıza sunulması, her kapının açılması biraz sıkıyor beni, eh öyle hayatta olmaz diyorsun kendi kendine. murat'ı gerçekten sevip sevmediğinden emin olamıyorum şahsen ben... aslı karakteri o kadar garip çizilmiş ki, böyle bir insanla anlaşmak ölüm gibi geliyor bana. bu kadar dik başlı, aynı zamanda çalışkan, aynı zamanda gereğinden fazla hırslı ve bir şekilde herkesle çok iyi geçinen, enteresan... diyeceğim o ki, okumasanız da çok bir şey kaybetmezsiniz. amerika hayaliniz varsa, ya da özlem duyuyorsanız sırf onun hatrına bir göz atın derim dostlar.