Kürk Mantolu Madonna...
Ahh Raif...!
Ağlattın Raif... Birçok insan -kadın erkek fark etmez- unvan peşindeyken sen Raif'tin. İnsanlarla konuşup, anlatamayacağını o kadar kendine benimsetmiştin ki defter sayfalarına ruhunu, hayatını ve yok oluşunu yansıttın. Böyle nefes alabildin.
1942 çağı... Peki şu an? Değişti mi bir şeyler? Hayır. Dikkatli bakınca Raif Efendi ne kadar da bizden biri, Maria ise tam zıt.
Kitabın son sayfalarına doğru keşke bitmese dedim. İçimizden biri olan Raif Efendi'den hiç çıkmak istemedim, sanki hasta yatağının yanında yoldaşı olmuştum.
Okumayı düşünen herkese ısrarla tavsiye ederim, kesinlikle okunması gereken bir baş yapıt... 
Sabahattin Ali
Dante'nin cehennemi
Bu mükemmel eserde Cehennemin zorlu dokuz katlarından, sevdiğine kavuşma amacıyla dalan Dante'nin ve ona bu zaman içerisinde rehberlik eden ve ustam diye hitap ettiği şair Vergilius'un yolculuğuna şahit oluyoruz.
Hem çizimler olsun hem işleyiş olsun mükemmel bir kitaptı. İlahi Komedya'nın Cehennem kısmından yola çıkılarak hazırlanmış çizgi roman. Sanki ben de onlarla cehennemin dokuz katına kadar o zorlu mücadelelere katılmıştım.
Kitabın baskısı ciltli ve tam bir koleksiyonerin elinde mutlaka olması gereken bir kitap. 
Gaëtan Brizzi 
Paul Brizzi
Harika bir kitap bayıldım. İkinci kitabı olan 
Son Kelime yi de okudum.
Kitabı okumayı bitirince düşüncelerimi ifade edebiliyor olmanın değerini bir kez daha anladım.
Kitabımızın kahramanı Letta ve arkadaşları Marlo(benim favorim) ve Finn.
Noa'nın düşünceleri okurken beni çok şaşırttı. Bir insanın konuşmaması için dilini kesmek nedir?
Hepinize tavsiye ederim,bayıldım.
Uzun Yorumlar ve Uzun Yazılar
kitaptan daha uzun inceleme yazan arkadaşları mecbur okumadan beğeniyorum. diyorum bu kadar yorumladığı şeyde yanlışlık olamaz! :d
Başkalarının Tanrısı
Bu kitapla tanışmam, Mine Söğüt'ü derste işleyip, tanımamla başladı. Derste Mine Söğüt'ün farklı kitaplarını da inceledim ama Başkalarının Tanrısı romanının adını ilk duyduğumda ilginç bulmuştum. Kitapta 5 farklı hayatların sokakta nasıl anlam bulduğunu görmekteyiz. (Efsun Abla, Adnan Abi, Hülya, Şair Musa ve Matruşka) Peki bu karakterlerimiz nasıl birbirlerini buldular?
Hepsinin tek bir amacı vardı kendilerine barınacakları bir yer bulma umudu. Bu insanlarda her gün bir yerde illaki karşılaştığımız insanlar. Söğüt'ün de dediği gibi, yüzleşemiyoruz ya da yüzleşmekten korkuyoruz. İnceleme fırsatı bulduğum kitabında da (Deli Kadın hikayeleri)nde de yine bu tipleri görmekteyiz. Bu kitapta da aklımızın ucundan bile geçmeyecek, acılarıyla yeniden kendilerini bulan insanların hayatlarından kısa bir kesiti okuyoruz.
Deli Kadın Hikayeleri romanıyla tanıdığım Mine Söğüt, Türk edebiyatında yeri farklı olan kadın yazarlardan biridir. İyi ki araştırmış, iyi ki okumuşum. Farklı tarzda güncel Türk edebiyatından okumak isteyenlere tavsiye ederim. 
Mine Söğüt
