Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
" Ama ," bugün olduğu gibi o gün de hükmün ilk yarısını töhmet altında bırakan bir bağlaçtı ve itaat bekleyen egemenler için o gün de makbul sayılmazdı .
Sayfa 516 - Timaş Yayınları 1.BaskıKitabı okudu
152 syf.
9/10 puan verdi
David Harvey'in mülksüzleştirme kavramını alıp ileri taşıyor ve kitabın sonunda Türkiye tarihinden genelde kanun düzeyinde olan örneklerle bitiriyor. Başlarken tam bir kamu yönetimi kitabı ve sanırım zaten kamu yönetimi alanına hitaben yazılmış. Fakat kendi adıma edindiğim en çarpıcı bilgi, mülksüzleştirme kavramını idrak etmekle birlikte çağımızda içinde yaşarken normal gördüğümüz ve fakat esasen yeni nesil sömürü yöntemi olan mülksüzleştirmeye maruz kaldığımız gerceğidir. "Gelişmiş" ülkeler bizcileyin ülkelerin elindeki varlıkları yeni nesil araçlarla nasıl sömürüp mülksüz bırakmaktadır? Fakirin daha fakir zenginin daha zengin olmasının bir notasyonu. Harvey'e selam, Sabuktay'ın ise emeğine sağlık.
Mülksüzleştirmenin Yönetimi
Mülksüzleştirmenin YönetimiAyşegül Sabuktay · Nota Bene Yayınları · 20141 okunma
Reklam
Bütün bu diplomalıları zorla üreten devlet, bunların küçük bir bölümünü kullanabilir ve gerisini işsiz bırakır. Bu durumda ikinci gruptakileri kendine düşman etmekten başka çaresi kalmaz. Bu grup her türlü devrime hazırdır, işe yaramayacak bilgiler edindirmek, insanı isyana teşvik etmenin en kesin yöntemidir.
Hata olasılıklarının hesaba katılmaması dairenin bir çalışma ilkesidir. Bu ilke, genel idari yapının mükemmel örgütlenmiş olmasıyla gerekçelendirilir ve işlerin olabilecek en hızlı şekilde sonuçlandırılabilmesi için gereklidir de.
1924, 1961 ve 1982 Anayasalarına Göre Cumhurbaşkanlığı Seçimi
1924 ve 1961 Anayasalarının aksine, 1982 Anayasasına göre, Meclis dışından bir kişi Cumhurbaşkanlığına aday gösterilebilir. 1924 Anayasasından farklı olarak 1961 ve 1982 Anayasaları, Cumhurbaşkanı seçilmek için kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış olmayı şart koşmuştur. 1989 ve 1993 yıllarında Başbakanlar Cumhurbaşkanı seçilmişken bu yükseköğrenim şartı dolayısıyla 2000 yılında Başbakan Bülent Ecevit Cumhurbaşkanlığına aday gösterilememiştir.
01.07.2006
Başkanlık Sistemi Önerisi
Adalet ve Kalkınma Partisinin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna sunacağı ileri sürülen "Türk tipi başkanlık modeli”ne göre, bazı modellerdeki, başkanın parlamentoyu fesih yetkisi Türkiye'de olmayacak. Ancak, hem başkan hem de parlamento kendilerini de kapsayacak şekilde erken seçim kararı alabilecek. Başkan, 40 yaşını aşmış ve üniversite
01.12.2012
Reklam
Demokrasi Kanunu Önerisi
Partilerin eskiden mevcut olan Küçük Kongrelerinin kanun değişikliğiyle kaldırılmış olması da bize göre katılımcı demokrasi anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Bizce, siyasi haklarla ilgili olarak, nisbi temsil, önseçim, müşterek oy pusulası kullanılması ve seçim çevrelerinin mesela 2 ila 7 milletvekili çıkaracak büyüklükte olması, belediye başkanlarının iki turlu seçim usulüyle seçilmesi ve parti içi demokrasi ilkeleri, yargının seçimler ve siyasi partilerle ilgili yetkisinin sınırları gibi temel esaslar Anayasada yeralmalı ve bu konulardaki dağınık kanun düzenlemeleri, Demokrasi Kanunu veya Siyasi Haklar Kanunu adı verilebilecek bir kanunda toplanmalıdır.
02.07.2011
Anayasa Hazırlıklarında Toplumun Bilgilendirilmesi
Bildirgenin önsözü kısaltılmış, içeriği dil yönünden sadeleştirilmeye çalışı lırken yer yer farklılaştırılmıştır. Bazı hükümleri 1961 ve 1982 Anayasalarına gereği gibi yansıtılmamıştır. Mesela asgari ücretin aile geçindirecek düzeyde olması kuralı (m.23/III) alıntılanmamıştır. İnsan Hakları Evrensel Bil dirgesine göre, çalışan her kişinin kendisine ve ailesine insan haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır (m. 23/III).
14.04.2012
Anayasa Değişikliklerinde Cumhurbaşkanının Yetkisi
Cumhurbaşkanına, gerek iade aşamasında gerekse Meclisteki ikinci kabulün sonrasında tanınan, kısmen onaylama ve kısmen halkoyuna sunma yetkisinin, iade aşamasında kısmen onaylama ve kısmen iade şeklinde kullanılamamasının, böylece, bir değişiklik kanununun bazı maddelerini veya bir maddesini halkoyuna sunabilen Cumhurbaşkanının yalnızca bu kısmın Mecliste tekrar görüşülmesini isteyememesinin hiçbir makul gerekçesi bulunmamaktadır. Bize göre, kanunun tümünü iade edebilen Cumhurbaşkanının, bütün parçayı içerir kuralına uygun olarak, kısmi iade yetkisinin de bulunduğu kabul edilmelidir.
17.10.2001
1924 ve 1982 Anayasalarına Göre Cumhurbaşkanının Yetkileri
1982 Anayasasının yasama, yürütme ve yargı alanlarında Cumhurbaşkanına tanıdığı yetkiler, 1924 Anayasasına göre çok fazladır. Cumhurbaşkanına çeşitli konularda tek başına işlem yapma yetkisi verilmiş ve bu işlemlere karşı yargıya başvurulmasına da imkân tanınmamıştır. Cumhurbaşkanının Meclis tarafından vatana ihanetten dolayı suçlanması konusunda da hem teklif hem de karar yönünden yüksek oranlar öngörülmüştür. Bizce, 1924 Anayasasının en fazla dört yıllık bir yasama dönemi için ve milletvekilleri arasından seçilen Cumhurbaşkanına vermediği yetkilerin çok daha fazlasının ve hatta Anayasaya aykırılık iddiasına dahi imkân tanınmaksızın ve üstelik, yasama dönemini aşacak şekilde yedi yıllık bir süre için seçilen Cumhurbaşkanına verilmesi uygun sayılamaz.
24.06.2006
Reklam
Siyaset Kanunlarında Değişiklik
Parti içi demokrasinin bulunmayışı, parti sayısının 50'ye yaklaşmış olmasının başlıca sebebidir. Temsilde adaletin olmayışı, çeşitli dönemlerde, önemli oranda, mesela %8, % 9 kadar oy alan partilerin Mecliste temsil edilmemesine, buna mukabil bazı partilerin oy oranlarının çok üzerindeki bir oranda milletvekilliği elde etmelerine yol
15.03.2003
“Kamu görevlilerinden akıl ve vicdan beklemek saçmalık olur!”
Dolayısıyla şunu belirtmek gerekir; bir devleti ele geçiren işgalci yapması gereken bütün kötülükleri ince ince hesap etmeli ve her gün tekrarlamamak için hepsini bir seferde uygulamalı, böylece insanların huzurunu kaçır- mayıp güvenlerini kazanmalı ve onları kendi tarafına çekebilmelidir. Ya çekindiği ya da yanlış yönlendirildiği için bunun aksini yapan kişi bıçağını elinden düşürmemesi gerekir keza sürekli tekrarlanan hatalar yüzünden ne onun halkına ne de halkının ona güveni kalır. Kötülükler bir seferde uygulandığında ise daha az maruz kalınacağı için daha az incitici olacaktır; iyilikler ise azar azar yapılmalıdır ki memnuniyet daha uzun sürsün.
Yine de yurttaşlarını katletmenin , dostlarına ihanet etmenin , inançsızlığın , acımasızlığın , dinsizliğin adı yetenek değildir; bunlarla bir imparatorluk kazanılabilir ancak şan ve şeref kazanılamaz.
Cumhuriyetlerde ise daha fazla dayanma gücü, daha büyük bir nefret ve daha baskın bir intikam duygusu söz konusudur ; bu da geçmişteki özgürlüklerine dair anılarının silinmesine asla izin vermez , dolayısıyla en güvenli yol ya bunları yok etmek ya da gidip oraya yerleşmektir .
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.