Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
On bin yıllık kültür ve uygarlık, göz açıp kapayıncaya kadar yok oldu, 'köpükler gibi uçup gitti. '
220 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Dört ayrı risaleden tasavvufi bilgiler var. Bir araya toplayan yazarın da dediği gibi belli bir evreye ulaşmadan okuyanlara faydadan çok zarar vereceği daha derin anlayış sahibi, ince eleyip sık okuyanların aynı zamanda belli bir kültür alt yapısına sahip olanlar ve de eski kelimelere aşina olanların anlayabileceği bir kitap. Anlayamadığım yerler oldu. Her ne kadar sadeleştirilmek istense de yeterli olmamış. Hem eski hem yeni kısımlar da verilmiş. Biraz yorucu.
Gayb Bahçesinden Seslenişler
Gayb Bahçesinden SeslenişlerTahir Hafızalioğlu · İnsan Yayınları · 20173 okunma
Reklam
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Dönem İncelemesi
İlber hocamızdan da klasik Atatürk kitapları gibi surda doğdu, burda öldü. Şöyle fikirleri vardı böyle bir hayat sürdü gibi sıradan olacakmış gibi başladığım için kendi adıma özür diliyorum. Bu Mustafa Kemal'in merkez noktada olduğu kocaman bir çemberin anlatımı. Osmanlı'nin son demlerinden Cumhuriyetimizin kuruluşuna, ilk yillarina... Kıymetli kurmaylarimizdan, onların Ata ile olan ilişkisinden. Kitap ilerlerken Türkiye'nin kaderi, Mustafa Kemal'in kaderi diyorsunuz. Lakin ben İlber Ortaylı kitaplarını malesef okuyamıyorum. Malesef bilgi ve kültür dagarcigim muhtemelen yetersiz kalıyor ancak ben buna dinleme ile çözüm buldum. Mazlum Kiper'in okuması ile harika gidiyor. Tüm kitaplarını okuyacağım pardon dinleyeceğim.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Gazi Mustafa Kemal Atatürkİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 201811,3bin okunma
... hiçbir kültür karşısında peşin bir ret caiz değildir. İlk şart anlamaktır. Fakat anlarken kendi değerlerimizi de bilmek mecburiyetindeyiz.
Sayfa 75 - İstanbul: Ketebe, 2018.Kitabı okuyor
Biz yabancı kültür etkilerine açık olmamızın, kültür emperyalizmine uğramamızın başında dil inkilâbını görüyoruz. Arılaşması amacıyla târihî birikimleri olan sözcükler dilimizden atılmış, para ödenerek yenileri türetilmiş sözde; en azından Fuzûlî şiiri okunmaz hâle getirilmiş. Şimdilerde «niye İslâm olduk» diye feryâd eden aydınlarımız kültür kopukluğunun bahtsız uşaklarıdır. Batı’da doğan kültür akımlarına edebiyâtımızın kapılarını sonuna kadar açıyor, daha korkuncu bunu kırmak isteyen san’atçılarımıza gericilikle kara çalıyoruz.
Sayfa 82 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
Sınıfsal bir temsile dönüşmüştü kültür; edebiyatıysa eğitimli insanlar kendilerini sahte duygusal yolculuklara çıkardığı, sonra da okumaktan hoşlandıkları duygusal yolculukları yaşayan eğitimsiz insanlardan kendilerini üstün görmelerine izin verdiği için fetiş haline getirmişti.
Reklam
BİBLİYOSMİA KİTAP OKUMA GRUBU
12. Kitabımız olan “Kültür Denen Şey” kitabını bitirdik📚🙌
Evrensel Kültür Dergisi sayı: 118
Bir gün, hepiniz çekip gideceksiniz. Silahlarınızla, dev beton kulelerinizle, şiddet ve dehşetinizle, akla, bilime, kültüre, sanata düşman karanlıklarınızla, sermaye putlarınızla, piyasa değerlerinizle, savaşa tapan ahlakınızla, kirli yüzlerinizle, kanlı ellerinizle, derin kuyular gibi uğulduyan ağızlarınızla çekip gideceksiniz. Hepiniz... Biz kalacağız. Kardeşce, eşit, özgür kalacağız. Dünya öyle genişleyecek, öyle hafifleyecek ki, bütün zamanlar İlkbahar olacak, tek zahmetimiz neşe...
204 syf.
9/10 puan verdi
"Hayalin Derinlikleri"
Yazıldığı döneme göre oldukça değişik bir Türk Edebiyatı eseridir. Hatta serinin diğerlerine kıyasla bayağı farklı bir eserdir. Bir kere çok cesurca bir girişim. Neden peki.. O dönem yazılan Türk Edebiyatı eserlerini İş Bankası Kültür Yayınları ile okumaya niyet ettim ve seriyi halen okuyorum. Genel itibari ile belli başlı hatlar var ve
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,8bin okunma
Evrensel Kültür Dergisi sayı :118
Ninmah da Nammu gibi bir insan biçimlendirmek ister. Enki, karısına, "nasıl olursa olsun, yarattığına kader vereceğim." der. Tanrıça çamuru alır ve altı kusurlu insan yaratır. Doğuramayan kadın, erkeklik ya da kadınlık organları olmayan insanlar... Sümerolog kramer"burada şiir doğuştan özürlü yaratıkların varoluşuna açıklama getirmek ister gibi" diyor.
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
107 günde okudu
En kaba haliyle antropoloji yani insanbilimi, geçmiş ve günümüz toplumunda yaşayan insanların çeşitli yönlerini inceleyen bir bilimdir. Bu kitap ise devlet, bürokrasi, siyaset ve antropoloji, devlet antropolojisi, antropolojide tarım ve köylülük, kent calismalari ve antropiloji, is antropolojisi, feminist antropoloji, antropolojide Müslüman kadın ve faillik, antropolojide etnik azjnlik ve konar-gocerler, spor antropolojisi, dil antropolojisi, medya ve iletişim antropolojisi, sağlık antropolojisi başlıklarında ve başlıklardan da anlaşılacağı üzere bir çok temada antropolojik bir inceleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Her bir bölüm kendine has çok değerli bilgiler, önemli tartışmalar ve yanıt bekleyen bir takım sorular barındırmaktadır. Özellikle birçok çalışma ve kaynağa atıflarda bulunması devam okumalar icin merak ve ilham uyandırmaktadır. Benim değerlendirmem bu kitap okunması gereken önemli bir kaynaktır.
Kültür Denen Şey
Kültür Denen ŞeyKolektif · Metis Yayıncılık · 201830 okunma
Her şeyden önce, büyük ölçüde tarla ekimini, tarımı olanaklı kılan hayvanlar tarafından çekilen demirden sabanı, ilk olarak, bu dönemde görürüz Bunun sonucu, yaşam araçlarında, çağın koşulları bakımından sınırsız bir artış görülür. Demirden balta ve demirden bel olmaksızın, geniş ölçüde gerçekleşmesı olanaksız bir dönüşüm, ormanları açılarak tarla ve çayır haline dönüştürülmesi de, gene sabanın türetimine bağlıdır. Ama bütün bunların sonucu, nüfusun hızla artışı ve küçük bir alan üzerinde yoğunlaşması oldu. Tarımın olanaklı olmasından önce, örneğin yarım milyon insanın bir tek merkezi yönetim altında toplanabilmesi için, zorunlu olarak, tamamen istisnaî koşulları birarada bulunması gerekirdi; büyük bir olasılıkla, bu durum hiç gerçekleşmemiştir. Barbarlığın yukarı aşamasının doruğu, kendini bize Homeros'un şiirinde, özellikle İlyada'da gösteriyor. Gelişmiş demir aletler, körük, koldeğirmeni, çömlekçi tornası, zeytinyağı ve şarap yapımı; madenlerin ustalıklı bir biçimde işlenmesi, yük ve savaş arabaları, kalas ve tahtalarla gemi yapımı, sanat olarak mimarlığın başlangıcı, kuleli ve mazgallı duvarlarla çevrilmiş kentler. Homeros'un destanı ve bütün mitoloji işte Yunanlıların barbarlıktan uygarlığa geçirdikleri en kayda değer miras budur. Bununla, Homeros çağı Yunanlılarının, daha yüksek bir dereceye geçmeye hazırlandıkları bu kültür aşamasının başlarında bulunan Cermenler üzerine Sezar ve hatta Tacite'in anlattıklarını karşılaştırırsak, barbarlığın üst aşamasının, üretimde ne kadar zengin bir gelişmeyi kapsadığını görürüz.
Sayfa 31
Arada haftada bir falan boş vaktim olursa internetten yabancı biriyle tanışıyorum mutlaka, konuşma becerimi paslandırmamak için. Tatil beldelerinde ve bilimsel seminerlerde vs yabancı arkadaşlar ediniyorum zaten ama sanaldan da edinmeye çalışıyorum boş zamanlarda. Bugün bir İngiliz bana "Türkiye'de eşcinsellik yasak değil mi?" diye sordu, "değil, nasıl istiyorlarsa öyle yaşıyorlar" diye cevapladım, baya şaşırdı. Ki Muğla'ya falan gitmiş, Türkiye'yi görmüş biri kendisi. Türkiye'yi ne zannediyolar acaba? "Aaa ben de ibne olmayan hetero İngiliz erkek gördüğüme şaşırdım." diyemedim ya ona yanıyorum şimdi. Gerizekalı adam 35 yaşında, evli ve 3 çocuğu var ama benimle alttan alta hafif flörtöz konuşuyor. Çok güzelsin bilmem ne diyince "sağol amca eminim karın benden daha güzeldir" dedim ahahahahah
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yunus Emre
Yaşadığı çağı etkilediği kadar günümüz dünyasında da oldukça etkili olan ilahilerin sahibi, bunalım felsefesini geçersiz kılan hakikat kaynağı Yunus Emre. O bir Hak aşığı.. kendisi Türk-İslam kültürü açısından oldukça önemli bir şahsiyet. Yunus Emre'nin hedefi insanı yeniden ve sağlam bir şekilde yeniden inşa etmek, insanlığın fikirlerini ve hayallerini tekamül ettirmek, insanı ulvi bir makama taşımak, insanı kulluk bilinciyle donatıp Hakka laayik bir kul haline getirmek... Kitabın başlarında Yunus kim bize bunu anlatıyor. Sonrasında ise Nevzat Tarhan'ın usta kaleminden şiirlerin psikolojik temelli yorumlamalari yapılıyor. Yunus Emre bir bir derviş bir mutasavvıf ve aynı zamanda bir sosyal psikoloktur. Nevzat Tarhan eserde başarıyla sonuçlanmiş travma sonrası süreçlerden bahsediyor. Teknikler anlatıyor. Ego ideali, ölüm, sevmek, aşk, can ve ruh ayrımı,akıl, Modernizm, hoşgörü, kibir, popüler kültür bunlar gibi daha pek çok kavramı, once Yunus'un şiirlerinden verip sonrw jse kavramlara ilişkin görüşlerini paylaşmıştır Yer yer konu ile ilişkili Bediüzzaman Said Nursi eserlerinden de alıntılar yapılmıştır. Bizim Yunus Emre'nin şiirlerinden yansıyan bilgeliği çok ihtiyacımız var. Duygulara hitap eden, çok hoş bir eser...
Yunus Terapi
Yunus TerapiNevzat Tarhan · Timaş Yayınları · 2013761 okunma
‘İçinde yaşadığımız kültür, hayal, sezgi ve güzelliği görmezden geliyor, hatta hakir görüyor. Oysa güzelliği fark etmek ve onunla büyülenebilmek, bize bağışlanmış en büyük nimetlerden biri.’
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.