Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok yorgunum amansız bir çaba sonucu yorgunum ah bu akılsız zaafiyetlerimin acısı, bir çocuğun ruhu idam sehpasına çıktı, sehpanın ayağını kurtlar yemiş çoktan, ipek böceği kusmuğundan geçen ruh solumuş menekşe kokusunu.
Pamuk Prenses’in leşini akbabalar yiyor ve Sindirella da küvette kendini boğarak intihar ediyordu.” “Bunun daha iyi bir son olduğunu düşündüm.” “Doğum günümde bana bir kurbağa ölüsü hediye ettin!” “Hepimizin bir gün öleceğini ve sonunda çürümüş bedenlerimizin toprak altında kurtlar tarafından yeneceğini sana hatırlatmak istedim.
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
Franz Kafka, Prag'da bir dost meclisinde tanıştığı gazeteci Milena Jesenská'dan öykülerini Çekçe'ye çevirmesini ister. Kafka ile Milena'nın yollarını kesişmesine neden olan bu dilek, bir ilişkinin başlangıcı, Milena'ya Mektuplar başlığı altında toplanan bu yazışmalarsa kısıtlı bir iletişimin tek aracı olacaktır. Milena'ya Mektuplar eşi benzeri olmayan bir kitap, mektuplara örülmüş bir aşk romanıdır. Kafka'nın Milena'ya Nisan 1920 tarihli ilk mektubunda yağmurlu bir günden söz ederek deyiş yerindeyse bir roman tadında başlattığı bu yazışmalar, yazarın ölümünden kısa bir süre öncesine değin süregiderken, ümitsizliğin, çaresizliğin ve tıkanışın anlatımına dönüşür. Çünkü Kafka'nın da dediği üzere, Mektup yazmak, hayaletlerin önünde soyunmak demektir, ki onlar da aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda içip bitirir onları
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,7bin okunma
405 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Türkiyede Bozkurt’lar adıyla yapılanıp, Fransaya uzanan Türk suç örgütünün; acımasız birazda sıra dışı cinayetlerini konu alan sürükleyici bir roman.
Kurtlar İmparatorluğu
Kurtlar İmparatorluğuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20208,8bin okunma
Ankara'da anlık kurtlar vadisi pusu çekiliyor
Şüphesiz, bazı yerlerde rüşvet alan, çalıştıkları hastanelerden en çok bu bakımdan faydalar sağlayan, hastalarını ihmal eden, hatta mesleğini unutan doktorlarımız da vardır. Doğru, böyleleri var; ama ben çoğunluktan, daha doğrusu zamanımızda hekimlik dünyasını kaplamaya başlayan havadan, tutulan yeni yoldan söz ediyorum. O meslek hainleri, o koyun postuna bürünüp sürüye karışmış kurtlar, kendilerini aklamak için ne derlerse desinler, mesela çevrenin baskısından şikâyet etseler, her zaman, her zaman haksızdırlar; hele bunların yanında bir de insancıllıklarını kaybetmişlerse… Çünkü insancıllık, şefkat, hastaya karşı kardeşçe merhamet göstermek, hasta için çoğu zaman ilaçtan daha gereklidir.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
hayır! anlaşmak yüzyıllar sürer böyle, affedersiniz ne kadar güzelsiniz, neden insan bir kelime bir cümle yüzünden kaybediyor? Çok iyi sözler hazırlamıştım güzelliğinizin karşısında unuttum, hava kararıyor, yalnız kurtlar inlerine dönüyor, fakire bir sadaka, siz inanmazsınız ama önünden geçip gittiğiniz dilenciler günde yüzlerce lira kazanıyor, ülkemizin bütün zenginleri böyle adam oldu, ben merhamet dilencisiyim, kolumda sargılar taşımıyorum, paçavralar içinde gezmiyorum, kimsenin anlamadığı ince metodlarım var, gecekonduda oturuyorum, seviyemin altında yaşıyorum, yüz olabilirken bir oluyorum, sürümden kazanıyorum, bana bak saydam etek! bana bak güzel bacaklar! kiminle konuştuğunun farkında mısın?
Kurtlar, yalnızca yaşamak ve özgür olmak için savaşır. Tehdit edilmediği sürece yoluna devam eder.
Benim gökyüzüm niye bu kadar dar Devrimim solgun, bayrağım üzgün Issız bir gemi gibi dalgalanıyor Meyhanede kabaran bir hesap pusulası Büyüdükçe büyüyor, gelen içmiş giden içmiş Cüzdanım boşalmış, yalnızlığım yorgun *** Türkiye’yim, bir tokat gibi uzanan dünyaya Bir yarımada, demek ki üç yanım deniz Benim gönlüm niye bu kadar dar Kuşlar uçmuyor artık, kurtlar ulumuyor Yalnızım, dünyalar dünyalar kadar *** Alacakaranlıkta, bir sokak arasında ağlıyor çocuğum Arada bir denize bakıyor, deniz bataklık Nereye gideyim, Türkiye’yim, önüm karanlık Durup durup körlerin alfabesine çalışıyorum...
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
Ben idamdan da korkmam müebbet hapisten de, devletim beni idam sehpasında görmek istiyorsa orada olurum hücreyse orada. Ama mesele devletin ne istediği meselesi değil mesele devletin bekası meselesidir, bağımsız olma meselesidir. İskender Büyük
Reklam
Bu ne yaman çelişki anne, "Kurtlar sofrasına" düştüm.. Hani benim direncim nerede?
Yaldızlı mezarlardan gözün kamaşır, Ama içlerinde kurtlar kaynaşır. Yürekli olduğun kadar akıllı olsaydın, Bedenen gençsin, ama aklen olgun olsaydın Cevabını bu kağıttan almazdın. İşin bitti artık, hadi sana uğurlar ola! Hem de nasıl, boşa gitti bunca çaba. Mutluluğa elveda, yalnızlığa merhaba! Hoşça kal Portia! Uzun uzun vedalaşamam, Sızlayan yüreğim uygun değil buna.
258 syf.
·
Puan vermedi
Bloğumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir. Çok fazla akıllı bir kurt-köpek kırması olan Beyaz Diş’in geçirdiği yolculuklar, değişen sahipleri, etrafındaki dünyayı anlamlandırması konu edinilmiş. Anlatım hem fazlasıyla akıcı hem sürükleyici hem de yer yer duygusal. Yazar, okuyuculara dünyayı küçük bir yavrunun gözünden anlatma konusunda
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,4bin okunma
Yersin kurşunu. Sonra solucanlar, kurtlar. Çok basit bir şey bu ve akla uygun. Hep senin yanında olacağız ama ey halkım, o gün, o fırtınada_ Ne yapalım, seni sevmişiz bi kere.
Ye ha ye ..
İnsan karnını doyurmaktan geçiyor. Bir hırs deryası. Şairin dediği kurtlar sofrası. Kim daha çok nasıl kazanırım derdinde, karınlar şiş, akıllar nefsin kölesi.
Sayfa 24 - Yakamoz YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.