Merhabalar,
Martin Eden'ı dün gece itibariyle bitirdim (31 Ekim 2022).
Güzel bir yolculuk, hoş bir ayrılık oldu. Kitabın uzun olması, bilinenin aksine okumayı kolaylaştırıyor bence. Zaten dili de ağır değil. Kendi okuduğum Levent Cinemre'nin çevirisini de son derece güzel ve başarılı buldum.
Karakterler güzel yansıtılmış, içimizden biri gibiler.
Belki de benim sinirimi bozan bu olmuştur diye düşünüyorum. Birçok insanın kitap için ölüp bitmesine rağmen ben Martin'in anlamsız hayranlıklarına kızarak okudum. Çünkü bana eskiden sevdiğim ama şimdi maalesef bu değişiklikleri yüzünden sevmediğim birini hatırlattı. Kendisinden kibir beklerdim ancak Martin hiç kibirlenmedi. Önce kitap okuyarak hiçliğe vardı, sonra kendini doldurdu.
Kitabın sonu hakkında insanlar genel olarak dehşete düşmüş, üzülmüş ancak bence tam da olması gereken oldu. Hiç şaşırmadım. Şaşırdığım bir şey varsa o da son kısmın bu kadar başarıyla anlatılması.
Kitabın içerisinde sıkça yer alan yazarlara, düşünürlere hakim olsam, onları tanıyor olsam sanırım çok daha fazla zevk alırdım. Bazı yerlerde yabancılaştığımı hissettim.
Velhasılıkelam, okuyun hiçbir şey kaybetmez, zengin bir bakış açısı kazanırsınız. Keyifli bir okuma geçirir, biraz döner kendinize bakarsınız. Toplumun belli başlı bazı kesimlerini anlamak için de bire bir diye düşünüyorum.