Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aka'da sistemi Yerküre'de eğitim gördügü dönemde geçerli inceleme olan fırsatı bulduğu Budizm veya Taoculuk'takine benzer bir çeşit felsefi din olarak tanmmlamişt: Kaldı ki, Hainliler her şeyi listelere dökmeye ve kategorilere ayirmaya odaklı o kendine özgü tarzlarıyla, bu ikisini ilerleme dini olarak niteliyordu. "Akalnların
Sayfa 115
Nedir insanlığın aradığı? Nihai nokta nedir? Para, sağlık, sevmek, sevilmek... Bütün bunları istemesinin tek bir sebebi yok mu? Aslında mutluluğa ve huzura erişmeye çalışmıyor mu? Peki mutluluk bir şeylere sahip olmakla mı gelir, yoksa sahip olacak hiçbir şey istememekle mi? Belki de doğduğumuz günden itibaren bize bu öğretilmelidir. Bir şeylere sahip olma isteğinden arınmak. Bu keşke o kadar kolay olsa.
Sayfa 7
Reklam
Mutluluk dış dünyanızdan beslenen ve içdünyanızda temas etmenizi bekleyen bir yerde gizlidir.
İnsanın mutlu olması ve bu mutluluğu başkalarına da vermesi bazen ne kadar kolay oluyor! Hep böyle, evet tam o anda olduğu gibi yaşamalıydı insan. Ama gerçek hayat bu değildi. Mutluluğun yanısıra, peşini hiç bırakmayan, insanın ruhunu, bütün hayatını allak bullak eden felaketler, mutsuzluklar da vardı.
Öyleyse mutluluk aradığımız yerde değil,. Yani dışımızda değil, içimizdedir.
Mutlu olsa, çok güzelleşirdi. Makyaj, nasıl kadınların boyasıysa mutluluk da şiirleridir.
Reklam
"Tıbbın gayesini, ilaçların acılan hafifletmesi olarak görürseniz kaçınılmaz olarak ortaya şu soru çıkar: Acıları hafifletmenin amacı nedir? İlk olarak, acıların insa­nı kusursuzluğa götürdüğü söylenir. İkinci olarak ise, eğer insanoğlu acılarını haplarla ve damlalarla hafifletebileceğini öğrenirse, bugüne kadar onları hem her türlü kötülükten koruyan hem de onlara mutluluk bahşeden dini ve felsefeyi tümüyle terk edebilir."
Fakat mutluluk ve neşe insanı nasıl güzelleştiriyor! Yürek sevgiyle nasıl da kaynıyor! Sanki kendi yüreğini alıp bir başkasının yüreğine dökmek istiyorsun, herkesin neşelenmesini, herkesin gülmesini istiyorsun. Mutluluk nasıl da bulaşıcı!
Mutluluk, kelime anlamını yitirmiş gibi evrene saçılmıştı. İnsanlar parmak uçlarında, düşmek üzere oldukları o uçurumun kenarlarında arıyordu parçalarını. Çoğu zaman bulamasalar da bazıları benim gibi gerektiğinde kendini uçurumdan da aşağıya bırakıyordu.
Sayfa 243 - Ephesus YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"ama mutluluk hastalık gibidir, harap eder beni, bir düş gibi silinip gitmesinden korkarım. "
Kendi egemenlik alanını belirlemek için ağaçların altına sidik fışkırtıp sonra kendini bu sidiğin sınırları içinde güvenli hisseden köpeklere benziyordu insanlar da; aşina kokular ve aşina eşya arasındaki bir mutluluk formülü.
Sadece onun koyu renkli gözlerine bakmak bile benim için bir mutluluk kaynağı!
"Ah! Mutluluk denen şey, ruhun ne kadar doğal bir parçası aslında ve dış sebep sandığımız şeyler ne denli az önem taşıyor. "
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.